Afyonkarahisar'ın Emirdağ İlçesinde Amorium Antik Kenti’ndeki Kazı Çalışmaları Sürüyor

İhlas Haber Ajansı Emirdağ Muhabiri Kadir Han Çakır'ın haberine göre, Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde, geçmişte 7 medeniyete ev sahipliği yapmış olan Amorium Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Bu önemli kazılar, antik kentin tarihine ve kültürel mirasına ışık tutmayı amaçlıyor.

Emirdağ Kaymakamı Yasin Akgül, Amorium Antik Kenti’nde faaliyet gösteren kazı heyeti ile bir araya gelerek çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kazı ekibinin elde ettiği buluntular ve antik kentin tarihsel önemi üzerine detaylı bir değerlendirme yapıldı. Amorium’un, M.Ö. 2000'li yıllardan itibaren Hitit, Phryg, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kesintisiz bir yerleşim alanı olduğu biliniyor.

Amorium, Roma Senatosu tarafından bölgede kendi parasını basma izni verilen ilk şehirler arasında yer almasıyla dikkat çekiyor. M.Ö. 1'inci yüzyıl başlarında Doğu Phrygia’da önemli bir merkez haline gelen kentin, geç Roma dönemindeki sur duvarları ile korunmuş yapıları, tarih boyunca askeri ve ticari işlevini sürdürmüştür. Ayrıca, Amorium, Bizans döneminde Anadolu'daki önemli askeri karargahlardan biri olmuştur.

Amorium'un Tarihçesi ve Kazı Çalışmaları

Amorium, Afyonkarahisar’ın 70 km kuzeydoğusunda, Emirdağ ilçesinin 12 km doğusunda yer alan bir antik kenttir. Antik kent, Yukarı Şehir ve Aşağı Şehir olarak iki ana bölgeye ayrılmaktadır. Yukarı Şehir, Bizans dönemine ait sur duvarlarıyla çevrili olup, Aşağı Şehir ise daha geniş bir alana yayılmaktadır. Özellikle Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir stratejik nokta olan Amorium, çeşitli dönemlerde önemli tarihsel olaylara tanıklık etmiştir.

Kazı çalışmaları, 1987 yılında Prof. Dr. R. Martin Harrison tarafından bir yüzey araştırması ile başlamış ve 1988-1991 yılları arasında arkeolojik kazılar sürdürülmüştür. Sonrasında, 2013 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı ile kazılar Afyonkarahisar Müzesi Başkanlığı ve Anadolu Üniversitesi iş birliğiyle devam ettirilmiştir. Prof. Dr. Zeliha Demirel Gökalp’in başkanlığında 2014 yılından itibaren kazılar yoğun bir şekilde sürdürülmektedir.

Kazılarda, Aşağı ve Yukarı Şehir kapılarında, kilise, hamam ve sivil konut gibi yapılar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle 2018 yılı kazı buluntuları, İç Sur alanında Osmanlı yerleşimini kanıtlar niteliktedir.

Arkeolojik Bulgular ve Anlamı

Amorium’daki kazıların temel amacı, Roma ile Osmanlı dönemleri arasındaki yerleşimi incelemektir. Bu süreçte, kentin tarihine ışık tutacak Geç Roma, Bizans ve Osmanlı dönemi buluntuları elde edilmiştir. Kazılarda ortaya çıkarılan yapılar, seramikler, cam ve metal eserler, Mezopotamya ve Anadolu kültürleri arasında köprü kurmakta ve tarihi olayların anlaşılmasına yardımcı olmaktadır.

Kazı ekibinin bir diğer önemli hedefi ise Amorium kentinde koruma, sergileme ve ziyaretçi güzergahlarının belirlenmesi yönünde "Arkeolojik Alan Yönetimi" oluşturmaktır. Bu sayede antik kentin tarihi ve kültürel önemi daha geniş kitlelere ulaştırılacaktır.

Kültürel Miras ve Tarihi Kişilikler

Mahinur Özdemir Göktaş’ın Afyonkarahisar programı Mahinur Özdemir Göktaş’ın Afyonkarahisar programı

Amorium, sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda pek çok önemli şahsiyetle de özdeşleşmiştir. Edebiyat tarihinde fabl yazın türünün öncüsü olarak bilinen Ezop’un burada yaşadığına inanılmaktadır. Ayrıca, İslam tarihi açısından önemli bir figür olan Selman-ı Farisi’nin de Amorium’da eğitim aldığı ve burada çeşitli dini arayışlarda bulunduğu kaydedilmektedir.

Amorium’un, Anadolu’nun İslamlaşmasında büyük rol oynayan Battal Gazi ile de bağlantısı bulunmaktadır. Battal Gazi’nin, Afyon yakınlarında bir savaşta şehit olduğu ve bu savaşın Amorium Kuşatması olduğu düşünülmektedir.

Sonuç olarak, Amorium Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışmalar, bölgenin zengin tarihini gün yüzüne çıkarırken, ziyaretçilere de antik dönemlerin izlerini keşfetme imkanı sunmaktadır. Kazıların ilerlemesiyle birlikte, Amorium'un tarihi ve kültürel mirası daha fazla insana ulaşacak ve korunacaktır.

Editör: Birinci Editör