Spor Yorumcusu Lokman Özkul, Afyonspor - İnegölspor maçını yorumladı.

DUBLE REZALET

Takımımız Afyonspor, pazar günü saat 15.00'te Zafer Stadyumu’nda İnegölspor ile karşı karşıya geldi. Afyonspor için çok önemli bir maçtı. Maç öncesi 8. sırada olan takımımız eğer maçı aldığı takdirde 5. sıraya yükselecek play off potasına girecekti. Rakip İnegölspor  da düşme hattındaydı ve onlar da haliyle can derdindeydi.

Açıkçası bir önceki maçlara da bakarak, Afyonspor'un bu maçı rahat alacağını düşünüyorduk. Gelin görün ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Yaklaşımımız ve yazılarımızda ifade ettiğimiz ‘hep destek tam destek’ ifadesinin karşılığını taraftarlar olarak bizler maalesef bulamadık. Takım dışarıda güzel sonuçlar alıyor umutlandırıyor taraftarları, büyük bir umutla stadyuma gidiyor ve takımımız galip gelecek diye bir umut bekliyoruz. Bir değil iki değil üç değil hakikaten hayal kırıklıklarının sonu yok.

Yakın zaman içinde, içeride kaybedilen Soma maçı, Esenler Erokspor maçı ve dünkü İnegölspor maçı takımın ortaya oyun olarak hiçbir şey koymadığı maçlardı. Takım oynar oyuncular bütün emeklerini sarf eder, futbol bu olmaz kaybedersiniz veya berabere kalırsınız bu anlaşılabilir. Lakin oyun olarak hiçbir şey ortaya konmayan şu oyuncu iyi oynadı diyebileceğimiz hiçbir oyuncunun olmadığı sadece her maç kaleci Anıl'ın ön plana çıktığı bir oyun tarzı kabul edilebilir bir durum değil.

Onun için belki biraz ağır ifade ama rezalet kavramıyla olaya yaklaştık.

Birinci rezalet bizim ortaya oyun olarak hiçbir şey koyamamamız ikinci rezalette  İnegölspor taraftarlarının yol açtığı vahim olaylardı.

Taraftar çok büyük hayal kırıklıkları içinde, zaten az sayıda taraftar maçlara geliyor böyle giderse o taraftarlar da takıma küsecekler ve maçlara gitmeyecekler. Elbette ki böyle bir şey olmasını istemiyoruz biz yine her halükarda takımımızı desteklemeye devam edeceğiz. Ancak takımda bir şeylerin değişmesi zaruri görünüyor. Yönetim bu konuya el atacaktır diye düşünüyoruz.

Şanlıurfaspor'dan 8 gol yiyen, son iki maçını alttaki takımlara kaybetmiş olan İnegölspor'a kendi sahasında deplasman takımıymış gibi oynamak Afyonspor'a yakışmadı. İnegölspor kalecisi Bekir Sevgi herhalde en rahat maçlarından birini çıkardı. Koca maç boyu sadece iki defa yere yattı, birincisi Kaan Baysal'ın cılız şutu, ikincisi de maçın uzatma anlarında İlke Tankul’un kafa vuruşunu çıkararak .Takımın başka pozisyonu yok zaten. İnegölspor kendi evinde imiş gibi çok rahat oynadı. Özellikle ilk yarı Afyonspor’u kendi sahasına mahkum etti.

İkinci yarı teknik direktör Bahaddin Güneş'in skoru koruma amacıyla takımı geri çekmesi, İnegölspor adına farkın açılmasını engelledi. Eğer ki ilk yarıdaki oyununu sergilemiş olsaydı rakip takım, Esenler Erokspor maçı gibi farka gitmesi kaçınılmazdı. Böyle bir şeyi istediğimizden değil lakin görünen köy de kılavuz istemiyor. Bahaddin Güneş’in teknik direktörlüğü de sorgulanır, iki defa bu takımı çalıştırmış ve başarısız olmuş teknik adamın şimdi ki durağı İnegöl. Afyonspor’a ilk geldiğinde nasıl geldiğini,sportif yönlerinden farklı olarak hangi etmenlerle geldiği malumumuz. Onun  için İnegölspor’un da şu anda bulunduğu yere şaşırmıyorum her ne kadar devre arasında gelmiş de olsa. İkinci yarıda takımı adına, takımın en çalışkanları; Sefa Durmuş, Yılmaz Özeren ve Alperen Pak’ı alarak aslında bizim işimizi kolaylaştırdı lakin biz de nerede bu fırsatı değerlendirecek yeterlilik. Afyonspor’da, ilk yarıda sakatlık sonucu  yedek giren oyuncu Uygar Mert’i ikinci yarıda tekrar oyundan alarak nadir bir duruma imza attı. Uygar Mert yeterli miydi , değildi, gol de onun kaptırdığı top neticesinde geldi. Ancak bir oyuncuyu bu şekilde alırsanız onu tamamen kaybedersiniz. Diğer oyuncular çok mu yeterliydi? Atakan Üner resmen yürüdü, Kaan da öyle diğer birçok oyuncu da öyle.

Gelelim ikinci rezalete:

Deplasman için ciddi sayıda İnegöl taraftarı stadımızdaydılar. Takımlarını maç boyunca desteklediler bu normal olan kısım.

Maç sonunda galiz küfürler, maç oynanırken atılan torpiller ve maç bittikten sonra kendilerine ayrılan kısımdaki koltukları söküp fırlatmalar, güvenlik görevlilerine mukavemet etmeler ve bir çılgınlık hali. Hakikaten rezalet boyutunda görüntülerdi, üzülerek ve kızgınlıkla şahit olduk. Biz bu kafada olduğumuz müddetçe Türk futbolu milim ilerlemez.

Bu maçın üstüne gittik, Liverpool- Arsenal maçını seyrettik, futbol nasıl oynanıyormuş, nasıl izleniyormuş dersimizi aldık..

 

Lokman ÖZKUL

Spor Yazarı ve Yorumcu

[email protected]