YAZ GİTSİN…   Sana ne?   SANJET ısıtıyormuş veya ısıtmıyormuş…   Ne lüzumu var birader:   “SANJET fırın gibi ısıtmaya çalışıyor” diye yaz gitsin. Olmadı “İyi şeyler de oluyor” diye başlarsın…   İyi şeyleri bulmak için hindi gibi düşünürsün…   Düşünmek, zahmet çekmek mi?   Mesela: Önde encümen azaları, hep birlikte Cennet’e gideceğimizi yaz. Yaz; sığırcıkların sevinçten öttüğünü… Yaz gitsin; sarıksız imamı… Değer miydi?.. Değer miydi kırmaya Elibol Başkanı…   Bak bana, kırmadan-dökmeden nasıl yazıyorum…   SANJET kısa sürede 6000 abone yaptı.   Hızlı büyüdü, arızalar, eksiklikler olabilir.   Biz ne gibi aksaklıklar olduğunu bilemeyiz.   SANJET’ciler bilir.   Yani: “ablanın gözünü eniştenden daha iyi bilen yoktur.”   Çok çalışılmış ve Sandıklı’ya büyük eser kazandırılmıştır.   Çalışmayıp otursalar mıydı?   Zira “Oturan garı oğlan doğurmaz.”   Takdir vatandaşındır ve “Herkesin gantarı belindedir.”   İyi sonuç için sabır gerekir “Esnaflar arasında ağlamaya ciğer dökme denir.”   (Bu dört özlü söz, Elibol Başkanın televizyon konuşmasından alınmıştır.)   Dün Sandıklı halkından 96 ayrı kişiden SANJET’le ilgili e-mail geldi.   Vatandaş, abone parası olarak ödediği 500 dolar haricinde 3.000 liraya yakın ilave para ödediğini, ısıtma içinde ayrıca para ödediğini buna rağmen ısınamadığını dile getiriyor…   Yani Sandıklı halkının çoğunluğu SANJET’le ısınamıyor…   Sayın Elibol Başkan iyi bir yöneticidir ve bu soruna acil çözüm bulmalıdır.   İşte, kırmadan dökmeden yazmakta böyle olur…   ***********   Başkan adına Ali Tuncay imzalı, 26 Aralık 2011 tarihli birim amirlerine gönderilen ve çalışanlarla ilgili bilgi içeriğini taşıyan yazının fotokopisi dün bize ulaştı.   Ancak, tam araştırma yapmadan detaya girmek istemedik.   Yeni yılın başında daha ilginç iddiaları gündeme getireceğiz.   Cuma’nız hayırlı olsun…   HADİS-İ ŞERİF   Peygamber efendimiz demiştir ki birisi öldüğünde akrabaları cenaze işleriyle meşgul iken, son derece güzel bir kişi gelir mevtanın başının yanında durur.   Kefenlendiğinde kefen ile merhumun göğsü arasına girer Definden sonra herkes evine döner, Münker ve Nekir adlı iki özel Melek gelir, öleni kişisel mahremiyet içerisinde imanı hakkında sorgulayabilmek üzere, göğsünde duran güzel kişiyi ayırmaya çalışır.   Güzel kişi der ki.”O benim refakatim, o benim dostumdur, hiçbir şekilde onu yalnız bırakmam. Eğer siz sorgulama için görevlendirildiyseniz, görevinizi yapınız. Onun cennete girmesini kabul ettirinceye kadar terk edemem.”   Sonra ölmüş arkadaşına döner der ki, ”Ben, bazen yüksek sesle bazen de kısık sesle okuduğun Kur’anım. Endişe etme, Münker ve Nekirin sorgusundan sonra üzüntü duymayacaksın.” Sorgulama bitince güzel kişi Onun için Meleul Aladan(semadaki meleklerden)misk kokusuyla bezenmiş bir döşek hazırlar.   Allahın Resulu(SAV) demiştir ki: “Hesap gününde ne bir Peygamber,ne de bir melek, Allahın indinde Kur’andan daha imtiyazlı bir şefaatçi olamayacaktır.”