Yakup Kadri Işıkçı; İdealist bir eğitimcinin ardından...

İDEALİST BİR EĞİTİMCİNİN ARDINDAN: YAKUP KADRİ IŞIKÇI

1977 Taşoluk doğumlu 47 yaşında çok değerli bir eğitimci arkadaşımızı, dostumuzu, kardeşimizi geçen hafta Cuma günü Rahmet-i Rahman'a uğurladık.

Eğitim camiası ve sevenleri olarak üzüntümüz çok büyük. Bizim için açıkçası çok büyük bir şok oldu, beklemediğimiz bir olaydı. Özellikle koronadan ve covid- 19 aşılarından sonra, gözlemlerimiz ve bazı uzmanların da ifade ettiği gibi ani kalp krizleri ve beyin kanamaları muhtemelen bir yan tesir olarak maalesef arttı.

Vefatından yaklaşık bir hafta önce, Yakup Kadri kardeşimiz de perşembe akşamı evinde istirahat halindeyken rahatsızlanıyor, beyin kanaması geçiriyor, acil olarak hastaneye kaldırılıyor ve nakil sonrası Kütahya şehrimizde 2 ameliyat geçiriyor. Ameliyatlar başarılı geçiyor, doktorları tarafından uyutulmakta olan arkadaşımızın bizler uyanmasını ve aramıza dönmesini beklerken maalesef bu kahredici haberi Cuma gecesi alıyoruz.

Mübarek Ramazan-ı Şerifin ilk gününde Allah'a dua ediyor, kabrinin nur mekanının cennet olmasını diliyoruz. Cuma günü, cuma namazını müteakip, memleketi Taşoluk Beldesi'nde binlerce kişinin katılımıyla cenaze namazı kılındı, akabinde ebedi istirahatgahına defnedildi.

Yakup Kadri kardeşimizin ne kadar çok sevildiğini cenazesinde bir daha müşahede ettik. Yakından uzaktan, her yerden sevenleri onu uğurlamaya ve son görevlerini yapmaya geldiler. Elbette isterdik ki aramızda olsun ve hizmetlerine devam etsin. Bizlerle olan dostluğu, kardeşliği ilanihaye devam etsin. Yakup kardeşimiz idealist bir eğitimciydi. Öğretmen okulu mezunu olan kardeşimiz, memleketi Taşoluk Beldesi'nde bir süre eğitim-öğretim hizmeti verdikten sonra çocuklarının da eğitimi için Afyonkarahisar Merkez'e geliyor. Uzun yıllar Salar Beldemizde eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etti. Binlerce öğrenci yetiştirdi bu öğrencilerin hemen hemen tamamının iyi eğitim aldığını biliyoruz. Bu beldemizde çok güzel izler bıraktı Taşoluk'ta bıraktığı güzel izlerden sonra. Salar Beldemizde de Yakup arkadaşımızın birçok faaliyetine iştirak ettik, hepsi örnek faaliyetlerdi. Eğitim-öğretim adına ne yapabilirim, öğrencilere nasıl daha faydalı olurum diyerek bir nevi çırpınıyordu. Öğretmen ve öğrencileriyle yapmış olduğu faaliyetler O'nu o kadar mutlu ediyordu ki bu mutluluk gözlerinden okunuyordu. Devamlı bir aşk, devamlı bir şevk onu eğitim-öğretim konusunda zinde tutuyordu.

Zorunlu rotasyon sonucu kendi isteğiyle gelmiş olduğu Akçin İlkokulu'nda da idealist olarak eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etti.

Cumhuriyet Bayramı için yapmış olduğu güzel etkinlik takdire şayandı. Eğitim camiasından da çok büyük katılım vardı bu etkinlikte, ikram kısmını da birlikte konuşmuştuk. Bizler de elimizden geldiğince bu etkinliklere katılmaya çalışıyorduk. Daha sonra 'Dilimizin Zenginlikleri Projesi' ile ilgili faaliyetler yapmaya başladılar okul olarak. Hatta bir projeyi birlikte gerçekleştirecektik.

Vefatından kısa bir süre önce etkinlik yapacağımız günün sabahında teyit amaçlı Yakup kardeşimi aradım. O zamana kadar hiç bir rahatsızlığından bahsetmemiş olan Yakup kardeşim, abi (bana hep abi diye hitap ederdi) bugün rahatsızım bunu başka bir gün yapsak daha iyi olmaz mı dedi. Elbette Yakup kardeşim daha sonra yaparız dedim. Rahatsızlığını sordum grip misin dedim, malum son zamanlarda çok yaygın grip vakaları. Yok abi grip değilim ama vücudumda bir kırıklık var halsiz hissediyorum dedi. Ben de geçmiş olsun, Allah şifa versin diyerek görüşmemizi sonlandırdım. Birkaç görüşmemiz daha oldu, yalnız herhangi bir rahatsızlığından bahsetmedi. Gayet de iyi gördüm durumunu ama bazı hastalıklar gizli seyrediyor. Yakup kardeşimde de gizli tansiyon varmış onu da rahatsızlığından sonra öğrendik. Bu bakımdan dolayı sağlık kontrollerimizi sık gerçekleştirmeliyiz diye düşünüyorum. O Perşembe akşamı da rahatsızlandı, o gün de okulunda yine 'Dilimizin Zenginlikleri Projesi' ile ilgili çok güzel bir faaliyet yapmıştı. Gün içinde görüşen arkadaşlarımız, kendisinin gayet iyi olduğunu, sağlıklı göründüğünü söylediler.

O perşembe akşamı, Yakup kardeşimin aramızdan ayrılış süreci başlıyor. Acı haberi alana kadar her gün durumunu takip ettik. Ailesi, yakınları ve diğer arkadaşlarımız aracılığıyla durumundan haber aldık. Bizim düşüncemiz, uyanacağı ve aramıza döneceği şeklindeydi lakin gerçekleşmedi bu durum ve bizi son derece sarstı.

Acı haberi alınca epey bir süre kendime gelemedim nasıl olur der gibi uzun bir süre hüzünlü bir şekilde sessizce kalakaldım. Geçen Cuma günü de Yakup kardeşime son görevimizi yaparak, O'nu Rahmet-i Rahman'a uğurladık. Kabrin cennet bahçelerinden bir bahçe, mekanında cennet olsun Yakup kardeşim.

Afyonkarahisar çok değerli bir eğitimciyi kaybetti, O'nun yokluğunu her zaman hissedeceğiz. Başımız sağ olsun…

Lokman ÖZKUL

Eğitimci-Yazar

[email protected]