Dr. Yılmaz Özmen
Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri.
Zafer Kalkınma Ajansı’nın görevleri arasında olan bölge kurumlarına sağlanan teknik ve mali destekler zaman zaman memnuniyet ve kabullenme boyutunda karşılansa da çoğunlukla eleştiri ve şikayet tarafının daha ağır bastığını söyleyebiliriz. Kamuoyunun talep ve tepkilerini iletmesinde ve bunlara karşı cevap ve çözüm beklemesinden doğal bir şey olamaz. Bir vesile ile bu konulara bir daha yazılı olarak izah getirme ihtiyacı hasıl olmuştur. Hem ne demişler “tekrar 180 defa dahi olsa iyidir”. O zaman buyrun:
Aslında en sonunda söylenecek şeyi başa alarak biraz dikkat çekelim ki yazı sonuna kadar okunsun değil mi efendim. Bu konuda en temel argümanımız “Zafer Kalkınma Ajansı bir hayır kurumu değildir”. İkincisi Ajans “kişilere ve kurumlara destek vermez”. Üçüncüsü ise “Ajans her dönem, her tip destek vermez, zamanla değişkendir”. Dördüncüsü ve belki de en önemlisi “ajansları para dağıtan kurumlar olarak görmek doğru değildir”. Umarım bu girizgâhtan sonra tamam mesele anlaşıldı deyip yazıyı okumayı bırakmazsınız. Öyle ise zaten sorunun temel kaynağının “okumama, açıklamaları dikkate almama” gibi temel bir soruna dayadığını söylemek hayalci olmayacaktır.
Gelelim Zafer Kalkınma Ajansı özelinde tüm kalkınma ajanslarının destek mekanizmalarının nasıl oluştuğuna ve bu desteklerin neye niçin verildiğine. Öncelikle ajanslar kendi bölgelerini tanımak ve her boyutuyla analiz etmek ve bu analizlere dayalı olarak elindeki bilgileri kullanmak suretiyle bölgenin gelişiminin anayasası niteliğinde bir bölge planı yaparak bu işe başlarlar. Nitekim bu usul ülkemizdeki 26 kalkınma ajansınca uygulanan yöntemdir. Ajansımız ilk bölge planını 2010 yılında tamamlayıp yürürlüğe koymuştur. Bu planlar aslında sadece ajansın planı olmakla kalmayıp tüm bölge aktörlerinin uyması ve kendi planlarını buna uygun hale getirmesi gereken planlardır. Ancak imar kanundaki bu amir hükmün tam manası ile geçerliliğini sağlamak ilk etapta pek çok teknik ve uygulama sorunlarını beraberinde getireceğinden bu yönden bir yaptırıma gidil(e)memiştir. Ajans ortaya koyduğu bu planı tek bir defada hayata geçirecek bir kaynak ve imkâna sahip değildir. Plan mantığı gereğince yıllara bölünerek hayata geçirilmekte ve bu bölünme ve önceliklendirme ise Ajans Yönetim kurulunca Genel Sekretere talimat olarak verilmektedir. İşte bu temel süreç başlangıcında yerel yönetimler ve kurumlar ajansın plan yapma sürecine dahil edilirler. Bu paydaşlarımızın tüm sorunlarını ve beklentilerini ajansa iletmeleri ve ilerleyen zaman içinde her türlü iletişimi koparmadan sabırla sürdürmeleri kendi yararlarına olacaktır.
Zafer Kalkınma Ajansı olarak faaliyetlerimize başladığımız 2010 yılı Şubat ayından bu güne kadar geçen üç yıllık zaman dilimi içerisinde kuruluş misyonumuz gereği bölgemizde çeşitli mali ve teknik destek programları uyguladık. Bunun yanında, bölgemizin iktisadi ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak adına planlama ve araştırma çalışmaları yürütmekte, bölgemizin tanıtımını yaparak kaliteli yatırımların çekilmesi ve yatırımcılara rehberlik edilmesi ile ilgili faaliyetlerde bulunmaktayız. Kuruluş kanunumuzda yer aldığı üzere faaliyetlerimiz yalnızca hibe desteklerimizle sınırlı olmayıp, sosyal ve iktisadi gelişimin hızlandırılması, bölge kaynaklarının yerinde ve etkin kullanımı, kalkınmada kurumlar arası koordinasyon ve işbirliğinin tesis edilmesi, kalkınmada katılımcılığın desteklenmesi adına geniş bir yelpazede Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak illerimize hizmet veriyoruz.
