Bir eğitim unsuru olmanın ötesinde hatta ziyadesinde akademik camiada mevcudiyetin göstergesi proje üretmek ve yürütmektir. Bir probleme çözüm bulma ya da beliren bir fırsatı değerlendirmeye yönelik, bir ekibin, başlangıcı ve bitişi belirli bir süre, sınırlı finansman ve bir takım kaynaklar kullanarak gerçekleştirilen araştırma şeklinde kısaca özetlenebilecek akademik araştırma projeleri disiplinlerarası nitelik arz etmektedir. Bu hususta ulusal ve uluslararası beklentiler birbirini takip etmektedir. Araştırmanın düzenli olarak bir takım kurallarla sınıflandırılması proje sistematiğini şekillendirmektedir.
Akademik anlamda çalışmalar gerçekleştirilmeye devam etmektedir. Bu hususta Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuzeylül Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, gibi Türkiye ve KKTC üniversiteleri bilim insanlarının işbirliği ile hazırlanan İletişimciler Diyor Ki başlıklı uluslarararası akademik bir araştırma, Doç. Dr. M. Özgür Seçim’in editörlüğünde LiteraTürk Akademik yayınlarınca kitaplaştırıldı. Kitapta; Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Söke İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Akkoyun “Mahallî Basına Değer Verenler Hususunda Proje Sistematiği” başlıklı bölümle yer aldı.
Araştırmada şu hususlara işaret edildi; Araştırma konusunun sıklet noktasında yer alan matbuat/basın patronundan matbaacısına, yazarından mizanpancısına, muhabirinden dağıtıcısına, idarecisinden okuruna ve daha pek çok tarafına uzanan hususlar “iletişim aracının” iletişim bilimlerinin kapsama alanında yer almaktadır.
Basılı gazetenin giderek azaldığı günümüzde basına değer katan bireylerde bu grubun kapsamı daha da genişlemektedir. Projenin amacı “vakit ve nakit harcayarak” şehrin, ülkenin, dünyanın gelişimine fikren katkı sağlayanların düşüncelerini, emeklerini kütüphane raflarındaki matbuat sayfalarının arasında sıkışıp kalmalarını engellemek, gelişmiş teknolojiyle faaliyetlerine ara vermeksizin sürdürenlerle buluşturup kamuoyuna sunabilmektir.
Yöntem olarak basın, her şeyden evvel bir iletişim aracı olup yaşayan toplumun hafızasını teşkil etmektedir. Bu sebeple iletişimin de içinde yer aldığı sosyal bilimler usulüyle değerlendirilmesi kaçınılmazdır.
Kısaca izah edilmeye çalışılan hususlardan anlaşılacağı üzere Mahalli Basına Değer Katanlar etkinliği sürdürülebilir bir proje olup, her vilayete ve ilçeye uyarlanabilir bir nitelik arz etmektedir. Daha da geliştirilmesi durumunda Türk basınının tamamını kapsayacak şekilde yürütülebilecektir.
Türk basını içinde dikkate alınabilecek birçok şahsiyet bulunmaktadır. Bunlar arasında bir çeşitleme sunulacak olursa; 21 Ekim 1860 tarihinde Tercüman-ı Ahval Gazetesi’ni çıkaran Ağah Efendi, sadece Türk basınını değil ele aldığı konularla ülkenin sosyo-ekonomik ve kültürel geleceğini şekillendirmiştir. İlk yazısını Tercüman-ı Hakikat Gazetesi’nde yayınlayıp memuriyet hayatı yerine matbuatı tercih eden Ahmet Rasim kendine özgü kalemiyle geniş okur kitlesini yönlendirmiştir. İzmir’in işgali üzerine tertiplenen protesto mitinglerinde payitahtta gazeteci yazar Halide Edip Hanım zihinlerde yer edinmiştir. 1954 yılında Türk Sanatı Dergisi tarafından açılan yarışmada birincilik kazanan Altan Deliorman basın hayatına atılan Türk kültürüne yönelik yayınlarda bulunmuştur. Gazetecilik ile birlikte yazarlığı ve televizyon programlarıyla sürdüren Duygu Asena feminist yazar olarak tanınmıştır. Afyonkarahisar Mutasarrıfı Salih Bey’in torunu Enver BehnanŞapolyo eğitimciliği yanında Öğüt ve Yenigün Gazetelerinde gazetecilik mesleğine girmiş Atatürk’ün hayatı ve Millî Mücadele’ye tefrikalar yayınlamış, yazıları Amerikalı tarihçiler tarafından da dikkate alınmıştır. Tercüman Gazetesi’nde yazarlığa başladıktan sonra basından bir daha kopamayan Galip Erdem yayınlarını kitaplaştırmaya özen göstermiştir. Tan Gazetesi’ndeki yayınlarından dolayı sürgüne gönderilen Kemal Okur Sülker, gazeteci, sendikacı, araştırmacı yazar olarak görev gereği birçok eserler vermiştir. Hürsöz Gazetesi’nde yazarlığa başlayan Necmi Onur daha çok röportajlarıyla basına hizmette bulunmuştur. Yüzellilikler arasında sürgün edilen Refi’ Cevad Ulunay o süreç haricinde Cumhuriyet döneminin en etkili gazetecileri arasında düşünülmüştür. 16 Yaşında Vatan Gazetesi’nde başladığı gazeteciliğinde ilerleyen zaman içinde 27 Mayıs aleyhine yazılarıyla dikkat çekmiş, yüzyıldan fazla hapsi istenmiştir. Balkan, Birinci Dünya Savaşı’na ve Milli Mücadele’ye katılan gazeteci yazar Ziya Şakir 280 civarında yakın dönem ve macera kitabı yanında sözlü tarihin öncüsü olmuştur.
