Bir bilmecem var: Adam tanesi 3 liradan tavuk alıyor. Kesiyor, temizliyor, paketliyor. Tanesi 2 liradan satıyor. Kısa süre sonra “milyoner” oluyor. Soruya geliyorum: Bu adam, kısa sürede nasıl milyoner oluyor? Bilemediyseniz söyleyeyim: Çünkü o adam eskiden “milyarder“ miş. İşte Sandıklı Belediyesindeki durum da buna benzer. Ve “çıktısı girdisinden fazla“ olduğu halde “işleri düzelttik” diye övünene, “bravo“ demezler, “yeteneksiz başkan“ derler. Başkan Elibol açık açık batağız “33 trilyon borçla devraldığımız belediyenin bugünkü borcu 66 trilyona ulaştı, çıkmazdayız..” diyor. Açık ve net bunu ifade ediyor. Seçimlere daha 2 yıl var. Buradan şu anlam çıkıyor; Sandıklı Belediyesi’nin borcu 2 yıl sonra 100 trilyonu bulacak… Tabi ki, borç verecek kaynak bulabilirse…  Sormak lazım, başkana; “Bu güne kadar ne kadar gayrimenkul sattınız?” “5084 sayılı kanundan faydalanıp, yerli-yabancı yatırımcı getirip dünya çapında ünlü termal kaynakları pazarlayıp belediyeye kalıcı bir gelir elde neden etmediniz?” “Yoksa, gelen yatırımcılara gereken ilgiyi mi göstermediniz?” “Bu kadar büyük borç varken, hala görünen lüzumsuz harcamalar niye?” “Bu sene yine erzak, kömür dağıttınız mı?” “İşçi çıkarmakla durum düzelecek mi?” “Futbol kadar belediye ile ilgileniyor musunuz?” Bunları başkana soracak kimse yok… Bazı basın kuruluşları, başkanın futboldaki başarısı ile örtmeye çalıştığı, belediye yönetmekteki başarısızlığını gündeme taşıyamıyor. Veya taşımak istemiyor. Nedenini bilemem. Oysa başkan kendisi feryat ediyor; “Bataktayız…” Sormuyorlar, bataktaki bir belediyenin futbola 3 trilyon bütçeyi nasıl sağladığını… Başkan belediye dışından, halktan topladım derse; kimlerden ne kaynak topladığını açıklasın, yasak değil ya.. Başkana tavsiyemiz şöyle; Gelecek Afyon’a Başkan Çoban’a.. Borçları nasıl ödendiğini, nasıl kaynak sağlandığını, nasıl yatırım yapıldığını, kalıcı gelir getiren işlerin nasıl yapıldığını soracak ve öğrenecek… Hem de, vakit geç olmadan… Öğrenmez ve tatbik etmeye çalışmazsa; Seçilmek için ne vaatler verdiğini hatırlatırız… Önemli olan vaatlerle seçilmek değil, verilen vaatlerin yerine getirilmektir. Başkan Elibol’un, öne sürebileceği hiçbir mazereti olamaz. Bugünlere geleceğini önceden hesap edemediyse neden aday oldu? Tavuktan başladık nereye geldik. Başa dönüyorum; Tavuk çabuk bayatlar ve kokusu hızla yayılır… İsterseniz, sorun tavukçulara…   PİLİÇ…   Tavuktan bahsedip piliçlerden bahsetmemek olur mu?   Tefeci Hüseyin, eşekten düştüğü için eşeklerle ilgilenmeyi bıraktı. Bugünlerde, kankisi İbrahim Efendi gibi piliçlerle ilgileniyor.   İkisi de, Ramazan mübarek filan aldırmıyor…   Tefeci, piliçini yeşillikle besliyor.   Vejeteryan piliç..   İbrahim Efendi, saray sofrasına oturtuyor, kelebekten kolye bile takıyor.   Bu da kelebek kolyeli piliç olmuş oluyor…   İki kanki anlaşmışlar;   Eşeğe binip eşeğe düşmekten, yara bere içinde kalıp, rezil olmaktansa;   Yakınlarda özel bir piliç çiftliği kurmaya karar vermişler.   Piliç besleyecekler, tavuk olunca kesime…   Ve, piliçlerin kuluçkaya yatmamasına dikkat edecekler…   Sizi gidi kurnazlar sizi…   Bayramda da beraberiz…