‘İslam’ sadece namaz, oruç, hac, zekât, vs.den ibaret değildir; ahlak, hukuk, ilim, sağlık, savunma, aile, ticaret gibi hayatın bütün alanları, İslam’ın içinde mahallen mahfuzdur. İslam’ı böyle bir bütün olarak görebilmek için İslami düşünceye vakıf olmak, İslami düşünceye vakıf olabilmek için bütün kavramları (söz gruplarını) bilmek zorunluluğu vardır. “İslami düşüneceğiz, bunun yasaları, kuralları da şunlardır” diyen tek bir metin bulamazsınız; ama böyle bir metin ve devamının adresi şimdi elinize ulaştı. İslami düşünce adına iki asırdır ne söylendi ise hepsi zan, vehim, kuruntudur; çünkü yasaları, kuralları, usulü olmayan bir şeyin kendisi de olamaz. İki asırdır her yerde büyük günah sektörleri var; çünkü İslami düşünce yok. İki asırdır bütün unvan, din, yazar ve öncülerin toplamı, kavramların tasnifini dahi yapamadı. Sağ veya mevta, en akıllılarımız İslam’a ‘ideoloji/kültür’ diyorlar. Besmeleyi reddeden fiillerin isim listesini bilen yok; çünkü kavramlara nüfuz eden yok.

    İslami düşünceye vakıf olmak için aşağıdaki sekiz maddeyi ve her bir madde yaklaşık sekizer maddeyi içeriyor; yani toplamda seksen başlık altında işlenenleri anlamak ve anlaşılmayanı sormak/öğrenmek şartı ile hayatın tamamını anlamak, tanımlamak, leh ve aleyhinde olanı bilmek mümkün olur. Bunu bilemeyenler ağzından düşman sesi çıkarıyor.

   İslami düşüncenin yasaları: a. İslami ve beşeri yani, JİTEMMM: Joker, ithal, türedi, emanet, maymuncuk, melez, montaj kavramların hepsini bilmek. (Bkz. Joker Kavramlar)  b. Teslis inançlarının kavram gruplarını bilmek. (Bkz. Teslis İnancı Türkiye’ye Nasıl Yerleşti?) c. Tuzak bilgi sistemlerini bilmek. (Bkz. İlim Görünümlü Batıl Din: Felsefe) Sadece felsefe grubu değil, vahyi yok sayan bilgi sistemleri. d. Değerlere ne ile atıf yapıldığını bilmek. Mesela, Hak, adalet, ahlak, gerçek, din, dürüst, vb değer tanımlarına herkes sahip çıkıyor. ‘Gerçek’ ile ilgili güzel bir söz söylenmiş. Ama hangi gerçek? İslami gerçek mi, liberal gerçek mi, demokratik gerçek mi, ateist gerçek mi? Bunu açıkça söylemeyen sözlerin yazarı da okuyanı da takıyyecidir; ikisi de hipnozludur. Bütün değer tanımlarını böyle test edebilirsiniz. e. Sloganların neye tekabül ettiğini bilmek. Türkiye’yi kurşuna dizseniz slogan nedir sorusunu masaya yatıran bir metin bulunamaz. Kavramlar bilinmeden hiçbir söz bilinemez. Bkz. “Slogan: İşine Gelirse, Yersen” ve yanındaki iki makalemiz. f. Kulağa hoş, içi boş makyajlı sözleri faş edebilmek. Bunlar özlü söz formatında gibi dururlar ancak biraz slogana benzerler. Bkz. “Gazi’nin Sloganından Geçinenler” g. 4T ameliyesini bilmek; 4T: Teşhis, tanım, tasnif, tasfiye. Bir kelimenin isim mi, ıstılah mı, kavram mı olduğu 4T ameliyesini bilmekle mümkün olur. İsimler üzerinde ittifak vardır; fırtınalar kavramlar üzerinden kopar. Istılah: hak veya batıl, her bir dinin/ideolojinin ana tanımından sonra gelen kavramlarına ıstılah denir. Mesela: İslam’ın savaşçısına mücahit denir, İslam dışı dinlerin, ideolojilerin savaşçılarına militan, gerilla denir. Bu örnek çoğaltılabilir. İsmet Özel ‘Türk kavramı’ diyor. Türk isimdir. Kavram, kesinlikle hak veya batıl ‘din’ içerir. Bütün batıl dinlerin, ideolojilerin ıstılahları, kavramları birbirine karşı bariyersiz, geçişken ve revize edilebilir; İslam’ın kavram ve ıstılahları ise biriciktir. Ne yaptık? İsim, ıstılah, kavramı teşhis ettik, tanımladık, tasnifledik,  JİTEMMM’in üzerini çizdik; tasfiye ettik. h. Yamalı kavramları faş edebilmek. Neden İslamcı, İslamafobi, demokratik İslam vs. denemeyeceği kayıtlarımızda ‘bolca’ var. Bkz. “Kavramlar Üzerinden Mürtetlik Mühendisliği” vd… Bu sekiz (80) kuralın evveliyatı yok; ilk burada okudunuz. Bu kurallar ile düşünemeyen Türkiye’nin zerre kadar gelecek şansı yok. Mürtedlik kelimelerde başlar. İnatçılık, inkârın saklama kabıdır.

İslami düşüncenin yasaları burada; hakikatin üzerini örtmek veya sahip çıkmak, mesele bu!