Ekmeğin fiyatı son zamlarla birlikte 2,5 liraya yükselirken artık bildiğimiz ucuz ekmekte denklem tamamen değişiyor. Pandemi ile lojistik ve enerji maliyetleri artıyor. Doğalgazdaki yüzde 48’lik zam en çok ekmeğin üretimini vurdu. Türkiye’nin en büyük ithalat kapısı olan Rusya, bu dönemde Türkiye’nin rakibi hâline gelirken asgari ücret zammı fırıncıyı kara kara düşündürüyor.

 

Kaynak: Türkiye Gazetesi / Ömer TEMÜR
 

Dünyanın en büyük üç un üreticisinden biri olan Türkiye, pandemi döneminde duran un ihracatına uzun bir aradan sonra yeniden başladı. İçeride ise un fiyatları yaklaşık iki kat artmış durumda. Buğday fiyatları bütün dünyada dolar bazında yükselişini sürdürürken doğalgaz zamları ve asgari ücretteki artış, fırıncıları kara kara düşündürüyor. Diğer taraftan düne kadar Türkiye’nin ham madde deposu hâline gelen Rusya, Türkiye için bir ortaktan ziyade rakibe dönüyor. Ekmeğin fiyatı son zamlarla birlikte 2,5 liraya yükselirken artık bildiğimiz ucuz ekmekte denklem tamamen değişiyor.
 

FIRINCILAR DARBOĞAZDA
Ekmekteki maliyet artışına karşı sektörden un “ihracatı durdurulsun” sesleri yükselirken Türkiye Unlu Mamul Makine Üreticiler Birliği Derneği (TUMMAB) Başkanı ve aynı zamanda Toya Makine ve Bay Bread CEO’su Serdar Yalçınkaya, fırıncıların darboğazda olduğunu söyledi. Yalçınkaya “Üretimin aksaması ve buna bağlı olarak mahsulün fiyatı arttı. Buğday fiyatları dolar bazında da yükseliyor. Un fiyatları son yedi ayda yüzde 100 arttı. Bunda pandeminin yanı sıra enerji ve lojistik maliyetlerinin artması etkili oldu. Ayrıca kıtlık ve kâr hırsıyla stok yapıldı. Üç hafta önce doğalgaza yüzde 48 zam geldi. Fırınlar sonuçta doğalgazla çalışıyor. Diğer taraftan asgari ücret görüşmeleri başlıyor. Bir fırın  8-10 kişiyi istihdam ediyor. Dolayısıyla ücret artışları maliyete yansıyacak. Şu an unlu mamullerde ciddi bir maliyet artışı var” ifadelerini kullandı.