Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğrenci kulüplerinden İnşaat Teknikerliği Kulübü tarafından düzenlenen “Yeni Nesil Isı Yalıtım Sistemleri” konulu konferans, ANS Kampusü Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Süleyman Demirel Üniversitesi Pomza Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lütfullah Gündüz tarafından verilen konferansa AKÜ öğretim elemanları ve öğrencilerinin yanı sıra sektör temsilcileri de katıldı. Konferansta, yeni nesil ısı yalıtımı, mevzuatı, ısı yalıtım pazarı ve Türkiye’nin son yıllarda ısı yalıtımında geldiği nokta ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Lütfullah Gündüz, yeni nesil ısı yalıtımını anlamak ve doğru kullanabilmek için “yalıtım” ve “ekoloji” kavramlarının iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Gündüz, “Doğru ve bilinçli doğal yalıtım malzemeleri ile ısı yalıtımı uygulaması sonucu, yüzde 55’lere varan oranlarda enerji tasarrufu sağlanabilir. Binalarda tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 75’i ısı enerjisi formunda tüketilmekte ve bu nedenle de en etkin ve kolay uygulanabilir önlem ısı yalıtımıdır. Yalıtımsız binalarda ısıtma periyodu boyunca yıllık ortalama 4 bin 683 dolar değerinde, 23 bin 500 metreküp doğalgaz yakılması gerekirken, yalıtımlı binalarda bu rakamlar 2 bin dolar ve 10 bin metreküp doğalgaza iniyor. Yani, ısı yalıtımı doğalgaz kullanımını 2.5 kat azaltıyor” dedi. Isı yalıtımının uygulanması için ülkemizde giderek etkin hale gelen bir ısı yalıtım pazarı ve hizmet sektörünün bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Gündüz, “2011 yılı itibariyle yalıtım malzemleri üretim, satış ve uygulama sektörünün ülkemizde yıllık yaklaşık 5.5 milyar doların üzerinde iç pazar hacmine ulaştığı tahmin edilmektedir. Sektörde yalıtım malzemesi olarak kullanılan ürünlerde hammadde, yardımcı madde ve katkı maddelerinin önemli bir bölümü (yaklaşık yüzde 90’ı) yurt dışından ithal edilmektedir. Bu durum, doğal olarak ülkemizde çok önemli bir döviz çıktısına sebep olmaktadır. Yalıtım sektöründeki bu gelişme, ülkemizin cari açığının artmasına da önemli bir katma değer sağlamaktadır. Bu bakımdan ülkemizde kendi öz kaynaklarımızdan elde edilen doğal yalıtım malzemeleri ile bina yalıtımlarının yapılması çok önemlidir” şeklinde konuştu. Yapılan son araştırma bulgularına göre, ülkemizde henüz yüzde 9’luk bir kesimin yalıtım uygulamasına geçtiğini belirten Prof. Dr. Gündüz, “Bu uygulama, çoğunlukla Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşmıştır. Evine yalıtım yaptırmış yüzde 9’luk kesimin en fazla tercih ettiği yalıtım uygulaması, yüzde 82.1 ile ısı yalıtımı olmuştur. Prof. Dr. Gündüz, bina yalıtımındaki mevzuatla ilgili olarak, Avrupa Birliği’nin (AB) 2002 yılı tarihli Konsey Direktifi’nin ardından 2 Mayıs 2007 tarihli 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun çıkartıldığını ve son gelişme olarak da 5 Aralık 2008 tarihinde Binalarda Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği ve ardından internet tabanlı olan Bina Enerji Performansı (BEP-TR) yazılım programının uygulanmaya başladığını söyledi. Prof. Dr. Gündüz, ısı yalıtımındaki yasal zorunluluklara da değindiği konuşmasında, “1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yeni binalarda Enerji Kimlik Belgesi zorunlu hale gelmiştir. Mevcut binalar, 2017 yılına kadar “Enerji Kimlik Belgesi” alınması zorunlu kılındı. Bugüne kadar 19 ilde uygulanan Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun da Bakanlar Kurulu kararı ile 2011 yılından itibaren tüm illerde zorunlu hale getirildi. Belgesi olmayan ya da düşük enerji sınıfına sahip evler, kiralama ve satın almada tercih edilmeyecek” dedi. Ardından Isı Yalıtım Uzmanı Muammer Çalışkan, ısı yalıtımında yapılan doğru ve yanlış uygulamalar ile ilgili bilgiler verdi. Konferans, düzenlenen kokteyl ile sona erdi.