26 Ağustos 1922 sabahı 05.30’da top gülleri Kocatepe’nin etrafından Yunan ordusunun üzerine doğru yağmaya başlamıştı.

Zafere doğru koşan askerlerimizin dillerinden tek bir cümle yankılanıyordu: “Allah Allah!” Taarruz başarılı oluyordu.

Yunan ordusu 27 Ağustos’ta Afyon ve çevresini boşaltıp önce Dumlupınar’a çekilecekti. 30 Ağustos’ta da burada aldığı yenilgi sonrası İzmir’e doğru kaçacaktı.

Ama… Zafer için atılan adımlar kolay olmamıştı. Büyük Taarruz öncesinde çok gizli ve çok planlı bir şekilde hareket edilmişti. Savaş sadece cephede değil cephe gerisinde atılan stratejik adımlarla kazanılmıştı.

Sevgili Afyonhaber okuyucuları, sizlere bugün zafere giden yolda atılan o stratejik adımlardan birinden bahsedeceğim; Ankara’da çay ziyafetinden

Türk ordusunun destan yazdığı zaferin önemli hikayelerinden biri de budur.

***

Daha önceki yazılarımda sizlere 28 Temmuz 1922’de Akşehir’de yapılan futbol maçından bahsetmiştim. Bu futbol maçı sonrası Akşehir’deki karargâhta komutanlar bir araya gelmiş ve taarruz planları konuşulmuştu. Taarruz için önemli kararlar alınmıştı. Ordumuz 14 Ağustos’ta Akşehir’den hareket etmiş ve 24 Ağustos’ta Şuhut’a gelmişti. Bu hareket çok gizli ve planlı yapılmıştı. Ardından da 26 Ağustos sabahı Büyük Taarruz başlamıştı.

**

İşte, bu hareket süreci içinde Ankara’da gazetelere yansıyan önemli bir haber oldu. 21 Ağustos'ta Çankaya Köşkü'nde bir çay ziyafeti verileceği ajans ve gazetelere bildirildi. Bu haber 20 Ağustos tarihli gazetelerde çıktı. Bu ziyafet önemli bir ziyafet olacaktı ve büyük bir katılım olacaktı.

Herkes Çankaya Köşkü’nde Mustafa Kemal’in daveti ile yapılan çay ziyafeti için özel olarak hazırlanıyordu. Elçiler, temsilciler, milletvekilleri, gazeteciler… Haber, İzmir’e kadar Yunan işgali altında olan Afyon, Kütahya, Eskişehir, Uşak, İzmir şehirlerine de hemen yayıldı.

Herkes bu çay ziyafetinde Mustafa Kemal’in yapacağı konuşmayı merak ediyorlardı. Gazeteciler ona Türk ordusunun taarruz hazırlığı içinde olup olmadığını soracaklardı. Bir barış görüşmesi yapılıp yapılmayacağını tartışacaklardı. Biraz eğlence, biraz siyaset, biraz gündem…

Herkes sorularını ve cümlelerini hazırlamıştı.

Fakat 21 Ağustos günü, yani çay ziyafetinin yapılacağı gün acele bir şekilde Ankara sokaklarında bir haber yankılandı. “Mustafa Kemal rahatsızlanmıştı. Çay ziyafeti iptal.”

Ankara’da, Mustafa Kemal Paşa’nın rahatsızlığı dolayısıyla çay ziyafetinin iptal edildiği haberi bütün davetlilere duyuruldu. Mustafa Kemal, Çankaya Köşkü’nde dinlenmeye çekilmişti.

***

İşte, gazetelere yansıyan Ankara’daki bu çay ziyafetinin tarihi anlamda çok önemli bir yeri var.

Çünkü Mustafa Kemal, bu tarihlerde Ankara’da değildi. Bu sadece bir kandırmaca idi.

Mustafa Kemal Paşa, 17 Ağustos günü gizlice Ankara'dan ayrılmış ve Konya üzerinden 20 Ağustos'ta Akşehir'e varmıştı. 20 Ağustos’ta Ankara gazeteleri çay ziyafetini yazarken Mustafa Kemal, Akşehir’deydi. Büyük Taarruz öncesi askerî harekâtı kamuoyundan saklamak amacıyla böyle bir adım atmıştı. Herkes Mustafa Kemal’i Çankaya Köşkü’nde istirahatte sanıyordu ama Türk ordusunun başkomutanı Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz’u başlatmak üzere önce Akşehir’e gelmiş, oradan da 24 Ağustos günü Şuhut’a doğru yola çıkmıştı.

***

Sevgili Afyonhaber okuyucuları, işte zaferin kazanılması için cephe gerisinde de böyle ayrıntılı planlamalar yapılmıştı. Bu zafer kolay kazanılmadı. Bu savaş aynı zamanda bir strateji savaşıydı. Türk ordusunun başında ise bir strateji dehası vardı.

Haydi, şimdi hep birlikte bir keyif çayı içelim.

Zaferin 100.yılı için…