Bolvadin’de ikamet etmeme rağmen, Dr. Mahmut Koçak’ı henüz siyaset sahnesinde yer almadığı günlerde tanıma fırsatım olmuştu. 1992-93 yılları arasında Bolvadin Belediye Basın bürosunda görev yaparken, Afyon günlük gazeteleri bir gün geç dahi olsa elimize ulaşır, oradan Afyon gündemini günü gününe takip ederdik. O vakitler internet henüz yaygın değil, yerel televizyonlarla uydudan yayın yapmıyordu maalesef. Uzatmayalım o yıllarda Amerika Birleşik Devletlerinde Dr. Mahmut Koçak’ın Afyonspor ismi ile bir futbol takımı kurduğunu, bulunduğu eyaletin amatör liginde bu takımın başkanı olarak Afyon’un ismini duyurmaya çalıştığını öğrendiğimde, bu ismin Afyon siyasetinde önemli bir yerlere geleceğini herkes gibi bende tahmin edebilmiştim. Neticede çok değil 6-7 sene sonra 1999 seçimlerinde Sayın Dr. Mahmut Koçak ile yollarımız birleşti. Kendisinin, DYP listelerinden haksız yere alaşağı edilmesine olan tepkimizle O’nun başlattığı “yetti gali” hareketinde yer almıştım. Bir nevi bağımsız aday Dr. Mahmut Koçak’ın ilçe teşkilatı gibi olmuştu işyerim. Bizde O’nun neferleri. Sonuçta 1999 seçimlerinde Dr. Koçak o efsanevi çabasına rağmen, sandık başlarında dönen dolapların ve seçim sisteminin azizliğine uğrayarak -aldığı 40 bin oya rağmen- mağlup sayılmış, vekil olamamıştı. Fakat her ne kadar mağlup olmuş olsa da, galip sayılırdı bu yolda Dr. Mahmut Koçak. Neticede öyle de oldu. O’nun 1999 seçim başarısı 2002 erken genel seçimlerinde en büyük referansı oldu ve Ak Parti’nin listesinde stratejik bir sıraya gelmesini sağladı. Burada da yollarımız kesişti Sayın Dr. Mahmut Koçak ile. Ben yeni kurulan Ak Parti’nin ilçe başkan yardımcısı olarak, Sayın Koçak’ın aday olacağını kendisinden ilk öğrenip il teşkilatına bildirenlerden olmuştum. İl yöneticilerinin o günkü yüz hallerini hatırlıyor gibiyim. Ne mutlu oldukları belli idi, nede mutsuz oldukları. Ak Parti il yöneticilerin tüm defansına rağmen 10 gün içerisinde Ak Parti kurucu üyelerinin tamamının katıldığı temayül oylamasında 27 aday arasında ilk 3’e girmeyi başarmıştı Sayın Koçak. Başka bir davadan, başka bir tabandan gelmesine rağmen kısa bir süre içerisinde Ak Parti tabanı O’nu bağrına basmıştı. Bu başarısına ve ilk sırada yer alan Halil Ürün’ün aday gösterilmemesine rağmen 4. sırada aday gösterildi Dr. Mahmut Koçak. O’na sıralamanın bu şekilde olduğunu, henüz kamuoyuna açıklanmadan önce Abdülkadir Aksu’dan öğrenip söyleyen kişi de bendim. 4 ncü sırada olduğunu öğrendiğinde küplere binmişti adeta. Burada da hakkının yendiğine inanıyordu. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’e ne büyük bir hata yaptıklarını göstereceğim diyordu. Neticede o gün itibarı ile kızmakta haklı idi. Çünkü Ak Parti o sıralar 3 milletvekili çıkaracak durumda görünmüyordu. Dr. Mahmut Koçak bir nevi ilk 3’ün kazanması için oraya yerleştirilmiş ilave güç gibi görünüyordu. Fakat 3 Kasım 2002 seçimleri bir deprem gibi siyaseti şekillendirdi. Koçak’ın da ekstra gayretleri ile Ak Parti Afyon’dan tam 6 milletvekili kazandı. Mahmut Abi’miz –hemde bizim partimizden- milletvekili olmuştu. Ondan sonra daha sık görüşürüz diye umarken daha az görüşmeye başladık. Nitekim önce ben Ak Parti’den istifa ettim, daha sonra o ihraç edildi ve Ak Parti defterini kapattı. Şimdi bütün bunları niçin anlatıyorum? Şu anda Afyonkarahisar kamuoyunda –bu arada Sayın Koçak Afyon’un adını Afyonkarahisar yaptı sağolsun- bir Mahmut Koçak hareketi başlamış gidiyor. Tüm bunları onun için yazıyorum. Benim tanıdığım Mahmut Koçak bir hedefi kafasına koydu ise mutlaka ona kenarından köşesinden bir şekilde yaklaşır. Bu nedenle Koçak aday olur mu, olmaz mı diye hiç düşünmeyin. Koçak o kadar taban yoklamasından sonra “bu millet beni istemiyormuş, oynamıyorum” diyecek birisi de değildir. Bu nedenle bana göre Afyonkarahisar şu vakit itibarı ile Dr. Koçak’a gebedir. Bu doğum normal mi olur, sezeryanla mı olur, evde mi olur hastanede mi olur, onu tam olarak bilemem. O iş doktorların işi. Siz bu suali gidin Dr. Koçak’a sorun. “Sayın Koçak Afyonkarahisar’ın durumu ne olacak?” diye sorun. O size tatmin edici bir cevap verecektir.