Belediye Başkanı Burhanettin ÇOBAN, Beldemiz Afyonkarahisar Dergisi’nin 62. sayısında yer alan sunuş yazısında şu ifadelere yer verdi;   TAŞTAN SU ÇIKARACAĞIZ   Afyonkarahisar Belediyesi olarak her şeyin en iyisini ve güzelini yapacak güçteyiz. Kendime ve ekibime güveniyorum. Parasal sorunlarımızı çözüyoruz. Hiçbir yerden 5 kuruş gelmese dahi hem 2012 hem de 2013 yılı yatırım planlamasını yaptım. Yatırımların hepsini de gerçekleştireceğim. Tabiri caiz ise taştan su çıkaracağız. Buna mecburuz. Mazeret bulmaya hakkımız yok. Halk bize güvenerek oy vermiş, halkımızı mahcup etmeyeceğim.   Hesap vermenin de bir erdem olduğu düşüncesiyle geçmişte yapılmayan bir uygulamayı başlattım ve her yıl devam ettiriyorum. Düzenlediğim yıllık basın toplantılarında Belediye’yi nereden alıp nereye getirdiğimizi anlatıyorum. Belediyemizin mali durumu nedir? Borçları artmış mı? Azalmış mı? Araç parkımız gibi birçok konuda hem basın mensuplarını hem de halkımızı bilgilendiriyorum. Bu yıl da en geç Mayıs ayı içerisinde toplantıyı bizzat yapacağım ve üç yılımı değerlendireceğim.   Muhalefete mensup meclis üyesi arkadaşlarımın, gayet nezaketli ve demokratik teamüllere uygun olarak yaptığı eleştirileri saygıyla karşılıyorum. Gerçekten üç yıldır seviyeli bir muhalefet ortaya koydular. Hayır oyu verdikleri gündem maddelerinde de gerekçelerini en güzel şekilde ortaya koyuyorlar. Bundan dolayı kendilerine özellikle teşekkür ediyorum.   Oy veren ya da vermeyen herkesin Belediye Başkanıyım. Seçimden önce ne yapacağımızı, hangi kaynakla yapacağımızı, hangi projeyi uygulayacağımızı ve nereye yapacağımızı taahhüt ettim. Halkımız bize inandı, güvendi. Bizleri çok büyük bir oy farkıyla Belediye Başkanlığı görevine getirdi. Biz de seçildiğimiz günden bu yana parti rozetlerimizi bir yere bıraktık. Bize oy veren, vermeyen herkesin Belediye Başkanı olduk. Kapımızı, gönlümüzü ve Belediyemizin imkânlarını herkese açtık.   2012 yılı Ocak ayına kadar, Afyonkarahisar Belediyesi’nin yönetim anlayışına, yaptığı hizmetlere yönelik eleştiri olmadı, hatta beklenilenin üstünde yapılan hizmetler büyük beğeni topladı. Muhalefet partileri eleştirecek bir şey bulamama sıkıntısı çekiyordu. Çetin geçen kış şartları imdatlarına yetişti. Kış nedeni ile bozulan yollarımız kendileri için önemli bir eleştiri malzemesi oldu. Ben bunu doğal karşılıyorum.   Spor Kompleksi Projesi için ‘Bu proje, hayalden öteye geçemez’ ve ‘Halkımız kandırılıyor’ şeklinde iddialarda bulunanlar yanıldı. Seçimi kazandığım hafta kaybeden aday ‘Bakalım Manchester City Afyonkarahisar’a gelecek mi? Göreceğiz’ demişti. Fakat yanıldı. Çünkü Spor Kompleksi inşaatı hızla sürüyor.   Akarçay’a bu güne kadar 43 milyon lira para harcandı. Bunun 5 milyon lirasını Belediyemiz harcadı. İnşallah bu yıl 6 milyon lira daha harcayacağız. Sadece Akarçay için Belediyemizin harcayacağı toplam para 11 milyon liraya ulaşacak. Hayal denilen Spor Kompleksi’nin maliyeti ise 51 milyon liradır. Yapımına başladığımız müzemizin ihale bedeli 23,6 milyon lira, Tabiat Parkı 10 milyon lira, Arıtma Tesisi’nin ihale bedeli 24 milyon liradır. 2011 yılında sadece Afyonkarahisar’ın içme suyu şebekesi için harcadığımız para 4,5 milyon liradır. Bunlar basit şeyler değildir. Topladığımız zaman 100 milyon lirayı geçiyor.   Yerin altında delinmiş, ilistire dönmüş pik ve asbest borular dururken daha öncekilerin yaptığı gibi göstermelik kaldırım ya da satih kaplama asfaltlar mı yapsaydık? Belediye bana, İller Bankası’na 46 milyon lira borçla teslim edildi. Göreve geldiğimiz de hiç borçlanmadan borcu ödemeye başladık. Yani daha önce borçlanarak yapılan yatırımların parasını ödemeye başladık. 