Gazeteci Sadettin İnan, yazısında Oruçoğlu Yağ Fabrikasının satışı sırasında AK Parti Afyonkarahisar milletvekillerinden birisinin devreye girdiğini, kayyum olarak atanan avukatı arayarak açıkça tehdit ettiğini söyledi.

Sadettin İnan, adını vermediği AK Partili milletvekilinin Cumhurbaşkanlığının ismini kullanarak kayyum olarak atanan avukatı tehdit ettiğini iddia etti.

Gazeteci İnan, bu milletvekilin adını vermedi...

AFYONHABER olarak, Gazeteci Sadettin İnan'a soruyoruz: Bir iddia söz konusu. Eğer doğruysa isim vermek durumundasınız. Oruçoğlu Yağ fabrikasının satışı aşamasında kayyumu tehdit eden AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili kim?.. Madem ki iddia ediyorsunuz, bu ismi vermek durumundasınız... "Şimdilik bu ismi vermeyelim" demek, iddianızın doğruluğunu zayıflatır ve iddianız dedikodu olrak kalır...

İŞTE O YAZI! 

Oruçoğlu Yağ Fabrikasında 600 milyon liralık muvazaalı satış! Çiftçi böyle soyuluyor!

Tarım Kredi Kooperatiflerinin icradan satın almaya çalıştığı Oruçoğlu Yağ Fabrikasından skandal gelişmeler ortaya çıktı.

Yaklaşık bir aydır süreci takip ediyorum. En son 1 Mayıs’ta kaleme aldığımız ‘Tarım Kredi’nin Oruçoğlu Yağ Fabrikası alımında pis kokular’ başlıklı yazımızdan sonra hem Tarım Kredi tarafı hem de Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nı icradan satışa çıkaran Hakan Gıda’nın sahibi Nazım Bahçeci tarafı tutuşmuştu.

Kamuoyu da bu yazımızla birlikte buradaki şaibeli süreci öğrenmişti. 

Ancak ne olduysa bu yazımızdan sonra bizimle çok rahat görüşen kaynaklar bile biranda kayıplara karıştı!

Öncelikle Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nın icradan satılması Tarım Kredi’nin de gidip bu fabrikayı alması bir satış veya alış işlemi değil bunun özellikle altını çizelim!

‘Fabrika alıyoruz’ ayağıyla çiftçinin kaynakları birilerine peşkeş çekilmiş durumda!

Hüseyin Aydın ve Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nın yönetim kurulu başkanı Nazım Bahçeci, şimdi anlatacaklarımın kamuoyu tarafından bilinmesinden öyle tedirginler ki, inanın geceleri uykuları bile kaçıyordur!

Özellikle Hüseyin Aydın, kamuda ciddi bir görev değişikliğinin olacağı bugünlerde böyle bir haberle gündeme gelmeyi hiç istemez!

Çünkü Oruçoğlu Yağ Fabrikasını icradan alarak sessiz sedasız konuyu kapatacaklarını düşünüyorlardı ancak bizim kayıp 2500 ton ham yağ haberimiz ve ardından 1 Mayıs’ta kaleme aldığımız yazımız bütün dengelerini bozdu!  

Konuya geçmeden burada şunu belirteyim, aslında ne yaparsanız yapın, ne yazarsanız yazın Tarım Kredi Kooperatiflerinin başına kimi getirirseniz getirin sistem değişmiyor! Sözde çiftçinin kuruluşu ama sistem çiftçiye değil maalesef atanmış bir avuç azınlığa hizmet ediyor!

Bu konuda artık ne denilebilir bilemiyorum! Hak’tan, Adaletten, yetim hakkından bahsedenlerin, inanın gündemlerinde ne çiftçi, ne millet, ne devlet var! Varsa yoksa kendi rantları, kendi zenginlikleri!

Bir sığırın yılda kaç doğum yaptığını bilmeyen birisini getirip Tarım Kredi Kooperatifleri gibi Türkiye’nin en önemli çiftçi kuruluşunun başına atarsanız, bu kişiden ülke tarımı, çiftçisi için ne bekleyebilirsiniz!

İnanın artık haber yapmaktan tiksinir hale geldim! Düşük buğday arpa fiyatı ile çiftçiyi yoksulluğa mahkûm bırakanlar, diğer taraftan kendi dünyalıklarını kurtarmak için çiftçinin kaynaklarını ha bire yağmalıyorlar! Ama bir türlü de doymuyorlar!

Şimdi gelelim Tarım Kredi Holding’in icra kurulu başkanı sözde finansçı Hüseyin Aydın ve ekibinin Hakan Gıda’nın sahibi Nazım Bahçeci ile yaptıkları büyük kurguya!

Fabrika mı satın almışlar yoksa çiftçinin kaynaklarını birilerine peşkeş mi çekmişler, hep birlikte görelim…

-Oruçoğlu Yağ Fabrikası, Afyonkarahisar’da bulunuyor. Yönetim Kurulu Başkanlığını Mersin’deki Hakan Gıda’nın sahibi olan Nazım Bahçeci yapıyor.

-Nazım Bahçeci, Oruçoğlu Yağ Fabrikasını kendi şirketine (7-8 milyon dolar) borçlandırıyor! Yani bir anlamda icradan satışı için zemin hazırlanıyor! Çünkü fabrikada bütün işler yolunda giderken, ödemelerde hiçbir sıkıntı yaşanmazken biranda böyle bir borç gündeme geliyor!

-Nazım Bahçeci, sadece alacağı 7-8 milyon dolar için değil, fabrikanın tamamını icradan satışa çıkarıyor!

