Kemalizm Nedir?
1923 itibarı ile Osmanlı’dan her ne kalmışsa (kalmış mı acaba!) tamamını resetleyen, silen ve dünyada geçerli olan “demokrasi-insan hakları-serbest Pazar” üçlemesini esas alan iradeye Kemalizm denir. Kemalizm ilerleme inancına inanır. Kemalizm bir ideolojidir ve ideologu Gazi. M. Kemal’dir. Demokrasiler, bütün ideolojilerin çatı adı ve saklama kabıdır.
Erbakanizm Nedir?
İslam iddiası olan siyasi bir akımdır. Farklı tabelalar adı altında birçok kolları var. İslam iddiaları var fakat neden ideolojik tanıma giriyorlar; onu izah edelim.
Neden Erbakanizm Diyoruz?
Kendilerini sefil kavramlar ve sloganlarla ifade ettikleri için ‘Erbakanizm’ demek zorundayız. “Sen onları konuşma biçiminden tanıyacaksın!” (Muhammed-30) Her kim onlar’ın kavramlarını kullanıyorsa ideolojik tanıma girer. Türkiye’de ne kadar dini/siyasi yapı, tarikat, cemaat, cemiyet, grup varsa hepsi ideolojik düşünceye tabiidir. Çünkü ithal kavram kullanıyorlar. Kavramları bilemeyenler kim kimin izinden gidiyor sorusunun cevabını bilemez.
İslam’ı neden ideoloji seviyesine indirdiler?
Yüce kavramlarla sefil kavramların listesini çıkarıp sefillerin üzerini çizemediler. Böylece karşı tarafın kavramlarını kullanarak (karşıtına dönerek) nurlu ufuklara ulaşabileceklerini zannettiler. Kuran zanna inanmayı reddediyor. İslami düşüncenin yasalarını bilemeyenlerin tam on defa, çarpan etkisi var, tam yüz defa İman havuzlarının dibi delik-deşik olmuştur. Bu yüzden her yeri büyük günah sektörleri ve besmeleyi reddeden kitle alanları kapladı. Hiçbir grup “şu ispatlı sebeplerden dolayı İslami düşünüyoruz” diyemiyor. Diyebileni de görmüyorlar. Böylece ideolojilerin veya Kemalizm’in izinden gidiyorlar. Hepsi iğnesini samanlıkta kaybettiler, Kemalizm’in avlusunda, küreselleşme çukurunun dibinde arıyorlar.
Kemalizm’in izinde olduklarının delilleri:
“Herkes ithal kavramları esas alıyor” dememiz, Erbakanizmin Kemalizm’in izinde olduğunun kesin ispatıdır. Aynı kavramları kullananlar aynı kefeye düşerler. Aynı kavramları kullananların ayrıcalığı olamaz. Şayet olsaydı Allah “illa ki benim kelimelerim” diyerek kelimelerinin esas alınmasını emretmezdi. İkisi de tevhidi kavramlara yama-takas-vekâlet uyguluyor. İkisi de değer tanımlarına yanlış atıf yapıyor. İkisi de İslami düşüncenin yasalarında izah ettiğimiz tuzak bilgi sistemlerini, ideolojilerin makyajı olan sloganı, besmeleyi reddeden kitle alanlarını esas alıyor. Bu esas almaların her biri neye tekabül eder? İslami kavramlara yama-takas-vekâlet uygulayan bir Müslüman düşünün!
Erbakanizmin İslam adına bir çivi dahi çakmadığının delilleri:
Erbakanizm defalarca iktidara geldi. Cemil Meriç’in en ağır itham ettiği kültür kavramını terk edip, okullara adı ‘İslam Dini’, içeriği ‘İslam’ olan bir ders koymayı akıl bile edemediler. Allah’a tanrı demenin Allah’a hâşâ cinsiyet atfetmek manasına geldiğini ifade eden hutbeler okutulamadığına göre camiler neden var? İşte bu nedenle camiler ‘antika’ oldu. Müslüman yerine muhafazakârı ihdas ettiler. İslam’ın ilk üç kavramına dahi sahip çıkılamadı. Kaldı ki İslam bu üç kelimeden ibaret değil. Tevhid inancı anlaşılsaydı öncelikle Allah’a tanrı diyen (demeyen yok) bütün tefsir ve mealler toplatılıp, doğru baskıları yapılırdı. Tanrısı olanın tanrıçası da vardır. Çünkü tarihin çöplüğü tanrı ve tanrıçalarla doludur. Tanrı diyen tanrıça ile flört etmek isteyendir. Tefsir-meal yazarlarına duyurulur.
Erbakanizmin her kolu,
“Gazi M. Kemal sağ olsaydı bize oy verirdi” diyorlar. Gazi’nin hem hilafetinizi kaldırdığını, hem de size oy vereceğini söylemek; bu çelişkiyi izah edebilecek bir kişi yoktur. “Biz iktidarda değilken de iktidardayızdır.” (Deniz Baykal) Baykal, cumhuriyet tarihinde gidişatın kimin lehine olduğunu görebilen tek liderdir. “Kavramlarınızı başkalarından alıyorsanız, kendi gerçekliğinizi başkalarının kavramları üzerine ifade ediyorsanız o sizin gerçekliğiniz değildir artık.” (İbrahim Kalın) Bu söz külliyen bu metni tasvip ediyor. Ancak bu sözün pratikte gereğini yapabilen, kavramları tasnif edebilen tek kişi bile yok. Her iki tarafın kullandığı kavramlar Kemalizm’in tercihen kullandığı kavramlar olup; Kemalizm’in izinden gitmek tam da budur.
