Afyonkarahisar’da 40 yıldır fiili olarak ticaret sektörünün, 30 yıldır da basın yayın sektörünün içindeyim. 

Uzun yıllar Afyonkarahisar aktif gündemini yakından izleyen ve hatta içinde olan bir kişi olarak ifade ediyorum ki; Afyonkarahisar’da bürokrasi, siyasiler, sivil toplum örgütleri, yerel basın, odalar, borsalar, iş adamları uyum içinde olduğu zaman ilde büyük atılımlar oldu ve oluyor.

Ne zaman ki, bu uyum bozuldu, hır gür, kavga gürültü, fitne fesat oluştu şehirde hizmetler, yatırımlar ve gelişmeler durdu ve de duruyor.

Belediye'de Abdullah Kaptan dönemiyle Burhanettin Çoban dönemini; yine Abdullah Kaptan-Mehmet Zeybek dönemini karşılaştırırsanız bunu rahatlıkla görürsünüz.

Abdullah Kaptan döneminde belediye başkanı, parti, siyasetçiler, bürokrasi arasında; hatta zamanın iktidar partili bakanıyla bile meydana gelen tartışmalarla, hır gürle, kavga gürültüyle Afyonkarahisar adına maalesef boş geçen koca bir beş yıl... Ve Burhanettin Çoban döneminde başlayan ve Mehmet Zeybek’le devam eden uyum ve sinerji ile Afyonkarahisar adına geçen verimli ve güzel yıllar… 

Uyum varsa başarı var, yatırım var, gelişim var, icraat var…

Uyum yoksa;

Yani: Fitne, fesat, kavga, gürültü, yıkıcı bir şekilde suçlamalar, iftiralar, hakaretler varsa başarı yok, yatırım yok, gelişim yok, icraat yok, hasılı boşa geçen yıllar var…

Belli dönemlerde ortaya çıkan-çıkarılan-gündeme getirilen belli siyasi ya da öne çıkma hırsından ortaya çıkan, bazen de kişisel husumetten kaynaklanan dedikodu mahiyetinde iddialar, hakaretler, suçlamaların ne bu şeyleri gündeme getirenlere, ne arka plandakilere, ne de bu şehre bir faydası var!..

Lütfen, kişisel hırslarınız, menfaatleriniz, ikbaliniz için bu şehrin uyumunu, insicamını bozmayınız; havasını kirletmeyiniz…

Başkanlar, idareciler, yöneticiler kolay kolay yetişmiyor. Hele hele, görev aldığı, yönetici olduğu alanda tüm kesimlerle önyargısız ve olumlu ilişkiler ve iletişim kurarak elinden geldiğince güzel işler yapmaya çalışan yetenekli insanlar kolay yetişmiyor, bu tip anlamsız dedikodularla, sözlerle onları da soğutmayalım, korkutmayalım, uzaklaştırmayalım…

Varsa bir yerleri yönetmeyle ilgili iradeniz, iddianız, adaylığınız, niyetiniz, çıkın meydana, aslanlar gibi yaptıklarınızı, yapacaklarınız, ideallerinizi, vizyonunuzu anlatın, biz de yayınlayalım, herkes yayınlasın. Aksi durumda, dedikodularla, ithamlarla, rakip gördüklerinizi suçlamak, itham etmek size de kazandırmaz, bu şehre de kazandırmaz…

Bu şehrin gündemini boş işlerle, boş şeylerle meşgul etmeye, bu şehrin iklimini kirletmeye kimsenin hakkı yok…

ÖMER ELÇİ