Uzun Çarşı, uzar gider dünlerin evveline,
İki yanına sıralı dükkânlar, hizmete amade,
Kaldırımlar, taşlar katıyor hayatı, günlerine,
Ayak izlerini taşır, sessizce derinden derine...
                                                                    
Haşhaş mevsiminden, harmanına Afyon’un kokusu,
Sinmiş günlerinden akşamlarına rengi eflatunumsu,
Ayazı dağlarında, yaz günlerinin gecelerine kurmuş pusu,
 Kışların soğuğuna aldırmadan uzar gider Uzun Çarşısı

Anılarım satılır, karşılıklı dizilen dükkânlarında,
Kaybolmuş, çocukluğum, şipşak fotoğrafçısında,
Geçmişe göz kırparken,  dili tutuluyor tarihin, kekeliyor burada
Hep yüründü, yürünecek;  tozu, çamuru alnımızın kırışığında…

Sonuna geldiğimde yolun hızla ayağa kalkar,
Dükkânların kapı önleri, özgün açık pazar,
Dünden bugüne devreden kârla, durmadan çağırır davetkâr, 
Bekler öteberi, kaymak, lokum, sucuk, ne ararsan var.

Neyle ölçülür, tartılır yaşamsal değerler, Uzun Çarşıda,
Kimi alır, kimi satar, gönül sesiyle uzayıp giden dar alanda,
Paha biçilmez servet yatar,  biriktirdiğim anılar bekler karşımda,
Bezirgânlaşıyor çarşılar,  avuçlar yukarıda, ekmek aslanın ağzında…

Mürşide OKLU AYHAN
(Afyonkarahisar’ı Kucakladım Şiirlerimle)