Bu yönüyle Afyonkarahisar’a geldiğim günden bu yana şu çağrıda bulunuyorum. Bütün belediyelere, bütün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü çatısında altında çalışanlara ve özel yapsatçılık yapan bütün müteahhitlere buradan bir kez daha sesleniyorum. Lütfen binalarımızı, inşaatlarımızı, mekanlarımızı imkan ve yer sorunlarından dolayı, bahçeli mekanlarda var edemeyebiliriz. Ama binalarımızı engelli dostu, özürlü dostu yapmak binamızın girişini çıkışını buna uygun hale getirmek, kamu binaları bağlamında, özel binalar bağlamında ve özel mekanlar bağlamında son derece önem arz ediyor. Bu yönüyle bu meselenin ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi ve bundan sonra da atılacak adımların devletin atmış olduğu adımların rehabilitasyon ve özel eğitimle eş değer bir şekilde yürümesinin ve koordineli bir şekilde yapılmasının şehrimiz için şahsen önem arz ettiğini düşünüyorum. Çünkü Afyonkarahisar bir alana kurulmuş bir şehir konumundadır. Afyonkarahisar’da bunu hayata geçirmemiz, hem kamu hem de özel sektör olarak mümkün olan adımlardır. Burada sadece görev kamuya, belediyelere, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne düşmüyor. Özel bina projesi çizen, özel ev yaptıran vatandaşlarımızın ve bir gün cenazelerinin evlerinden çıkacaklarını veya evlerine engelli bir misafirin geleceğini bilmeleri gerekir. Her şeyi yerel yönetimden, kamu kurumlarından ve devletten beklememeleri gerektiğini tavsiye etmek istiyorum. Bu yönüyle hareket eden kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Böyle düşünen özel şahıslara ve evlerinin projeleri çizilirken bu tür önemli konulara hassasiyet gösteren hemşerilerime teşekkür ediyorum. Çünkü bir gün onlarda dede veya nine olacaklar. Bir gün hepimiz engelli olabiliriz. Bir gün hepimiz yaşadığımız evlerden o tabut ile ayrılacağız. Mutlaka binalarımızı ve mekanlarımızı yaparken bunu proje detaylarında düşünmemiz ve uygulamamız önem arz etmektedir. Özel eğitim kurumları çok dikkat gerektiren bir kurumdur. Özellikle geçmişte çok ciddi aksaklıkların yaşandığı çok ciddi problemlerin yaşandığı kurum ve kuruluşlardır. Bu kurumlara kayıt olan çocukların devam edip etmediklerinin kayıtlarının çok iyi tutulması, bunların gerçek anlamda eğitimlerinin sağlanması, gelmeyenlerin de yok yazılması ve kayıtlarının ciddi bir şekilde tutulması gerekmektedir. Bu konuda da Milli Eğitim Müdürlüğünün de ilimizdeki özel kurum ve kuruluşlarını her yönüyle, yangın boyutuyla olabilir, giriş ve çıkışların boyutu ile olabilir. Bu tür konulara hassasiyet gösterilmesi çok büyük önem arz etmektedir. Buna Kur-an kursları ve diğer kurslarda dahildir. Konya’da geçmişte çok ciddi ve üzüntü verici bir hadise yaşandı. Bunların yaşanmaması için özel derneklerin ve özel vakıflarında çalışmalarını mutlaka gözden geçirmeleri faydalı olacaktır. Açılışını yaptığımız özel eğitim kurumunun hayırlı olmasını diliyorum. Merkezimizin bu duygu ve düşüncelerle bu kurum ve kuruluşların hem mahalleye, hem yöreye, hem de ilimizde yaşayan engelli çocuklarımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Bu tür kurum ve kuruluşların ilimizde sayısının artmasının bir fakirleşmeye değil bir zenginleşme yol açacağını, bir pastanın paylaşım sorununa yol açacağını değil, tam tersi hizmet kalitesinin ve hizmet rekabetinin artıracağını düşünen bir yöneticiyim. Özel sektörün daima var olması ve sayısının artmasını savunan bir yöneticiyim. Bu yönüyle okul kurucularına tebriklerimi iletiyorum. Hayırlı olmasını ve hayırlı işlere vesile olmasını diliyorum. Bu girişimlere destekte bulunan Belediye Başkanımıza, Milli Eğitim Müdürümüze ve isimlerini sayamadığım birçok kişiye de ayrıca teşekkür ediyorum.”dedi. Konuşmaların ardından Vali Hakan Yusuf Güner ve beraberindekilerin kurdela kesimini gerçekleştirmesinin ardından Afyonkarahisar Özel Akarçay Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin gezilmesi ve incelenmesi ile açılış programı sona erdi. Törenin sonunda Akarçay Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine tedavi için gelen çocuklarla yakında ilgilenen Vali Hakan Yusuf Güner’e Nalan Kaplan tarafından günün anısına kitap takdim edildi.