Düğün sezonunun ortalarındayız, her gün onlarca düğün, nişan, kına gibi.. törenler yapılıyor. Özellikle köy ve kasabalarımızda yazın işlerin yoğunluğundan dolayı sonbahar ve kış mevsiminde de yoğunlukla düğünler devam ediyor. Düğün, nişan,kına..  törenlerimiz elbette yapılacak , gençlerimizi baş göz edeceğiz ve Allah’ın emrini Hz.Peygamber’ in sünnetini yerine getireceğiz. Evlenen ve evlenecek bütün çiftlere şimdiden mutluluklar diliyorum.Bu güzide törenlerimizi yaparken şehir merkezimizde çok fazla olmasa da özellikle köy ve beldelerimizde çok yaygın bir şekilde silah kullanımı oluyor.Kuru sıkı da değil gerçek silahlarla, tabancalarla, pompalı tüfeklerle yoğun bir atış talimi! gerçekleşiyor. Sayın Valimiz Mustafa TUTULMAZ ilçe ziyaretlerinde sık sık dile getirdi. Muhtarlarla toplantı yaptı ve onların dikkatini çekti. Geçtiğimiz gün de son kez uyarıyorum diyerek şöyle dedi:







Geçen hafta yüreğimiz yandı. 17 yaşında bir gencimizi ve 60 yaşlarındaki bir vatandaşımızı maalesef çok ilkelce bir davranış sonucu kaybettik. Artık Afyonkarahisar’ın güzel haberlerle Türkiye’nin gündeminde olmasını istiyoruz. Düğünde, nişanda yaralama ya da ölümle sonuçlanan olayları duymak istemiyoruz. Muhtarlarımızı tekrar tekrar uyarıyoruz. Köy olarak, mahalle olarak bir yerde silah sıkılıyorsa düğüne gelmiyoruz deyin. O zaman sıkılıyor mu sıkılmıyor mu bir bakın. Artık bu ilkelliği bırakalım. Daha dün akşam ben Mevlevi Cami’nin orda bir yerdeydim. Hemen üst tarafımızda bir düğün vardı ve bu düğünde yine silah sıkma girişimi oldu. Gerçi hemen emniyet yakaladı. Kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi”.







Bu çağrıya bizde gönülden katılıyoruz. Afyonkarahisar olarak hep birlikte seferberlik ilan edelim ve bu çok çirkin, yanlış, anlamsız , insan hayatını tehlikeye atan cahiliiyye adetini ortadan kaldıralım. Güzide törenlerimizi niye bu silah atışlarıyla gölgeliyoruz, düğüne gelen insanlara niye eziyet çektiriyoruz, insanlar müzik eşliğinde güzel güzel eğlenirken niye silah sesleriyle güzel ortamları bozuyoruz? Birçok insan bu nedenle düğünlere gitmek istemiyor, artık. Kör bir kurşuna hedef olup, postu deldirmek istemiyor. Az mı kurban verdik bu cahiliyye adetine.  Damatlar bile kendi düğünlerinde bu silahlarla öldürülmedi mi? Daha ne kadar kurban vereceğiz?



