Her yerde kar var. Zamanıydı da… Sakin ve beyaz bir  kürk gibi örttü bütün ağaçları, parkları, kirleri, acıları. Bembeyaz kar hepimize  beyaz bir sayfa açtı.  Her sabah uyandığımızda önümüzde bembeyaz bir sayfa gibi uzanır gün. Sayfaya şöyle bir bakıp o gün neleri yapacağımızı düşünmek bereketlendiriyor günü. Bir rota (yol, hedef/niyet) pusula (yön)  yoksa rüzgarın esip esmediğinin de pek bir önemi yok. 

Ankara’ya giderken Günyüzü adlı bir ilçeden geçeriz. Günyüzü tabelasını görünce hemen günyüzü  görmemişlerle ilgili  birkaç deyim gelir aklıma.  Peki günyüzü görmüşlere ne demeli? Ya günyüzü görmüşlerdensek…

“Hayatıma yekpare  olarak baktığımda ömrümü üç kritere göre değerlendiririm diyor Acar Baltaş; başladığım noktaya göre (doğduğum ortam), meslektaşlarıma göre, bulunduğum noktaya göre. Bu üç noktada da tatminkar bir gelişme gösterdiğimi görüyorum,  dolayısıyla hayat sofrasından karnı tok olarak kalkacağım”.

Zeka, kudret, mevki, varlık
Bunlar kaderin akıl almaz taksimatı
Önemi yok.
Bir gönlün var mı?
Mesele bu
Şeytan aşkı olmadığından şeytan   // Süleyman Çobanoğlu

Günyüzü görmüş derken;  sabah sıhhatle, afiyetle , nefesi ciğerlerinde uyanmış insanlardan bahsediyorum. Günyüzünü  gösterince  biz de günyüzü ne çıkarabiliriz;  “o gün nelerle ilgileneceğiz, nelere başlayacak neleri bitireceğiz, iyilik fırsatları oluşturacak mıyız vb. ?  Günyüzü göster günyüzü gör !  Her şeyin bir zamanı varsa bile iyilik  zamansız olmalı  bence.

Biz zamanını beklerken
Ya zaman da bizi bekliyorsa?

 İyiliği bekletmeyin çünkü vazgeçme, üşenme, unutma  ihtimali var. İyilik ettikçe iyi hissediyor insan. Danışanlarıma gelişme ve kendinin en iyi versiyonu olma fırsatı olarak -imkan ve güçleri nispetinde-    “sebepsiz, gizli  ve karşılıksız iyilik etmeyi” öneririm. Kendini bütün, yeterli ve iyi hissetmenin en hızlı yöntemlerinden biridir bu. Çünkü insan yaptığı her iyiliği aslında   kendine yapar. Binbir versiyonu var iyiliğin; günaydın demek, gülümsemek, yol –yer vermek,  ikramda bulunmak, gönül almak, tatlı dil, hal-hatır vb.

Geceden geçip uyandıysak sabaha, günyüzü görmüşlerdensin sen de . bembeyaz karların izi kalmaz elimizde lakin iyilikler  damga vurur  huzurlu bir gönülde. Gönlü olana gün çoktan ışımıştır.

Dr. Kadriye Işıklar Pürçek