Afyonkarahisar Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenen Sevgili Doktorum oyunuyla ilgili olarak geçen hafta yaşanan olayla ve oyunun bir sahnesiyle ilgili iddialarla ilgili olarak oyunun ve tiyatronun Sanat Yönetmeni Hasan H. Elmas, Afyonhaber’e yorum yazarak açıklama yaptı ve olaylara açıklık getirdi.   Elmas’ın açıklamasını aynen yayınlıyoruz:   “Evvela şunu belirtmek isterim ki, Yukarıda alınan açıklama facebook’da, olaydan ziyadesiyle müteessir olmuş olan oyuncu arkadaşlarımın bu olayı bir tarikat veya cemaat provakasyonu olduğunu zannetmeleri ve bu konudaki gene aynı sitedeki paylaşımlarına bir cevap niteliğindeki hususi ve müşahhas bir yazımdı.   Olayı aktarayım: O gün Türkiye’nin birçok yerinden gelen izciler Afyonda toplanmış ve takribi 250 kişilik bir grup, oyunumuza gelmişlerdi. Rezervasyonu yaptıran izci lideri kardeşime “çocuklar için uygun olmayabileceği konusunda uyarıda da bulunmuşluğum vardır.” Hakeza facebook gurubumuzdaki ilanımızda 10 yaşından küçük çocukların getirilmemesi konusunda uyarımız da mevcuttur.İstanbul Esenlerden, gene zannımca 50 kişilik bir grubun lideri olacak zat yada zevat bahse konulu sahne geldiğinde ve sevgili sahnedaşım sahneye çıktığında öğrencilerin aşırı tepkisi (alkış ıslık vs.)sonucu, hiç sahnedeki oyunun bekasına vereceği zararı düşünmeden, yada seyircilere vereceği rahatsızlığı hiçe sayarak, tamamıyla fevri ve su’î zan’la ve de münferit verdiği kararıyla kendi grubundaki arkadaşları salondan gürültülü bir şekilde çıkarması ve bendenizin gürültüye ve yapılan hakarete karşı oyunu durdurmak zorunda kalmam hadisesidir. Ayrıca kalan izci kardeşlerimiz ve başlarındaki liderleri hem çiçek taktim etmiş ve hem de arkadaşlarının yaptığı bu gereksiz hareketten duydukları rahatsızlığı dile getirmişlerdir.   Efendim olayı arz edeyim: Bu oyun 7 ayrı sahneden oluşmaktadır ve hikayeler birbirinden bağımzısdır. Bu oyun dünyaca ünlü bir oyundur ve yaklaşık 120 senedir dünyanın ve Türkiye’nin her tiyatro sahnesinde de oynanmıştır. Oyunda geçen olayların bizim örf ve ananelerimize mugayir olması tabîdir, çünkü olay Rusya’da geçmektedir.   Oyunda memleketimizle uzak – yakın bir ilinti yoktur. Dünyaya mâl olmuş Moskof bir yazarın gene Rusya’da geçen bir tiyatro oyunudur. Ayrıca rekorlar kıran dizilerdeki gibi amcasının karısıyla yada kardeşinin kocasıyla münasebeti olan bir karakter yada durum da yoktur.   Acizane bendeniz 3 yıldır Belediye Şehir Tiyatrosunda yönetmenlik yapıyorum. İlk sene Yılmaz Erdoğan’ın bir oyununu, 2. sene bendenizin yazmış olduğu bir oyunu ve diğer bir yönetmen arkadaşımın Moliere in yazıp Ahmet Vefik Paşa’nın uyarladığı bir oyunu sahneledik. Bu Afyon Belediye Şehir Tiyatrosu tarihinde aynı anda iki oyunun sergilendiği ilk denemedir ve hamdolsun her oyunda da binlerce seyirciye ulaşmışızdır. Bu sene de gene Afyon Belediye Şehir Tiyatrosunda çok meşhur bir dünya klasiğini sergilemenin haklı gururunu yaşıyorum.   Bizler bu toprakların çocuklarıyız. Bizler hiçbir karşılık almadan gece gündüz sırf memleketimizde Kültür ve Sanat adına bir şeyler yapma niyetinde ve derdinde olan kişileriz. Biz aslında hiç üzerimize vazife olmadığı halde, sadece sosyal bir sorumluluk olarak kültürel ve sosyal anlamda memlekette neler olmalı?!!! Bizim elimizden ne geliyor?!!!! Sorusunu sorup bismillah deyip yola çıkıyoruz. Hamdolsun memleketimizde bir tiyatro var (başında ama biz olalım, ama bir başkası olsun) tiyatro var ve bu tiyatroya gönül veren “benim de çorbada bir tuzum olsun” diyenler de var. Gene memleketimizi Türkiye’de kültürel ve sanatsal anlamda nasıl tanıtabiliriz? Daha neler yapabiliriz? gibi sorular oluşturuyor gündemimizi. Aklımızdan geçen birçok fikir ve proje var. Sağolsun sayın Belediye Başkanımızın bu anlamda tam desteğini alıyoruz. Zamanı geldiğinde, projelerimiz tekamüle erdiğinde bu fikirlerimizi de kendisine sunacağız.   Bizim elimizden bu kadarı geliyor, her türlü eleştiriye ve fikir paylaşımına açığız. Sizin de başka bir fikriniz varsa buyurun gelin beraber yapalım memleket için.   Hulasa: Bizler gönüllülük esasına göre ve de hüsn’ü niyetle gece gündüz uğraşarak bu temsilleri vücuda getiriyoruz. Sizlerden de hüsn’ü zân ile mukabele görmek istiyoruz…   Bakî selamlar…”   Hasan H. ELMAS