Türk Ocakları Afyonkarahisar Şubesi Basın açıklaması TÜRK MİLLETİ BAŞIN SAĞ OLSUN (Bitlis Güroymak Saldırısından Sonra Hakkâri Çukurca’da Hain Saldırı) 18 Ekimde Bitlis’teki mayınlı saldırıda şehit olan beş polisimizin naaşları henüz toprağa verilmeden ve Cumhurbaşkanı’mızın bölgeyi ziyaretinin ardından Çukurca ve Yüksekova’da yapılan saldırılarla PKK Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne meydan okudu. İlk bilgilere göre 24 askerimizin şehit olduğu, 22 sinin yaralandığı saldırıların yapılış tarzı, kullanılan silahlar, seçilen hedefler problemin çapını ve ciddiyetini bir kere daha gözler önüne sermiştir. PKK bu saldırıların cereyan ettiği Hakkari bölgesini uzun süreden beri pilot bölge olarak seçmiştir. Maalesef son dönemlerde Hakkari’de, Yüksekova’da, Çukurca’da, Şemdinli’de Devletin varlığı fiilen tartışılır hale gelmiştir. 14 Temmuz’da Demokratik Toplum Kongresi toplantısında ilan edilen “Demokratik Özerklik” projesi, KCK ve örgütün kontrolündeki belediyeler üzerinden buralarda geniş çaplı uygulanmaktadır. Hakkari’deki bu tabloyu Şırnak ve Cizre gibi şehirler başta olmak üzere, bölgenin geneline yayabilmek için bir yandan terör saldırıları yoğunlaştırılırken, diğer yandan sokak gösterileriyle, kitlesel eylemlerle yoğun bir çaba sarf edilmektedir. Problemin mahiyetini görmezlikten gelerek güvenlik güçlerinin operasyon yapmasına karşı çıkanlar, Silahlı Kuvvetleri itibarsızlaştırmak için basın üzerinden psikolojik kampanya yürütenler derin bir aymazlık içinde, bilerek veya bilmeyerek PKK’nın işini kolaylaştırmış oluyorlar. Türk milletinin tarihî, sosyolojik ve politik bir gerçek olduğunu görmezlikten gelerek etnik bir unsur konumuna indirmeye çalışanlar, yeni anayasada zikredilmemesini isteyenler, ırkçı, ayrılıkçı Kürtçülük hareketinin uşaklığını yapıyorlar. Etnikçi, ayrılıkçı Kürtçülük hareketinin demokratik özerklik adı altında oluşturmak istediği Türkiye’yi bölmek anlamına gelen konfederal sistemin, sadece terör örgütünün arzusu olmadığı, bazı dış mihrakların yıllardan beri bu projeye çeşitli kanallardan büyük destek verdiği bilinmektedir. Türkiye, uluslararası uzantıları olan, içerde etnik ve ideolojik ittifaklar yaparak ortak bir cephe oluşturan büyük bir komployla karşı karşıyadır. Vatan topraklarını beklerken, ülkemizin bekası, millî varlığımızın devamı için görev yaparken PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen evlatlarımızın hesabını sormak, terör örgütüne ve yandaşlarına akıttıkları bunca kanın bedelini ödetmek Devletin namus borcudur. Bunun gereği vakit geçirilmeden yerine getirilmeli, sağlıklı bir durum muhakemesi yapılmalı, şu ana kadar mücadelede yapılan yanlışlar, eksiklikler belirlenmeli, güvenlik güçleri arasında koordinasyon güçlendirilmeli, istihbarat zaafları derhal giderilmelidir. Çok tartışılan açılım projesinin altının bomboş olmasının, ilk adımlardan başlanarak çözümün yanlış yerlerde aranmasının ne derece hata olduğunu artık herkes kabullenmek zorundadır. Türk Cumhuriyetleri arasında tarihî bir adım anlamını taşıyan Türk Konseyi Toplantısı’nın arifesinde bu saldırının yapılmış olması, Türk milletinin karşı karşıya olduğu husumetin çapını ve niteliğini göstermektedir. Doğrudan Türkiye’nin bütünlüğünün ve milli varlığımızın tehdit altında bulunduğu bu ortamda, siyasî görüş ayrılıkları bir tarafa bırakılmalı, şer güçlere karşı ortak bir “millî cephe” kurulmalıdır. Millî mutabakat ve güç birliğinin sağlanması hususunda gerekenleri yapmak, somut adımlar atmak, iktidarıyla muhalefetiyle millî sorumlulukların hakkını vermek en öncelikli husustur. Bunun yerine Türk milletinin acısını içi boş demeçlerle bastırmayı düşünmek sadece günü kurtarmak anlamına gelir. Bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Acıları yüreğimizi yakıyor; Türk Milleti’nin başı sağ olsun. Doç. Dr. İsmail DEMİR Türk Ocakları Afyonkarahisar Şube Başkanı