Aslında bilinmesi gereken lakin pek bilinmeyen kahramanlarımızı tanımaya devam edelim. Bu yazımızda Bakü Fatihi Nuri Paşa’yı tanıtmaya gayret edeceğiz. Nuri Paşa (veya) Nuri Killigil (1889, İstanbul - 2 Mart 1949, İstanbul), Osmanlı Ordusu komutanı ve cumhuriyet döneminde tüccâr, yatırımcı ve sanâyici olan bir büyüğümüz.

 

Nuri Paşa’ya geçmeden önce ağabeyi Enver Paşa’yı kısaca hatırlayalım:

 

Enver Paşa 1881 İstanbul doğumlu. Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi'nde tahsil gördü. 1903'de Harp Akademisi'nden kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Daha sonra Selanik'te bulunan 3. Ordu'ya atandı. 1906 senesinde binbaşılığa terfi etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurulmasında öncü oldu. II. Meşrutiyet'in ilan edilmesinde de büyük rol oynayan Enver Paşa, Makedonya Genel Müfettişliği'nde önemli görevlerde bulundu.





 

Trablusgarp'da bulunduğu sırada İtalyan kuvvetlerine karşı mücadele etti. 1912'de yarbaylığa yükseldi. 23 Ocak 1913 tarihinde İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından düzenlenen Babıali Baskını'nda yer aldı. Bunun yanında Edirne'yi düşman işgalinden kurtararak albaylığa ardından da tuğgeneralliğe yükseldi. 1914'te Sait Halim Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı (Milli Savunma Bakanı) olarak görev yaptı. I. Dünya Savaşı'nın, Osmanlı Devleti'nin yenilgisiyle sonuçlanmasının ardından bazı arkadaşlarıyla birlikte Berlin'e geçti.

 

Anadolu'da başlayan Milli Mücadele'ye katılmak istediyse de bu isteği kabul görmedi. 1920'de Bakü şehrinde Doğu Ulusları toplantısına katıldı. Batum'da Türkiye Şuraları Partisi'ni kurarak, Türkistan'ı kurtarma hareketini başlattı. Fakat yenilgiye uğrayarak 4 Ağustos 1922 tarihinde Tacikistan'ın Belcivan yakınlarında girdiği bir çarpışmada öldürüldü. Allah rahmetiyle muamele eylesin..

 

Ağabeyi Enver Paşa'nın talimatıyla henüz 28 yaşındayken, 12 bin kişilik ordunun başına geçen ve kısa zamanda başta Bakü olmak üzere Azerbaycan'ın çeşitli bölgelerini düşman işgalinden kurtaran Nuri Paşa (Killigil) tüm Azerbaycanlıların gönlünde taht kurmuş bir büyüğümüz.





 

1890'da Manastır'da doğan Nuri Bey, ilkokul ve lise eğitimini burada tamamladıktan sonra, 1909'da Manastır Harbiyesinden üsteğmen olarak mezun oldu. Balkanlar'da çeşitli bölgelerde görev yapan Nuri Bey, 1911'de Trablusgarp Savaşı'na katıldı.

 

Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na katılmasının ardından Nuri Bey'e padişah yaverliği rütbesi verildi. Nuri Bey, 1917'ye kadar Trablusgarp ve Bingazi'de görev yaptı, İngiliz, İtalyan ve Fransız kuvvetlerine karşı birçok savaşa girdi.

 

Enver Paşa, Azerbaycan ve Dağıstan'ın Osmanlı'dan yardım talep etmesi üzerine kurdurduğu Kafkas İslam Ordusunun kumandanlığına kardeşi Nuri Paşa'yı getirdi.