Şahsen bu tarz düğünlere ya gitmiyorum, gitmişsem de hayırlı olsun dileklerimi sunup, hediyemi takdim ederek oradan ayrılıyorum. Geçenlerde merkeze 20 km. uzakta bir beldemize bir arkadaşımla beraber düğüne gitmiştik, yanı başındaki ilçemizde de yine davetli olduğumuz bir düğün vardı. Önce ilçedeki organizasyona katılalım, sonra buradakine katılırız dedik ve oraya yöneldik. Hava kararmamıştı, ortalık sakindi, düğün yemeğini yedik, davetlilerle bir süre sohbet ettik. Hava kararmasıyla beraber silahlar ortaya çıktı. Önüne gelen basıyor tetiğe. Ne oluyor,dedim yanımdaki arkadaşıma. Düğünde miyiz, savaşta mıyız? Haydi dedim gidiyoruz, burasının tadı kaçtı. Düğün sahibine hediyemizi takdim edip, rahatsızlığımı da dile getirerek oradan ayrıldık. Diğer organizasyona beldeye geçtik. Büyük bir meydan yapmışlar,rodeo alanı gibi, sanki insanları dövüştürecekler, insanlar o alanın içindeler, biz de girmek durumunda kaldık. Güzel bir müzik çalıyor, insanlarımız oynuyorlar, gönüllerince eğleniyorlar. Yine bu güzel ortama gölge düşüren silah sesleri başlıyor. Ama öyle böyle değil, Teksas yanında hafif kalır. Yanı başımızda çocuklar, ellerine tutuşturulan ,tutmakta zorlandıkları tabancalarla ateş ediyorlar. Uyarıyoruz,yanındaki büyüklerini,ama umurlarında değil, çocuğun biri yukarı doğru kaldıramadı, bize doğru ateş etti , mermi hemen yanımdan geçti, şükür ki arkamızda da kimse yoktu, ucuz atlattık. Yüksek sesle isyan ettim , bu nedir ya, düğün mü yapıyorsunuz, insanları öldürmeye mi çıktınız diye. Ama adamlar o kadar pişkin ki oralı bile değiller. Arkadaşa hadi kör bir kurşuna hedef olmadan burayı terk edelim dedim ve ayrıldık. Bir gün içinde iki düğün ve benim için iki kötü anı. Peki bitti mi bu olaylar?  Ne gezer, daha da devam etti. İnşallah Sayın Valimizin girişimleri ile sona erecek. Sayın Valimiz sözlerine şöyle devam etmişti:







Arkadaşlar artık bu ilkel davranışı ya öyle bitireceğiz, ya böyle bitireceğiz. Ama bir şekilde bitireceğiz. Ben kararlıyım. Gerekirse düğünleri kontrole ben de geleceğim.  Bu konuda whatsapp grubu oluşturmayı düşünüyorum. Oraya ihbarda bulunanlara ödül vereceğim. Kim ihbar ediyorsa çeksin göndersin o gruba. Bunu yakında duyuracağız. Diyelim ki bize buradan ihbar geldi, muhtardan gelmedi. İşte o zaman muhtar görevini yapmamış oluyor. Sizi de öyle denetlemiş olacağız. Açıkça ifade ediyorum. Türkiye’nin gündeminde geçen hafta Afyon’un magandalığı, barbarlığı konuşuldu. Yakışıyor mu bu bize? Uymuyor. O halde bunun gereğini hep birlikte yapacağız.”.



Değerli okurlar düğünler dışında, asker uğurlamalarına da karıştırdılar bu cahiliyye adetini. Yakın bir beldedeki gariban bir vatandaşımız oğlunu askere uğurluyor, imkanlarını zorlayarak tören yapmış, ikramlarda bulunmuş.Törenden sonra öğünüyor, tam üç milyarlık (eski parayla) mermi yaktım diye. Yazık, ne denir buna bilmiyorum. Kutsal asker ocağına bile evlatlarımızı gönderirken, bu çirkin adeti yapıyoruz ya , ne diyeceğimi bilmiyorum, Allah bizi ıslah etsin. Herşeyden önce israftır, dinen haramdır, bu kutsal göreve ihanettir.



Gelin hep birlikte yeni can kayıpları yaşamadan bu çirkin cahiliyye adetini ortadan kaldıralım. Düğünde silah sıkılıyorsa gitmeyelim, gitmişsek de tepkimizi gösterip oradan ayrılalım ve gerekli yerlere ihbarlarımızı yapalım ancak böyle önüne geçeriz bu ilkelliğin. Medeni hiçbir insan bu ilkelliği sergilemez, sergiliyorsa da medeni değildir, ilkel bir varlıktır.

 



Lokman ÖZKUL

Eğitimci-Yazar

[email protected]