28 Temmuz Çarşamba gününden bu yana ormanlarımız yandı, ciğerlerimiz yandı, oksijen kaynağı olup birer canlı olan ağaçlar yandı, içindeki canlı hayvanlar yandı. Ülkece bizim içimiz yanıyor, milletçe tadımız tuzumuz yok. Nasıl olsun ki?

Tarihin en büyük orman yangınlarından biri gerçekleşti veya gerçekleştirildi. Sabotaj kundaklama emareleri yüksek. Ateşin çocukları mıdır, onun bunun çocukları mıdır her ne halt iseler böyle bir terörist oluşum sahiplendi bu alçaklığı. Kimin dahli varsa, kim teşvik etti öne sürdü, kim ortak oldu, kim yaptı ve yaptırdı ise, bütün Türk Milletinin elleri yakalarındadır. Rabbim iki cihanda da onların ciğerlerini yaksın. Konu ile ilgili gözaltına alınan, tutuklananlar oluyor. Emniyet güçleri ve yargı konuyu aydınlatacaktır, suçlular en ağır cezaları alacaklardır. Lakin olan oldu ve Akdeniz kıyıları ile birlikte, Ege kıyıları ve de  iç kısımlarda ormanlık alanlar maalesef yandı kül oldu.



Muğla’nın güzelim Turunç beldesi neydi ne oldu, kahrolmamak mümkün değil.



Şu ana kadar sekiz insanımızı kaybettik. Hepsine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. İnsan kayıpları yanında, dili olmayan konuşamayan sayısını bilemediğimiz hayvanlar da bu yangınlarda ölüp gittiler. Ekolojik denge bozuldu, toparlanması çok uzun zamanı alabilir. En az 20 yıllık emekler yandı gitti. Yeşil dokumuz yok oldu bu bölgelerde.



Görüntüdeki Manavgat’tan eser yok. Her taraf kül yığını haline geldi. Sanki ‘o eski halimden eser yok şimdi’ der gibi güzelim Manavgat.

Orman Yangınlarının sabotaj ve kundaklamadan sonra en büyük sebeplerinden biri mercek görevi gören cam şişelerdir. Cam içki ve meşrubat şişeleri, genelde piknikte kırılan çay bardakları yangın çıkartmaya en elverişli mercek görevini görürler.



‘İçki bütün kötülüklerin anasıdır’  denir ya hadiste, bu orman yangınlarında da içip içip şişelerini ormanlara, mesire alanlarına atanlar bu yangınlarda kısmen de olsa sorumluluk sahibidir.



Bakınız, yanıp kül olmuş bir ormanda onlarca cam şişe. Büyük ihtimalle bu sıcaklarda, güneşin dik ışıklarına karşı mercek görevi gördüler, gerçekten çok yazık.

Hepimiz sorumluluk sahibi olmalıyız. Ormanlarda, mesire alanlarında çöplerimizi toplayalım, doğayı kirletmeyelim. Çünkü ormanda atılan bir cam, çakılan bir çakmak, yere atılan bir izmarit, yakılan bir anız ormanı yakabilir.

Bu sene yeteri kadar yağış olmadığı için ağaçların kuruduğu, zaten çok yanıcı olan çam ağaçlarının kolayca yandığı görülebiliyor görüntülerde. Yani küresel ısınma ve kuraklık da yangınların bu kadar büyük boyutlara ulaşmasının bir başka nedeni.  Küresel ısınma ve kuraklık ciddi boyutlarda. Maalesef bilim insanları sıcaklıkların her geçen sene küresel ısınmadan dolayı daha da artacağını ifade ediyor. Bundan sonra daha dikkatli olmalıyız. Aşırı sıcaktan dolayı bir kıvılcım ormanlarımızı yakıp kül eder şimdi yaptığı gibi.

Araçlardan atılan sigara izmaritleri. Bütün zamanlarda yangınların oluşmasında genel anlamda sebeplerden biri. Bu kadar sorumsuz olamayız, senin keyif için içtiğin bir sigara o güzelim koskoca ormanı yakıp yok edebiliyor. Hiçbir yerde bunun  hesabını veremezsiniz, öncelikle de eğer varsa vicdanınıza. Yakılan ve tam söndürülmeden bırakılıp gidilen piknik ateşleri, o da yangınların en önemli sebeplerinden biri.

Lütfen bu konularda çok dikkatli olalım, hem kendimiz hem de çevremizi gerekli hassasiyeti göstermeye , duyarlı olmaya davet edelim.



Küresel ısınma nedeniyle bundan böyle, ormanlık alanlar çok daha büyük risk altında. Onun için ülkece gerekli önlemlerimizi, tedbirlerimizi alıp, gerekli teçhizatımızı tamamlayıp ormanlarımızın yanmasına, ciğerlerimizin yanıp oksijen depolarının yok olmasına müsaade etmemeliyiz. Ormanları kundaklayanlara, yakanlara gerekirse idam cezasını çıkarmalıyız. Fatih Sultan Mehmet ne diyordu:

Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.’

Orman yangınlarında özveriyle mücadele eden bütün ekiplere, yardıma gelen Azeri kardeşlerimize ve bu konuda inisiyatif alan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

Ülkece hepimize geçmiş olsun, Rabbim semavi ve arazi afetlerden milletimizi muhafaza buyursun..     

Lokman ÖZKUL
Eğitimci-Yazar
 [email protected]