Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şehitleri anarak başladı. Ülke menfaatlerinin her şeyin üstünde olduğunu vurgulayan Erdoğan “Devlet çarkı biraz ağır işler ama dönemeye başladığında önünde hiçbir güç duramaz” dedi. Erdoğan tek çözüm yolunun terör örgütünün silahlarını bırakması olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Yönetim Kurulu üyeleri ve üniversite rektörlerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etti. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: Pazar günü Dağlıca bölgesinde yapılan saldırıda 16 askerimizi şehit verdik. Bu sabahda Iğdır’da düzenlenen bombalı saldırıda 13 polisimizi şehit verdik. Dağlıca’da şehit düşen aralarında yarbayımızın da bulunduğu askerlerimizle, polislerimize Allah’tan rahmet yakınların TSK’ya emniyet teşkilatımıza ve milletimize baş sağlığı diliyorum. “78 milyon vatandaşımızın tamamının ortak devleti” Hangi kökene, hangi meşrebe sahip olursa olsun tüm milletime, siyasetçilere, medya mensuplarına, aydınlara, akademisyenlere, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine seslenmek istiyorum. Her karışıyla Anadolu ve Trakya toprakları, hepimizin ortak vatanıdır. Türkiye 78 milyon vatandaşımızın tamamının ortak devletidir. Bu ülkenin ve bu devletin, 78 milyon vatandaşımızın her birine ihtiyacı var. Aynı şekilde bu ülkeye yani Türkiye Cumhuriyeti devletine de hepimizin ihtiyacı var. “Aynı hezimete uğrayacaklar” “Kınamayan herkesin bu devlet ve millet sorunu vardır” Yerlilik bu ülkenin menfaati için gerektirdiğinde kendi menfaatlerimizden vazgeçebilmektir. Bu ülke hepimizin ülkesi, ordumuz hepimiz için var devletin diğer kurumları da milletimizin tamamına aittir. Siyasette rekabet başka bir şey ülke menfaati için bir araya gelmek başka şeydir. Siyasi rekabetten hiçbir zaman kaçmadım ama ülkemin menfaati her zaman önde olmuştur. Bölücü terör örgütü ve diğer terör örgütü saldırılarını ama fakat gibi kaçma yolları kullanmadan kınamayan herkesin bu devlet ve millet sorunu vardır. “Muhalefet partilerinin hiç mi sorumluluğu yoktur?” Milletimiz dimdik ayaktayken, güvenlik güçlerimiz fedakarlıkla mücadelelerini yürütürken moral bozmaya, kafaları bulandırmaya, gönülleri karartmaya yönelik her söz, her tavır, sadece terörün amacına hizmet eder. Devleti ve hükümeti eksik yapılan, yanlış yapılan işleri eleştirmek, murakabe etmek elbette herkesin hakkıdır fakat ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen muhalefetin, medyanın, aydınların da aynı şekilde murakabeye tabi tutulması gerekmiyor mu? Bugün Türkiye siyasi bir belirsizlik ortamından geçiyorsa bunun sorumlusu iktidar partisi veya bir kişi midir? Sırtını terör örgütüne dayatmakta beis görmeyen siyaset yerine şiddeti tercih eden siyasi partinin yaşananlarda hiç mi sorumluluğu yoktur? Koalisyon hükümeti kurulması için makul şartlarda uzlaşmaya çalışmak yerine hesaplaşmacı ve dayatmacı bir tavra giren muhalefet partilerinin içinde bulunduğumuz acı durumda hiç mi sorumluluğu yoktur? “Tek çözüm silahların bırakılması” Devlet çarkı biraz ağır işler ama dönemeye başladığın önünde hiçbir güç duramaz. Şu ana kadar örgüte çok ciddi zararlar verildi son gelişmeler birazda onun paniği örgütün yurt içindeki yapılanması ile ilgili önemli çalışmalar yürütülüyor bu çökertilecektir. atandaşlarımızdan sağduyularının muhafaza etmelerini önemle rica ediyorum. Terörle ilişkisi olmayan bir vatandaşımızın zarar görmesi bizi üzüntüye boğar. Tahrik ve provokasyonlara asla gelmeyelim.
Bu saatten sonra devlet ve milletin razı olacağı tek çözüm silahlarını bırakmasıdır. Terör örgütünün silahları ya devlete teslim edecek ya da üzerine beton dökecek. Bunun tartışılacak hiçbir tarafı yoktur. Silahların gömülmesi somut adım atacak olan terör örgütüdür. Bu konuda en büyük görev bölge halkımıza düşüyor. Bölge insanı terör örgütüne tavır koyarsa bu mesele süratle çözüme ulaşır. Süreci sabote eden terör örgütüdür. terör örgütü bunu açıkça söylemiştir.