Hemen hepimiz; gerek cezbedici lezzeti gerekse daha zinde olacağımız yanılgısıyla ramazanda birçok beslenme hatası yapıyoruz. Ramazan’ın yaz mevsimine denk gelmesi, açlık süresinin uzaması ve iftar ve sahurda mideye aşırı yüklenme, vücudumuzun çok alışık olmadığı bir beslenme düzenine girmesine neden oluyor. Buna bir de hatalı beslenme alışkanlıkları eklenince, kilo alımının yanı sırametabolizmanın yavaşlaması, kan şekerinde düzensizlik, sinirlilik, yorgunluk, dikkatsizlik, konsantrasyon kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, uykuya meyil, hazımsızlık, şişkinlik ve mide bulantısı gibi sağlık sorunları gelişebiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili ramazan ayında oruç tutarken en sık yapılan 10 hatayı anlattı.
Pideyi sıcak yemek ve abartmak
İftarın vazgeçilmezi… Pideyi çok sıcak tüketmekten kaçının. Sıcak pide hazımsızlık sorununun yanı sıra yemek borusu ve ağız içini tahriş edip ağız yaralarını tetikleyebiliyor. Pideyi sadece tadımlık tüketmeye özen gösterin. Çünkü içeriğinde un ve şeker gibi basit karbonhidratlar bulunan pide fazla yenildiğindehipoglisemi ile hiperglisemi riskini yükseltiyor. Bu da insülin direncini artırarak karın bölgesi yağlanmasına sebep oluyor. Bunların yanı sıra pide bağırsak hareketlerini yavaşlatıp ve kabızlığa neden olabilir.
Hızlı yemek, çorbayı ve çayı kaynar içmek
Bilimsel araştırmalar hızlı tüketilen yemeklerin ve çok sayıda içilen sıcak sıvıların yemek borusu ile ağız içi kanserine yol açabileceğini ortaya çıkardı. Bu nedenle iftarda sıcak çorba içmekten veya iftar sonunda sıcak çay tüketmekten kaçının. Bu riskin azalması için yemeğinizi soğutarak, çayınızı da ılıtarak içmeye özen gösterin. Hazımsızlık ve reflü gibi sorunların gelişimini önlemek için de yemeklerinizi mutlaka iyi çiğnenip, yavaş tüketmeye de dikkat edin.
“Çay ve kahve suyun yerini tutar” diye düşünmek
Su içmek için susamayı beklemeyin. Öğün aralarında tüketeceğiniz suyun 2-2,5 litreyi bulmasıgerekiyor. Aksi halde ciltte kuruma, kabızlık gibi sindirim problemleri, kas krampları, yorgunluk ve sıcaklık hissi gibi sorunlar gelişebiliyor. Bunların yanı sıra yeterli sıvı almanız dengeli bir kan basıncı için son derece önemli. Çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerin suyun yerini tutacağı hatasına düşmeyin. Çünkü çay ve kahveyi fazla tüketmek çarpıntıya neden olurken, ayrıca kafeinin idrar söktürme özelliği nedeniyle idrarla sıvı kaybı artıyor. Tüm bunların yanında çay ve kahveyle alabileceğiniz krema ve şeker de kilo kontrolünü zorlaştırıyor.
İftarı tek öğün şeklinde yapmak
İftarda boş mideye birden yüklenmemek gerekiyor. Çünkü mideye aniden yüklenmek iftar sonrası hazımsızlığa ve reflüye yol açabiliyor. Orucu su ile açıp, ardından kuru kayısı veya hurma ile devam edebilirsiniz. İftarı 2 öğün şeklinde yapın. İftara çorba ile başlayıp 15-20 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçebilirsiniz. Ana yemekte de yağlı yemekler yerine ızgara, haşlanmış veya fırınlanmış et, tavuk ya da balık yemekleri veya kurubaklagil ya da zeytinyağlı sebze yemeklerini tüketin. Aksi takdirde yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon ile kalp hastalıkları riski artabiliyor.
Aç karnına egzersiz yapmak
Aç karnına spora başlandığında vücudun kan şekeri seviyesi çok düşüyor. Spordan sonra mutlaka bedenin toparlanmasını sağlayacak besinler almalısınız. Bu nedenle egzersiz yapmak için iftar sonrasını bekleyin. İftardan 1,5-2 saat sonra yapacağınız hafif tempolu bir yürüyüşün, yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alma eğilimini engellemek ve besinlerin sindirimine yardımcı olmak için etkili olduğu gerçeğini göz ardı etmeyin.
Sıvı kaybını önlemek için aşırı meşrubat tüketmek
Ramazan’ın yaz mevsimine denk gelmesiyle hem havanın sıcaklığı hem de oruç tutma süresinin uzun olması susuzluğu daha fazla arttırıyor. Susuz kalındığı için “sıvı alımına dikkat edeyim” derken yanlış seçimler yapılabiliyor. Maden suyu gibi gazlı içeceklerin tercih edilmesinde sakınca yok, ancak asitli içeceklerin, hazır meyve sularının, şekerli kompostoların ve şerbetlerin boş enerji kaynağı olduğu ve vücuda hiçbir faydasının olmadığını unutulmamalı.