Ne büyük bir savaştı Birinci Dünya Savaşı… 



Dünyanın gördüğü ilk büyük kıtalararası savaşın en kanlı cephelerinden biriydi Çanakkale. Sonunda birkaç şehir nüfusu kadar insanı feda etme pahasına kazanılan, cephede dökülen kanın cephe gerisinde gözyaşına karıştığı bir mücadeledir bu. Son karakola, sonu gelmez ihtiraslarla taarruz edenlere karşı verilen bir ölüm kalım savaşıdır. 



Devletin yedi ayrı köşesinde açılan her cephe, bir yaraya dönüşmüştür. Kanayan, acıyan bir yaraya… 



Bu savaşta ve cephelerimizde verdiğimiz şehitlerimiz sadece ülkemiz sınırları içinden de değil, bir zamanlar Osmanlı toprağı olan Bosna´dan Batum´a, Tunus´tan Kosova´ya Girit´ten Mekke´ye ulaşan bir coğrafyadan gelip de Çanakkale´de canlarını verenlerin de dediği bir şey var. "Biz hiçbir zaman ayrı düşmedik ki Çanakkale´de ayrı düşelim." 



Birinci Dünya Savaşındaki var olma mücadelemizden, cephelerimizden özellikle de Çanakkale Zaferimizden okullarımızdaki derslerde, çevremizde bahsedilenlerden biliyoruz. Belki de kimimizin dedesi, kimimizin de yakın akrabaları Çanakkale´de şehit düşmüştür. 



Emirdağımız da bu cepheye asker gönderen her Türk memleketinden birisi. Burada şehit olan hemşerimizde oldu gazi olan da… Bu şehitlerden birisi de Kalenderlerden Hacı… Onun hikâyesini başka bir yazım da anlatacağım. 

Olmak ve ölmek kavgasının verildiği yer olan Çanakkale cephesinde yaşananlara çocuklar gençler de kayıtsız kalamazlar. 



Çanakkale savaşlarına katılan ve çok büyük bir kısmı şehit düşen bu çocukların oyuncakları silah, oyunları savaş olmuştur. 



Bu şehit çocuklarımızın diğer şehitlerimiz gibi her bölgeden gelmişlerdir. Eğer ki şehit kayıtlarındaki yanlışlıkla yazıldığı aşikar kayıtlar dikkate alınmazsa en genç şehit kaydı olarak Afyon, Emirdağ Ekizce köyünden Satılmışoğulları´ndan Mustafa oğlu Ali görülmektedir. 



1319(1902) doğumlu olan Emirdağlı Ali 13 Ekim 1915´te Kitre Muharebesinde şehit düşmüştür. Şehit olduğunda 13 yaşındadır. 



Çanakkale´nin belki de Birinci Dünya savaşının savaşıp şehit olan en genç askeri olan Emirdağlı Ali´nin hemşerisiyim ben. 



Olmak ve ölmek kavgasıyla baş başa kalan o yiğitlerin torunuyum ben. 



Anadolu´nun Türk Yurdu olarak kalacağını, Türk´ün Türk´ten başka dostunun olmadığını anlatan cengâverlerin kanını taşıyorum ben. 



Ne Mutlu Türküm Diyene !!! 



Saygılarımla.







Melih Can Kalender  / emirdag.gen.tr