 

Gence'ye 25 Mayıs 1918'de ulaşan Kafkas İslam Ordusundaki asker sayısı, Azerbaycan kolordusundan yapılan bin kişilik takviyeyle 12 bine ulaştı. Güzergahındaki Göyçay, Salyan, Ağsu ve Kürdemir'i de Bolşevik birlikleri ve Ermeni çetelerinden temizleyen Kafkas İslam Ordusu, 15 Eylül 1918'de Bakü'yü kurtardı. Kafkas İslam Ordusu, Bakü'nün kurtuluşu için bin 130 şehit verdi.                                                                                                                              





Nuri Paşa, Azerbaycan'da gittiği her yerde saygı ve hürmetle karşılandı. Azerbaycanlılar, kurtarıcıları olan ordunun kumandanını evlerinde misafir etmek için birbirleriyle yarıştı.

 

Bakü'de büyük coşku ile karşılanan Nuri Paşa, Tezepir Camisi'nde minbere çıkarak halka hitap etti. Söz konusu minber, "Nuri Paşa minberi" diye anılıyor ve camide korunuyor. Paşanın Gence'de konakladığı ev de müze olarak faaliyet gösteriyor.

 

Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra Kafkas İslam Ordusu Bakü'yü terk etmek zorunda kalırken, Nuri Paşa İngilizler tarafından Batum'da tutuklandı. Nuri Paşa, 8 Ağustos 1919'da yargılanmak üzere götürülürken Kafkasyalıların yardımıyla hapisten kaçmayı başardı.





 

Kurtardığı Bakü'nün daha sonra Bolşevikler tarafından işgal edilmesi Paşa'yı çok üzdü. Azerbaycanlı Cabbar Ertürk, 1956'da kaleme aldığı "Anayurtta Unutulan Türklük" isimli kitabında Nuri Paşa'nın şu ifadesine yer verdi:

 

"Ağabeyimin (Enver Paşa) şehit olması kalbimi ne kadar sızlattıysa, Azerbaycan'ın istilası kalbimi ondan daha çok sızlattı. Ağabeyim bir faniydi. Fakat Azerbaycan'daki Türklük ebedidir. Keşke hayatımı kaybetseydim de Azerbaycan Türklüğün dışında kalmasaydı."

 

Nuri Paşa, Filistin halkını da destekledi

 

1921'de Berlin'e giden Nuri Paşa, burada çiniciliği öğrenerek 1924'te İstanbul'a döndü ve Kütahya Çinicilik Anonim Şirketini kurdu. Askerlik hayatı kahramanlıkla geçen Nuri Paşa, bir süre sonra fabrikasını devrederek savaş sanayisine yöneldi.

 

Sütlüce'de bulunan bir fabrikayı satın alarak ordu için silah ve cephane üreten Nuri Paşa, "Nuri tabancası veya diğer adıyla Killigil tabancası" adını verdiği Türkiye'nin ilk 9 milimetrelik silahının seri imalatını gerçekleştirdi.

 

Nuri Paşa, Arap-İsrail Savaşı'nda Arap ordularını ve Filistin halkını destekledi. İsrail'in kuruluşundan sonra da Arap direnişçiler için silah ve cephane üreten Nuri Paşa, Sütlüce'deki fabrikasında 2 Mart 1949'da meydana gelen büyük patlamada can verdi, şehit oldu.

 

Patlama, kimileri tarafından kaza, kimileri tarafındansa İsrail istihbaratı tarafından organize edilen suikast olarak değerlendirildi.

 

Nuri Killigil Paşa şehit mi edildi, yoksa kaza sonucu bir patlamada öldü mü cevabı meçhul, tarihçilerin ve araştırmacıların bu konuyu iyi irdelemesi gerekiyor ?

 

Nuri Paşa’yı daha iyi tanımak için, Atilla Oral’ın Demkar Yayınevi’nden çıkmış olan, ‘’Enver Paşa'nın Kardeşi NURİ KİLLİGİL’’  adlı eserini okumanızı ısrarla tavsiye ederim.



Nuri Paşa’yı rahmetle, saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun..



Lokman ÖZKUL                                                                                                            

Eğitimci-Yazar                                                                                                                [email protected]