Bu çerçevede paydaşlarımıza ısrarla vurguladığımız bir husus Ajans misyonunun yalnızca mali destek faaliyetlerine indirgenmemesidir. Kalkınma olgusu uzun soluklu bir olgudur. Sürdürülebilir bir kalkınma perspektifi ile bölgenin gelişimini hızlandırmak adına paydaşlarımızla birlikte çalışarak bölgemizin sosyal ve iktisadi yapısında dönüşüm ve iyileşmenin gerçekleşmesini arzu ediyoruz.
Ajansımızın yürüttüğü mali destek programları bu gayretin yalnızca bir kısmını oluşturmaktadır. Başlattığımız mali destek (hibe) programları ile bölgemizde önemli projeler gerçekleşmektedir. Ancak zaman zaman hibe programlarına proje sunduğu halde destek alamayan paydaşlarımız destek süreçlerine ve Ajansımıza yönelik küskünlük refleksleri gösterebilmektedir. Hatta bu refleksler maalesef zaman zaman destek süreçlerinin adil olmadığına yönelik suçlamalara varabilmektedir. Bu minvalde sıkça dile getirilen bir söylem Ajansımızın halihazırda büyük ve başarılı işletmelere; kaynak sıkıntısı çekmeyen büyük kurum/kuruluşlara destek sağladığı; küçük işletmeleri, nispeten küçük ilçe ve beldeleri göz ardı ettiği yönündedir. Maalesef bu yanlış algılar değerli paydaşlarımızın Ajansımıza olan ilgisini zedelemektedir. Bu da Ajansımızın öncülüğünde yürümesi gereken kalkınma sürecinde katılımcılığa ket vurabilecek ve uzun vadede yerleşik kılmak istediğimiz bölgesel iletişim ve ortaklık kültürüne halel getirerek bölgesel kalkınmanın başarısını sınırlayabilecektir.
Bu nedenle mali destek sistemini değerli paydaşlarımıza bir kez daha açıklamak ve sistemin yansızlığını, etkinliğini ve Ajans faaliyetleri içerisindeki yerini anlatmak önem arz etmektedir. Öncelikle bilinmelidir ki Ajansımız, kurumlara veya şahıslara değil, projelere destek vermektedir. Proje teklif çağrısı denilen süreçte Ajansımız yalnızca destek programlarının çerçevesini oluşturmak, projeleri teslim almak, adil ve etkin şekilde değerlendirilmelerini sağlamakla görevlidir. Burada vurgulanması gereken husus, değerlendirmenin esasını “bağımsız değerlendirici” değerlendirmeleri oluşturmaktadır. Bağımsız değerlendiriciler ülke genelinden seçilen kendi alanlarında uzman ayrıca proje konusunda deneyimli kişilerdir. Bu kişiler Ajansımızın sağladığı güvenli bir ortamda, dışarı ile bağlantıları olmadan projelere spesifik bir puan cetveli üzerinden net kriterlere göre puan vermektedir. Destek sağlanacak projeler listesi de bu puanlamalara göre belirlenmektedir.
Burada anlaşılması gereken husus proje değerlendirmelerinin Ajans personeli tarafından yapılmadığıdır. Bağımsız Değerlendirici puanlamasından sonra Değerlendirme Komitesi, Genel Sekreter İncelemesi ve Yönetim Kurulu Onayı aşamaları mevcuttur. Bu aşamalarda da bağımsız değerlendiricilerin verdiği puanlar esas alınır; başarı listesinin değiştirilmesi yasal olarak mümkün olmayıp yalnızca bütçe gibi konularda ek kontroller yapılmaktadır ve sorunlu olabilecek projeler tespit edilmeye çalışılmaktadır. Mevzuat gereği Sayın Valilerimiz, Belediye Başkanlarımız, İl Genel Meclisi Başkanlarımız ve Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlarımızdan oluşan Ajans Yönetim Kurulu’nun dahi bağımsız değerlendiricilerin belirlediği başarı sıralamasını değiştirme yetkisi yoktur. Yönetim Kurulu yalnızca başarı sıralamasındaki bir projeyi gerekçelerini belirtmek kaydı ile listeden çıkarabilmektedir. Ancak hiçbir suretle başarı sıralamasıyla ilgili bir tasarrufta bulunamamakta, başarısız olarak değerlendirilen bir projeyi başarılı sayamamakta; alt sıralardaki bir projeyi üst sıraya taşıyamamaktadır.
