Babası oğluna hep der dururmuş, ‘sen adam olmazsın’ diye. Oğlan tutmuş bir yere baş olmuş, babasını ayağına çağırtmış, babasına demiş baba bak baş oldum. Babası’da ‘Ben sana baş olamazsın demedim, adam olamazsın dedim”
Bu hikayeyi hepimiz iyi biliriz. Çok detaylıdır ama kısa geçtim.
İlimizde de işte bir devlet kurumunun başına geçmiş bir şahıs… O makamı sanki kendi özel mekanı gibi görür ve ona göre davranırsa çok çirkin görüntü ortaya çıkıyor.
Valimiz Hakan Yusuf Güner’in tenkitlerini ve önerilerine hiç kulağına bile asmamış olan bu kişi hakkında günden güne şikayetler artarken, yolumuzun düştüğü bu makamda bir vatandaş olarak bulunduk.
Gördüğümüz manzara, karşılaştığımız tutum ve davranışlar hiç hoş olmadı doğrusu.
Sayın Valimizin altında çalışan bir kamu kurum müdürünün hal ve hareketleri, vatandaşlara davranış şekilleri, hatta ve hatta vatandaşa iğrenerek bakışlarından bizde nasibimizi aldık.
Yazık çok yazık….
O makama seni vatandaşa hizmet etsin diye oturtmuşlar, hakaret edesin diye değil…
Vatandaşı her zaman bir velinimet olarak görmek yerine hakir görmek de neyin nesi…
Afedersiniz, bir sokak köpeğine bakarmış gibi, davranırmış gibi vatandaşa davranma hakkını sana kim verdi. Senin makamına gelen vatandaş zaten senden bir şey istemiyor. Devletimizin sana kendisine sunmak üzere verdiği hizmetini istiyor.
İlimizde adını sıkça duyduğum hatta diğer gazeteci arkadaşlarımın da ağır ihtamlarına maruz kalan bu şahsiyeti bir kurum müdürü olarak nitelendirmek beni gerçekten de üzüyor.
İsmini ve kurumunu zikretmiyorum ama inşallah bizim uyarılarımıza kulak asar ve kendine bir çeki düzen verir.
Sayın Valimizin vatandaşa davranış ve yardımcı olma, güler yüz gösterme konusunda ki hassasiyetini herkes bilirken, bu şahsın bilmemesine hayret ettim doğrusu.
Senin gibi birinin makamda olduğuna mı üzüleyim yoksa, senin hakaret dolu bakışlarına ve anlamsız hal ve hareketlerine maruz kalan vatandaşa mı üzüleyim bilemedim.
Ama üzüldüğüm bir gerçek…
CANSER KUZU - KADINANA GAZETESİ