Kanser; ülkemizde olduğu gibi bütün dünyada öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve ortaya çıkardığı ekonomik kayıplar sebebiyle de önemli bir halk sağlığı sorunudur. Sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Erken teşhisin çok önemli olduğu kanserle mücadelede, en etkili yöntemlerin başında toplumda kanser konusunda farkındalık sağlanması ve toplum bilincinin geliştirilmesi yer almaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı verilerine göre söz konusu yılda küresel bazda 18.1 milyon yeni kanser vakası saptanmış, hastalığa bağlı 9.6 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde her 5 erkekten birinde ve her 6 kadından birinde hayatları boyunca kanser gelişmesi beklenirken her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin, kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir.

Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri; tütün kullanımı, yüksek beden kitle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır.

           %90 çevresel, %10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi yolu ile günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir. Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne alınırsa korunmanın önemi daha da artmaktadır.        Pandemi döneminde sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması, tuz kullanımının azaltılması, tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması hem kanserden korunmada hem de salgınla mücadelede önemli bir etkendir.

Yapılan çalışmalar 21. yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, tarama ve erken tanı en önemli önleme stratejileri arasında yer almaktadır.

   Kanserde erken dönemde tanı konulmasının yanında, tanı konulan hastalara gerekli tıbbi yönlendirme yapılıp tedavi merkezlerine sevk edilmesi, hasta takibinin yapılması, imkanlar ölçüsünde sosyal, ruhsal ve tıbbi destek sağlanması da kanser kontrolünün önemli bir ayağını oluşturmaktadır. İlimizde Afyonkarahisar Devlet Hastanesi binasında bulunan KETEM (Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi); eğitim, tarama, tetkik ve tıbbi destek yönünden vatandaşlarımıza hizmet vermektedir. Herhangi bir sağlık sorunu olmadan da belli yaş grubundaki kişiler kanser taraması için Merkeze başvurduklarında erken teşhis ihtimali artmaktadır. Bu bağlamda; meme kanseri için 40-69 yaş aralığındaki kadınlar 2 yılda bir, rahim ağzı (serviks) kanseri için 30-65 yaş aralığındaki kadınlar 5 yılda bir, bağırsak kanseri için 50-70 yaş aralığındaki kadın ve erkekler 2 yılda bir tarama yaptırmalıdır.

Ayrıca Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’ den de bilgi ve destek hizmetleri verilmektedir.

COVİD-19 salgını gerekçesiyle taramaların ertelenmesi, ileri evre teşhis oranlarında artışa neden olabilmektedir.Merkezlerimizde yapılan eğitim ve taramalar salgın tedbirleri çerçevesinde devam etmektedir.

Tarama yaşı aralığındaysanız merkezlerimize bekliyoruz. Unutmayın! Erken teşhis hayat kurtarır…



           Uzm.Dr.Serhat KORKMAZ

      İl Sağlık Müdürü