Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de ’’ Âyetlerimi az bir fiyatla, yani dünya menfaati karşılığında satmayın, asıl bana karşı gelmekten sakının.” (Bakara, 41) derken, Maide Suresi 44.Ayet-i Kerimede de‘’ Âyetlerimi az bir menfaat karşılığında satmayın. Kim Allah’ın indirdiği ahkâm ile hükmetmezse işte onlar tam kâfirdirler “buyuruyor. “Ayetlerimi az bir karşılık ile satmayın.” mealindeki ifade, Allah’ın yüce ve Kutsal Kitabını ve dinini kişisel ve maddî çıkarlar için kullanıp yanlış yorumlayanlara, haramları helâl, helâlleri haram göstermeye kalkışanlara karşı kesin bir uyarı mahiyetindedir. Niçin konuya bu şekilde girdik derseniz, özellikle günümüzde bu ilahi hitapların tersinin yapıldığını görüyoruz. Rabbimiz, benim ayetlerimi az bir fiyata satmayın derken,din ticari kazanç haline getirelebiliyor. Kur’an tilaveti yapılıyor, para alınıyor, ayet-hadis okunuyor, para alınıyor, Allah anlatılıyor, para alınıyor. Bu iş artık bir kazanç kapısı haline geldi,kendi çaplarına göre çıtayı belirliyorlar. Borsa gibi yükseliyor, düşüyor diyeceğim ama düşmüyor,bilakis yükseliyor.Özellikle içinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayında tavan yapıyor,dini ticaret.Televizyon dünyasında bir hoca için aylık 600.000 liradan,bir başkası için 400.000 liradan,diğerleri için de 200.000,150.000,100.000 liralardan bahsediliyor. Adına, şanına, şöhretine göre değişiyor. Savunma olarak söylüyorlar ki, bir popçu, şarkıcı sadece bir konserden alıyor bu parayı. Değerli hocalarım siz popçu, topçu değilsiniz. Sizin kutsal bir göreviniz var ve bu kutsal görev maddi karşılık beklenerek yapılmaz. Siz dünyaya değil ahirete talip olmalısınız, dünyanın yeteri kadar taliplisi var zaten. Ancak bu zihniyetle ahirete veya Allah’ın mükafatına talip olamazsınız, zira dünyevi kazanç için tercihinizi yapmış oluyorsunuz. Hz.Salih, Nuh, Hud, Lut, Şuayb Peygamberler kavimlerine ‘buna(tebliğe) karşı sizden bir ücret de istemiyorum; benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aittir’’, demişlerdir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Allah’ı, tevhidi, dini anlatması karşısında insanlardan ücret mi istemiştir?Elbette ki hayır.O’nun ümmeti olan bizlerin farklı uygulamalar yapması ne kadar doğru! Üstte bu kadar yüksek fiyatlar konuşulurken,alt tarafta da ayrı bir piyasa belirleniyor.Kur’an tilavetlerinde,mevlid programlarında, anma günlerinde, cenaze defni esnasında, Yasin okumalarında .. 100 lira ile 1000 lira arasında belki daha da yüksek fiyatlar belirleniyor. Dini ticari meta haline getirenler,herhangi bir işi, kazancı olmayan insanlar mı? Hepsinin işi gücü var, ortalamaya göre iyi de para kazanıyorlar mesleklerinden.Peki ne bu hırs, dünya malını öbür tarafa kim götürmüş ki? Karun bütün hazineleriyle,servetiyle yerin dibine batırılmıştır.
Para karşılığı dini anlatmak ne kadar tesirli oluyor. Bana kalırsa çok fazla tesirli olmuyor.Neden derseniz, Allah rızası olmayan işlerde ihlas, samimiyet olmuyor. İhlas olmayınca tesiri de olmuyor.Eğer tesiri olsaydı,toplumumuzda arsızlık, hırsızlık, ahlaksızlık.. bu kadar artmazdı, daha da düşerdi. Ama veriler olumsuz özelliklerin arttığını gösteriyor. Demek ki söylenilenler dilden kalbe geçmiyor.
Peki kime itibar etmek lazım,kimlerin ki insanlarda tesir uyandırır?Bu soruya da Kur’an-Kerim’den cevap verelim: “SİZDEN ÜCRET İSTEMEYENLERE UYUN,ONLAR HİDAYET BULMUŞ KİMSELERDİR.” (Yasin Suresi,21) Lokman ÖZKUL
Yorum ve görüşleriniz için:[email protected]/facebook.com