Bir önceki yazımız ‘Yolsuzluk’ https://www.afyonhaber.com/yolsuzluk idi. Bu yazı da onu tamamlayan bir ikileme olacaktır. Rüşvet, Özgür Ansiklopedi’deki tanıma göre; resmî işlerde kayırma ve öne alma karşılığında bir ücret/bedel alma ya da verme. İlgili veya yetkili kişiyi etkilemek amacıyla değerli herhangi bir şeyin teklif edilmesi, verilmesi, alınması veya talep edilmesidir.

Rüşvet, alıcının davranışını etkilemek amacıyla yapılan yasa dışı veya etik olmayan bir suç faaliyetidir. Para, mallar, fiili haklar, mülk, imtiyaz, maaş, değerli nesneler olabilir.

Rüşvet karşılıklı illegal bir anlaşmadır. Rüşvette veya rüşvet çarkında; her iki taraf da yasal olmayan zeminde buluşur ve çıkar sağlarlar. Rüşvet genelde, gerçekleşmesi yasal olarak imkansız olan veya çok güç olan bir iş için para yeya karşılığı değerli bir maddi değer verilmesidir. Bu şekilde her iki tarafta menfaat sağlar. Rüşvet bu nedenle bir çok halde irtikap ve görevi kötüye kullanma ile karıştırılır. İrtikap; kendisine verilen kamusal görevi çıkar sağlama, adam kayırma minvali şahsi amaçlarla kullanılmasıyla işlenen suçu ifade eder. Görevi kötüye kullanma ise, bir kamu görevlisinin resmi çerçevede yetkilerini aşarak veya kötüye kullanarak haksız ve yasal olmayan eylemlerde bulunmasını ifade eder. Rüşvet halk arasında; kolaylık, avanta gibi adlarla da anılır.

Rüşvet olmaması gereken işleri oldurmak, olması gereken işleri durdurmak için de verilir.

Dürüst kamu görevlilerini tenzih ederek ve kurumları ve kimseyi töhmet altında bırakmadan rüşvetin çeşitli alanlarına geçiyorum: Rüşvetin veya içinde bulunulan rüşvet çarkının tarifesi; tapuda, taşınmazın değerine; hastanede, geçireceğiniz operasyonun ciddiyetine; trafikte, yazılabilecek ceza tutarına; mahkemelerde, dava konusuna; icralarda, dosyadaki alacağa; gümrüklerde, emtia bedeline; belediyede, ihalenin büyüklüğüne göre şekillenebilir.

Yüksek değerde para üstü almama, dosya arasına koyma, cebine sokuşturma, paşalar gibi eline sayma, maaşa bağlama, uğraşılan meslekle ilgili hizmet (ev boyama, araba tamiri v.s.) şekillerinde cereyan edebilir.

Kamu görevlisi memur veya amir veya onun iş takipçisi bir yakını; yapması gereken bir işi yapmak için, yapması gereken bir işi yapmamak için, yapmaması gereken bir işi yapmak için para veya karşılığı maddi bir değer alırsa; parayı, maddi değeri veren de alan da rüşvet suçunu işlemiş olur.

Rüşvet, verenin nedense kendisini hadisenin dışında tuttuğu bir suçtur. Alan kişi daha ziyade suçlu görünür. Alan da veren de suçludur. Peygamber Efendimiz ‘rüşvet alan da veren de melundur’ demiştir. Dinen karşılığı büyük bir günah olduğu gibi ceza kanununda da ciddi bir suçtur.

Rüşvet veren insanlar, ne yapayım işimi yaptıramıyorum, rüşvet vermeden olmuyor gibi ifadelerle güya kendilerini haklı duruma getirmeye çalışıyor. Bunun savunulacak bir tarafı olamaz. Rüşvet veren kişi, kendisinden çıkacak daha büyük miktarda bir meblağ şeklindeki zararı gidermek, işini daha kısa sürede gördürmek, hukuksuz bir isteğinin gerçek olmasını sağlamak gibi amaçları güder. Bir çok durumda verenin eylemi öncesinde daha uzun bir düşünme ve bunun yanında vicdan muhasebesi -en azından bu muhasebe için tetikleyici ve/veya yeterli bir süre- içerir.

Rüşvet alanın davranışı bir anlık olabildiği gibi öncesinde uzun pazarlıklara da dayanabilir. Para veya eşdeğer bir fayda kendisine veya kendilerine sunulmuştur. Gizli kapaklı yerlerde bu durumlar genel de karşılıklı anlaşma ile neticelenir. Benim anlamadığım insanların aldıkları bu rüşvet paralarını veya maddi değerleri nasıl vicdanları sızlamadan herhangi bir rahatsızlık duymadan haram para olarak hazmedebiliyorlar. Hela haram hassasiyeti kalmamış zayıf iradeli insanlar bu aşağılıklara tenezzül edebiliyor. Dini veya adli durumu yanı sıra, ciddi bir ahlak ve etik zafiyetidir.

Toplumda şöyle konuşmalar veya itiraflar duyulabiliyor:

Filan kurumda "geçen şöyle bir işim vardı....verdim rüşveti hallettim... rüşvet almış yürümüş... rüşvet yiyor şeref yoksunları..." gibi söylemler dudaklarından dökülen insanların kendilerini tenzih edip masum görebilmeleri; suçun içeriğini düşünmediklerini veya düşünmenin işlerine gelmediğini göstermektedir. Bu söylemleri kullanan insanlar içinde temiz toplum için teoriler geliştirenlerin bile olduğunu görmek cidden mide bulandırıcıdır.

Rüşvet çarkı da birden çok kişiyle gerçekleşir. Bunların sayısı onlarca olabilir. İşi yapacak memurdan veya amirden başlayarak, onun üzerindeki yetkili kişiler veya yetkili kişilerin yakınlarıyla silsile halinde aşağıdan yukarıya doğru sürdürülür. Çarkta genelde ciddi pazarlıklar olur. Anlaşmazlıklar çarkı ortaya çıkaran nedendir. Miktar üzerinde anlaşılırsa iki taraf da bunu unutur ve illegal bir şekilde işlerini yaparlar. Alan razı veren razı bir durum ortaya çıkar ama işin içinde ahlaksızlık, haram ile iştigal ve yasa dışı bir durum oluşur. İspatlanmadığı sürece aleni bir suç oluşturmaz. Bundan dolayı insanlar arasında ‘rüşvetin belgesi olmaz’ diye bir söylem gelişmiştir.

Osmanlı Devletinin çöküş zamanlarında Şair Fuzuli’nin o zamanki kamu kurumlarında durumu özetleyen şu veciz sözüyle yazımı tamamlayayım:

‘’Selam Verdük Rüşvet Değüldür Deyu Almadılar’’

Lokman ÖZKUL

Eğitimci-Yazar