II. Meşrutiyet’in ilk yıllarında başlayan ancak 1911 sonrasında on yıldan daha fazla bir zaman neredeyse aralıksız devam eden savaşlar Türkiye’de "ne hastane, ne okul, ne yol, ne liman, ne fabrika" bırakmıştı. Türk milleti son imkanlarını kullanarak bağımsızlığını dünyaya kabul ettirirken haberleşme anlamında BMM’nin açılmasından hemen önce Ankara’da 6 Nisan 1920 tarihinde Anadolu Ajansı’nın kurulması uygun görülmüştür. Haberleşmenin önemli kilometre taşlarından olan ve Cumhuriyet dönemindeki “bilimsel ve teknolojik gelişmeler” ile sürekli kendini yenileyen her mahallî basının, her matbaanın, her kalemin ayrı bir hikayesi aynı şekilde her birinin nev-i şahsına mahsus hassasiyetleri bulunmaktadır.
2020 yılı başlarında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğü’nün koordinatörlüğünde “Basına Değer Katanlar” başlıklı bir dizi “kapsamlı ve bundan sonra da devam edecek” etkinlikler düzenlenmesi gündeme gelmiştir. Bölge Müdürlüğü yanında ABYD’nin de etkinliğe ev sahipliği yapması kararlaştırılmıştır. “Anma Programı”, “Vefa Etkinliği”, “Basınla İletişim Rabıtası”, “Forum”, “Ön Çalıştay”, “Çalıştay” gibi isimler üzerinde durularak başlatılan Araştırma Projesi Sistematiği, sektöre omuz, destek, güç vererek katkı yapanlar ile her türlü şarta rağmen buna devam ettirmeye çalışanlar arasında sağlıklı bir iletişim kanalı tesis etme teşebbüsü ve yolculuğudur.
Projeye dahil edilecek şahsiyetlerin doğum ya da ölüm yıl dönümleri vesilesiyle anma toplantılarının düzenlenmesi, şahsına mahsur hususlardan hareketle akademik fikrî değerlendirmelerde bulunulması, yeterli materyal bulunabilecekler hakkında seminer çalışması, lisansüstü eğitim değerlendirme çalışması, mümkün olabileceklere dair yüksek lisans ve doktora tezlerinin hazırlanması, üniversite bilimsel araştırma projeleri koordinasyon biriminin destekleyebileceği genel amaçlı, tez destek ve kariyer destek projelerinin hayata geçirilmesi, elde edilen bilgilerin bilim kamuoyu ile paylaşılabilmesi adına sempozyum, kongre, kurultaylarda sunulması gerekmektedir.
Akademinin değerinin muhafazasına müspet katkı sağlaması muhtemel proje sistematiğinde basında yer alan bilgiler yol gösterici olacağını birkaç örnekten yakalamak mümkün görünmektedir.
Yüzyılı aşan bir geçmişe sahip, kendine has bir gelenek oluşturan Afyonkarahisar mahallî basınına değer katanlara dair teşebbüs edilen faaliyetin diğer vilayet ve ilçelere de uyarlanabilir, sürdürülebilir araştırma projesi sistematiğine dönüştürülmesi dün-bugün-yarın çizgisini binlerce yıllardır sürdüren Türk Milletinin kültürel zenginliği ile devamlılığına katkı sağlayacak bir anlam taşımaktadır. Çeşitli kütüphanelerde tespit edilebilen toplu ya da tek nüshalar üzerinde yapılması muhtemel değerlendirmeler son asrın anlaşılmasına, önceki asırların hatırlanması yolundaki teşebbüslerin derlenip toparlanmasına, toplumsal ilerlemenin/durgunluğun izahına imkan vermektedir.
Basın hususunda yetki sahibi olan resmi, sivil ve meslekî teşekküller ile sektör içinde farklı statülerde görev yapmakta olan gazeteciler ile gelecekte potansiyel mensupların kaynaşmalarını sağlayacak bu tür projelerin kazanımları daha sonraları çok daha iyi görülebilecektir. Mahalli Basına Değer Verenler hususunda yürütülecek projeler ülke genelinde bir sistematiğin oluşması yanında muhtemel kayıpları daha az seviyeye indirecektir.