-Fabrika Afyonkarahisar’da olmasına rağmen nedense icralı satış işlemi Tarsus İcra Müdürlüğünden yapılıyor!

-Dikkat edin bunların hepsi aslında bir kurgunun parçası!

Yalçın Görgöz: Kış saati uygulamasına dönülsün Yalçın Görgöz: Kış saati uygulamasına dönülsün

-Neyse Tarsus İcra Müdürlüğü, ihale ilanına çıkıyor ve 17 Nisan’da yapılan ihaleye sadece iki firma katılıyor!

-Birisi Tarım Kredi Yağ Şirketi, bunu zaten biliyoruz ama bilin bakalım ikinci firma kim?

-Nazım Bahçeci’nin şirketi Hakan Gıda!

-Nasıl yani diyeceksiniz ama durum bu...

-Oruçoğlu Yağ Fabrikasını kendi şirketine borçlandırıp, icradan satışa çıkaran Hakan Bahçeci, Tarım Kredi Yağ Şirketi ile birlikte ihaleye katılıyor!

-Nedense ihaleye başka 3’ncü bir şirket girmiyor!

-Nazım Bahçeci’nin şirketi gerçekten fabrikayı almak için mi yoksa fiyatı yükseltmek için mi ihaleye giriyor bilemiyorum ama bu satışın hukuken karşılığı tam bir muvazaalı satış demektir!

-Zaten 300 milyon lira civarında satışa çıkan ihalede fiyat, Nazım Bahçeci’nin şirketinin fiyat artırmasıyla birlikte 604 milyon liraya kadar çıkıyor ve bu fiyattan Tarım Kredi Yağ şirketi alıyor!

-Bu arada Tarım Kredi Yağ Şirketinin Genel Müdürü Ziya Arslantaş da TORKU’dan buyana uzun yıllardır Nazım Bahçeci ile içli dışlı bir isim! Kurgunun tam anlaşılması için bu ayrıntı bilgiyi de vermiş olayım.

-İşte Hüseyin Aydın ve Hakan Bahçeci bu bilginin ortaya çıkmasından o kadar endişe ediyorlarmış ki bizim bu bilgiye ulaşmamız biraz zaman aldı!

Sonrasını zaten biliyorsunuz…

Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nın yüzde 49 hissesini elinde bulunduran biri Türk biri Ukraynalı iki ortak fabrikanın hülle yoluyla icradan satılarak kendilerinin malına çökmeye çalışıldığını gerekçe göstererek, muvazaalı satış işleminin durdurulması için mahkeme dava açıyor. Afyonkarahisar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi de 22 Nisan’da satış işlemini durdurarak, kayyum atıyor.

Kayyum atandıktan sonra ortalık toz duman oluyor! Çünkü burada yasal sürecin işlemesi ne Hüseyin Bu iki ortağı kararından vazgeçirmek için mahkemenin kayyum kararının kaldırması için her yola başvuruyorlar!

Bu arada AK Parti Afyonkarahisar milletvekillerinden birisi devreye giriyor (bu milletvekilinin muvazaalı satıştan nasıl bir çıkar menfaati varsa) kayyum olarak atanan avukatı arayarak açıkça tehdit ediyor! Hem de Cumhurbaşkanlığının ismini kullanarak!

‘Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Bu yaptıklarınız Cumhurbaşkanlığında bir duyulursa neler olur biliyor musunuz?’ diyerek kayyum olarak atanan avukata resmen gözdağı veriyor!

Bu milletvekilinin ismi şimdilik bizde kalsın! Ama bundan sonraki süreçte bu milletvekilini iyi takip etmemiz gerekiyor!

Sonuç olarak Hüseyin Aydın ve Nazım Bahçeci amacına ulaşıyor, yüzde 49 hisse sahibi iki ortak hisselerini satarak kendilerince bu beladan kurtuluyorlar! Tabi hisselerini de sattıkları için mahkemedeki davadan da feragat ediyorlar ve kayyum da kaldırılıyor. Tarım Kredi’ye fabrikanın devriyle ilgili tescil işlem yapılarak konu kapatılıyor.

Ancak nedense Tarım Kredi çıkıp resmi açıklamayı hala yapamıyor!

Konu kapatılıyor kapatılmasına ama hisseleri satarak süreçten ayrılan iki ortaktan Türk vatandaşı olan özellikle muvazaalı satışla ilgili konuşmaması için tembihlenmiş olmalı ki derin bir sessizliğe bürünüyor!

Bu olayla Hüseyin Aydın'ın, sığırdan anlamasa da para işinden çok iyi anladığını bir kez daha görmüş olduk! Tarım Kredi’nin bünyesindeki yüzde 3,2 oranındaki Hektaş hissesini tam hissede operasyon öncesi 2022 yılında OYAK’a satarak karşı tarafa 3 ayda 3 milyar lira para kazandıran Aydın, burada da Nazım Bahçeci’ye muvazaalı satış işlemi ile birlikte temizinden 300 milyon lira para kazandırdığı görülüyor!

Hüseyin Aydın, ah keşke bu finansçı zekâsını bir de çiftçiler için kullansa da tarımda girdi maliyetleri düşse, daha ucuza üretseler, hem çiftçimiz hem de milletimiz kazansa!

Ama nerede!

Giderayak yangından mal kaçırma derdindeler!!!

Bu bilgilerden sonra muvazaalı satışın iptal edilmesi gerekiyor!

Ama bunun hesabını soracak ne bir kurum ne bir sistem olduğu için bu olayın da üstü böyle örtülecektir!

Sonuçta yorgan gitti, kavga bitti!

Editör: Birinci Editör