Günümüzde Kuranı değiştirme işlemi, iki kapak arasındaki yazılı metinden söküp alınarak değil (onu yapamazlar), kullanım alanlarında, pratikte Kuranın kelimeleri değiştiriliyor. Mesela bir kişiyi hak etmediği sıfatlarla anarak onun güvenilirliği yara alıyor ve giderek itibarı ortadan kalkıyor. Tıpkı bunun gibi Kuranın emrettiği kelimeler yerine başka kelimeler uydurulunca, Kuran’dan hâsıl olacak sonuç, bereket elde edilemiyor. Edilseydi; ezanın Türkçe okunması reddedilmezdi. ‘Din dili’ değişince, din de değişir.

     Aşağıdaki altı ayetin emri;  Allah’ın tayin ettiği kelimeleri esas almak, namaz-oruç gibi emirdir; farzdır. Bu gerçeğin hiçbir tefsir ve tevile ihtiyacı yoktur.

     “Muhakkak ki Kuranı biz indirdik; biz koruyacağız.” (Hicr-9) “Onlar kelimeleri yerlerinden değiştirirler.” (Maide-13) “O’nun kelimelerini değiştirebilecek yoktur.” (Kehf-27) “O size ve sizden öncekilere Müslümanlar adını verdi.” (Hac-78) “Sizin için din olarak İslam’a razı oldum.” (Maide, 3) “En güzel isimler Allah’ındır. O’nun isimleri hakkında eğri yolda gidenleri bırakın.” (Araf-180)

    Değiştirme işlemini tefsirler şöyle izah ediyor: a. Kelimenin yerini değiştirme, b. Bizzat kelimeyi değiştirme, c. Alakası olmayan manaya çekme, şeklinde olur. (Bkz. Kuran Yolu; D. İ. Bşk. Y. 2/76, Nisa-46) Kuranın kelimelerinin bizzat değiştirildiğini görelim:

    Muhafazakâr camianın büyük sınavı… (Ahmet Taşgetiren) Doğrusu; Müslüman camia, olmalı...// 

H. Karaman ve ekibi meali, TDV. 5. baskı:  “Ondan başka tanrı yoktur.” (Kasas, 70);  “Allah’tan başka bir tanrı mı var?” (Neml, 60) Doğrusu: Allah’a tanrı denemez.// “Türkiye’deki muhafazakârların üzerine kara bulut gibi çöken 28 Şubatı Çevik Bir anlattı.”  Doğrusu; Müslümanların üzerine, olmalı.// Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (ders kitabı). Doğrusu: İslam Dini, olmalı. // Bir tek kültür var: İslam. (İsmet Özel). İslam’a ‘kültür’ diyor. Doğrusu: Bir tek hak din var: İslam.// Allah; “Müslüman, Allah, İslam” diye emrediyor; sen de “muhafazakâr, tanrı, kültür” diyorsun. İşte bu Kuranı değiştirmektir; sözü uzatmaya gerek var mı?

     Kuranı, kendi dışından bir kavramla ‘tamlama yaparak’ da değiştiriyorlar. Hâşâ; Kuran eksik, başka bir kavramla tamamlanıyor. Şöyle ki: Fukuyama, “İslam, reform geçirmeli” diyor. //Graham Fuller; Siyasal İslam’ın Geleceği diyor. //Olivier Roy, Siyasal İslam’ın İflası diyor.// A. Edibali, İslam rönesansı; Hüsameddin Arslan, Müslüman demokrat diyor.// Asat Bayet, İslam’ı demokratikleştirmekten bahsediyor.// Tunus’lu Gannuşi: “Artık siyasal İslam’ı bırakıp, demokratik İslam’a geçiyoruz” diyor.// Mustafa Çağrıcı; Siyasal İslamcıların Yanlışları, diyor.// Fetö, Suud Kralı; “ılıman İslam” diyor.// İslamcı, İslamofobi diyenler var. Kaç çeşit İslam oldu? Daha böyle onlarcası var. Hâlbuki İslam tek! Tabelaları, projeleri için İslam’ı kılıf, dolgu malzemesi olarak kullanıyorlar. Birden fazla İslam varmış imajı veriyorlar… Bir şeye ne ile atıf yaparsan, matufun temeli odur. İslam’ın temeli; siyaset, demokrasi, ılımanlık, Rönesans, vs. değildir; vahiydir. İslam’ın adı üzerinden değil; esas amacının ve rakibinin adı ve fiilleri üzerinden tavır al! Demokratik İslam vs. dersen; Demokratik sol İslam, liberal İslam, kapitalist İslam vs. demenin de önü açılır. Allah, “kelimelerimi değiştirebilecek yoktur” diyor; insanlar da “hayır biz değiştiririz” diyorlar. Allah’ın kelimelerini değiştirmenin ‘hükmü’ nedir?