Türkeli Gazetesi’nden Atamer Büyükbudak yazdı:   “Milli duygularımız mı yitiriliyor!   “Bana ne” şeklinde yapılar mı gelişiyor…   Yoksa bana mı öyle geliyor!   Ama bir nedeni var.   Milli bayramlarımızın, geçmişe göre olan coşkusu gittikçe azalıyor.   Asılmıyor o Ay yıldızlı bayraklar evlere, iş yerlerine!   Hem de milli duygularımızın en coşkulu olması gereken günlerde!   Kanımız kaynamalı, yerimizde duramaz olmalıyız.   Onurumuzdan, mutluluğumuzdan, Zafer bayramımızın vermiş olduğu gururdan.   Asın…   Asın be kardeşlerim…   Asın be hemşerilerim, bacılarım.   O özlem duyduğumuz yapılar unutulmasın..   Dalgalansın dalga dalga; İstiklâli ile mazlum devletlere örnek olan o şanlı bayrağım.   İlgilendirmez bizi bu konuda başka pencereden bakanlar.   Biz kendimize bakalım.   Biz Anadolu’muza…   Biz benliğimize…   Biz insanımıza bakalım.   Onurumuz ve gururumuz olan 30 Ağustos’ta ve de 29 Ekim’de donatalım her tarafı, dağlar taşlar, akan sular, selâm dursun.   Görelim evlerin pencerelerinde, balkonlarında, gelincik tarlası gibi şehrimizi.   Göğsümüz kabarsın.   Üç lira bir Bayrak!   Nelere değmez ki?   A sevgili dostlarım.       BAYRAKLAR !..   Dalgalandırın Ay yıldızlı Bayrakları   Al al olsun şehir.   Korkmayın…   Çekinmeyin…   Sizi ötelemek isteyen kötülüklerden!   Takın Ata’nızın rozetlerini yakanıza…   Görsünler, hatırlasınlar tarihlerini.   Bilsinler…   Cehennem gibi yerden geçtiklerini!   *   Bak!..   Görüyor musun?   Koptular geliyorlar kahramanlar Kocatepe’den   Allah- Allah sesleri yansıyor dağlarda, ovalarda   Kurşun yağsa da, Kurt kayası tepeden   Göğsünü siper etmiş Mehmet’im, korkmaz toptan tüfekten   Almıştır hücum emrini!   Söküp atacaktır işgalci bayrağını kaleden.   *   Unutmayın…   Hatırlayın!..   Şeref için, onur için toprağa düşenleri   Bu vatanın istiklâli için elinde sancak göçüp gidenleri!   Bu gün 30 Ağustos!..   Yarın da 29 Ekim.   Başka ne kaldı ki?   Dik tut başını çekinme be gardaşım…   Bırak, dalgalansın artık şu Ay yıldızlı yoldaşım..   *   O senin onurun, gururun olsun.   Al al olsun oturduğun her yer.   Baktıkça gözlerin, yüreğin dolsun!   Unutmaz ol…   Bastığın, gezdiğin, sana bırakılan yerleri.   Bu uğurda, vatan için toprak olan erleri.   *   Bir kez daha hatırla.   “ Ya istiklâl, ya ölüm” diyerek bu toprağa düşenleri!..   Hatırla ki yapasın, gururla dikesin Ay yıldızlı gönderleri.   Kanın kaynasın be gardaşım!   Kıpra biraz, duramaz ol yerinde…   Andıkça; o sonsuza giden kahraman neferleri.   *   Bu Ruh!..   Bu Kan!   Bu can bizde var!   Canavar gibi, mangal gibi yüreğimiz de var.   Ta ezelden gelen, aslan gibi ced’dimiz de var!   Baksana gardaşım!   Ne beklersin be artık?   As…   As da…   Dalga dalga olsun can yoldaşım.”