Bunun en büyük ispatı bugüne kadar Sayın Yönetim Kurulu üyelerimizin bağlı bulunduğu kurumların (Valilik, Belediye, TSO, Özel İdare) Ajansımıza sunduğu projelerin pek çoğunun bağımsız değerlendiricilerden yeterli puan alamaması nedeniyle destek alamamış olmasıdır. Bu durum sistemin şeffaflığını ve adilliğine işaret eden; yukarıda söylediğimiz gibi, desteklerin kurum veya kişilere değil, projelere verildiğini belli eden en manidar göstergedir.
O zaman hep birlikte proje konusuna odaklanmamız gerekmektedir. Proje nedir? Başarılı proje yazabilmek için ne yapmak gerekir? Zafer Kalkınma Ajansı proje yazma noktasında destek olmakta mıdır? Son soruyu en başta cevaplayalım: Ajansımız paydaşlarımızın proje yazma yetkinliklerinin geliştirilmesi için tüm kaynaklarını kullanmakta, paydaşlarımıza bu noktada her türlü desteği sağlama azmindedir. Kaynakların adil bir şekilde dağıtılması için sizin projenizi biz yazmıyoruz; ancak, projenizi yazabilmeniz için çeşitli şekillerde size destek oluyoruz; bunu da birkaç şekilde yapıyoruz.
Bunlardan ilki Teknik Destek dediğimiz mekanizma ile paydaşlarımıza sunduğumuz proje yazma/yürütme eğitimleridir. İsteyen her kurum/kuruluş yıl boyu süren Teknik Destek programımıza başvurarak kendi personeline/hedef kitlesine yönelik 1-2 haftalık sürelerde profesyonel biçimde proje yazma/yürütme konusunda eğitim alabilmektedir. 2010 yılından bugüne toplam 177 kuruma teknik destek programları kapsamında eğitim/danışmanlık desteği sağladık. Bunun büyük bölümünü proje yazma/yürütme eğitimleri oluşturdu.
Teknik destek programı haricinde, her mali destek döneminde Ajans uzmanlarımız programın içeriğini, hangi kurumların başvuru yapabileceğini, proje yazarken dikkat edilmesi gereken hususları ilçe ilçe dolaşarak düzenlenen bilgilendirme ve eğitim toplantıları ile bölge paydaşlarımıza anlatmaktalar. Yaşanabilecek sorunlar ve dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili aydınlatıcı bilgiler güncel olarak internet sitemizde sunulmaktadır. Bunun dışında da Ajansımızın kapısı her konu ile ilgili olduğu gibi bu konuyla ilgili de paydaşlarımıza her daim açıktır. Bizi ziyaret ederek, telefonla arayarak sorularınızı yöneltmenizden en başta biz memnuniyet duymaktayız. Bölgesine kaliteli hizmet sunan bir Ajans olma misyonu ile çalışan Ajansımız ilgili personeli ile her zaman erişiminizdedir.
Dolayısıyla proje konusunu atlamamamız, bu konuyu önemsememiz gerekmektedir. Proje, yapmak istediğimiz işi tüm mali ve diğer kaynaklarıyla etraflıca düşünmemizi sağlamaktadır. Bizlerin yapacağımız işi/yatırımı planlamasında ve optimum şekilde uygulamasına yardımcı olmaktadır. Ajansımız tarafından verilen destekler hibe şeklinde verilmektedir. Kullanılan kaynaklar da ülke kaynağıdır. Bu kaynakların doğru iş ve yatırımlara gittiğinden emin olmak ve bu işlerin gerçekten başarılı bir şekilde uygulandığını görmek/denetlemek için proje bizim elimizdeki en temel araçtır. İleride Kalkınma Ajanslarına AB’den de kaynak gelmesi muhtemeldir. Bu nedenle projenin bizim için önemi giderek artacaktır.