3 yıl içerisinde İller Bankası’na ödediğimiz para 30 milyon lirayı buldu ama bir baktık ki borcumuz sadece 10 milyon lira azalmış. Çünkü ödemelerimizin büyük çoğunluğu faize gitmiş.   Afyonkarahisar’da minibüs hattı satmadan, İller Bankası’na ve özel şahıslara borçlanmadan, müteahhitlere para takmadan, 2011 yılında 56 milyon lira yatırım yaptık. Bunun 6 milyon lirası Bakanlık yardımı, 50 milyon lirası ise tamamen kendi öz kaynaklarımızla yaptığımız yatırımlardır. İller Bankası’na ben de borçlanarak yatırım yapabilirdim ama geleceğimizi ipotek altına almadım ve almayacağım. Çünkü her işimizi gelir ve giderimize göre ayarlıyoruz. Ayrıca Atık Su Arıtma Tesisi için gönderilen para dışında, 2010 ve 2011 yılında bana gönderilen bir kuruş para yoktur. 2010 yılında 26 milyon lira yatırım yaparak rekor kırmıştık. 2011 yılında kendi imkânlarımızla 50 milyon lira yatırım yaparak kendi rekorumuzu egale ettik ve üstelik bunu hiç borçlanmadan yaptık.   Boşaltılan Devlet Hastanesi’nin yanına zamanında Belediyemizce bir büfe yapılmış. Ben olsam oraya 3 tane eczane binası yapardım. Üniversite Hastanesi açılalı 15 yıl olmuş ve orada 80 bin metrekarelik bir alan var ama değerlendirilmemiş. Şimdi biz bu alanda yapacağımız yapılardan en az 6 milyon lira para kazanacağız. Yapacağımız masraf 1 milyon lira bile olmayacak. Yeni Hastane karşısında 1 milyon lira masrafla 8 tane eczane binası yaptık. Bu eczaneleri toplam 13 milyon liraya sattık. Yani bir koyduk 13 aldık. Bize bu kadar yatırımı yapacak parayı nereden bulduğumuzu soruyorlar. İşte biz, paraları buralardan buluyoruz. İller Bankası’na borçlanmak beceri değildir. Ancak bunu gelir ortaya koyamayan insanlar yapar.   Göreve geldiğimde sadece Karaman Mahallesi’nin alt ve üstyapı sorunu yoktu. Bugün biz, yolların bozukluğundan eleştirildik. Fakat bizim alt ve üstyapısını tamamladığımız mahallelerdeki yollarda hiçbir sorun yaşanmadı. Buna karşılık bu dönemde hiçbir çalışma yapmadığımız Şeyh Şamil, Adnan Menderes Bulvarı, İnönü Caddesi ve Ankara Yolu’nda yollar kış şartlarına dayanmadı.   Ben 3 yılda 31 mahalleyi bitirebildim, 2 yılım daha var ve en az 20 mahallenin daha alt ve üst yapısını bitireceğim. Bu çalışmalar sırasında biz hala neredeyse 2003 fiyatları ile kaldırım ve yol yapıyoruz. Çünkü ‘Belediye’de alacaklarımız hemen ödeniyor’ diyen müteahhitler birbirleriyle yarışıyor. Keşke bizden önceki dönemlerde de kış şartlarına dayanıklı asfalt yapılsaydı da 31 mahallemizde olduğu gibi yol sıkıntısını çekmeseydik.   Belediye Başkanı olarak Afyonkarahisar’ın yolları için üst yapısında en önemli üç tesisi; Dekoratif Parke ve Bordür Fabrikası, Doğaltaş Mermer Fabrikası ve Asfalt Şantiyesini bitirdik. Hizmete açtık. Bu tesislerimiz, özellikle yeni asfalt tesisimiz Türkiye’de örnek bir tesis oldu. Bize teslim edilen asfalt şantiyesini 50-100.000 liraya satacağım diyorum. Kimse talip olmuyor. 2011 yılına kadar ilimize bu şantiyeden yani değeri 50-100.000 lira olan şantiyeden asfalt veriliyordu. Şimdi ise 4.500.000 lira değerinde asfalt şantiyesinden asfalt seriliyor. Kalite ve hizmet anlayışımızdaki farkı bu durum ortaya koyuyor. Bu üç tesis Belediye’ye kazandırdığım en önemli eserler arasında yer alacak. Görev sürem tamamlandığında, ortaya koyduğum eserlerle anılan bir Belediye Başkanı olmak istiyorum.   Bu vesileyle Afyonkarahisar’da yaşayan herkese selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.