Hep birlikte bu aracı iyi kullanarak sonuca gitmemiz gerekmektedir. Ajansımıza proje teklif çağrıları ile bölgede dağıtılmak üzere yılda yaklaşık olarak 20 milyon TL’lik bir kaynak transfer edilmektedir. 20 milyon TL Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak’tan oluşan geniş coğrafyanın kalkınması için oldukça sınırlı bir kaynaktır. Zaten bu nedenle ısrarla vurgulamaktayız ki bizim kuruluş amacımız yalnızca hibe destekleri sağlamak değildir. Her sene 20 milyon TL’lik proje desteği ile kalkınmanın gerçekleşmesini beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Yine de proje destekleri de çok önemli ve paydaşlarımız için çok değerli bir mekanizmadır. Proje desteklerine dönecek olursak, paydaşlarımızın anlaması gereken husus Ajansımıza ulaşan proje destek talepleri ile bizim kaynağımız arasında önemli bir fark. Bugüne kadar Ajansımız bölgesinde 5 farklı mali destek programı başlatmıştır. Bunlar için Ajansımızın ayırdığı kaynak toplamda 55.3 milyon TL iken Ajansımıza 273 milyon TL tutarında proje talebi gelmiştir. Ajansımızın bu sınırlı kaynağı haliyle değerlendirmelerde başarılı bulunan ve yüksek puan almış projelere aktarılmaktadır. Projeler konusunda oldukça rekabetçi bir ortam söz konusudur; bu nedenle kaliteli, doğru ve destek programının önceliklerine uygun proje yazmak büyük önem arz etmektedir.
Zafer Kalkınma Ajansı’nın küçük işletmeleri göz ardı etmesi veya küçük ilçe/beldelerimize ilgi göstermemesi söz konusu olamaz. Bugüne kadar verilen hibe destekleri ve teknik desteklerden büyük işletmeler olduğu kadar küçük işletmeler ve ilçeler de faydalanmıştır. Hibe desteği alan işletme ve kuruluşların listesi Ajansımızın internet sitesinde yayınlanmaktadır. Küçük işletmelere verilen hibe destekleri o kadar çoktur ki burada tek tek firma ismi vermeyi gereksiz kılmaktadır. Geçmiş dönemde destek alarak uygulanmış projelerle ilgili özel bir web-sitemiz ve başarı hikayeleri tanıtım filmimiz de mevcuttur. Bunlar http://www.zafer.org.tr/kurumsal/proje-portal.html dan rahatlıkla erişilebilir.
Ajansımız geçtiğimiz günlerde Sosyal Kalkınma ve Sosyal Altyapı başlıklarında proje kabul etmiştir. Bu kapsamda Ajansımıza toplam 262 proje sunulmuştur. Bu 262 projenin büyük bölümünün değerlendirme sürecinde yeterince puan alamaması olasıdır. Yeterli puan alanlardan bir kısmı ise kaynak kısıtı nedeniyle asil listede kendine yer bulamayacak ve yedek listeye kalacaktır. Bu projelerin tamamı kuşkusuz çok değerli fikirleri barındırmakta, bölge paydaşlarımız tarafından büyük emek ve özveriyle yazılan projelerdir. Hibe desteği alacak projeler de bölgemizde önemli atılımların gerçekleşmesine ön ayak olacaktır. Ancak destek alamayan paydaşlarımızın Ajansımıza küsmemesi, ilgi ve şevklerinden hiç bir şey kaybetmeden sonraki süreçte projelerini geliştirmek için çalışmaları gerekmektedir. Bu paydaşlarımız Ajansımızla irtibat halinde olmalıdır. Eksiklerimizi beraber gidermeliyiz. Proje üretecek ve bölgeyi geliştirecek olan paydaşlarımızın kendileridir. Bizler aracı ve destekleyici görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek için çalışıyoruz. Ajansımız tüm bölgenin tüm paydaşların Ajansıdır. Sahiplenme duygusundan kaybedersek, bölgemizin kalkınma azmi ve gücünden kaybetmiş oluruz diyerek paydaşlarımıza saygılar sunarım.