Afyonkarahisar Belediyesi ile Kocatepe gazetesi arasındaki yapı denetimi ve mühür olayıyla ilgili noktayı Odak Gazetesinin baş yazarı, duayen gazeteci Mehmet Emin Güzbey koydu.
Güzbey, Odak Gazetesinde bugün yayınlanan Takip Köşesinde "Tüm yönleriyle mühür olayını" şöyle yazdı...
TAKİP 23 HAZİRAN 2025 /ODAK
Tüm yönleriyle ‘mühür’ olayı...
Afyonkarahisar kamuoyunda son günlerin gündemi...
Kocatepe Gazetesinin binasına Belediye tarafından vurulan mühür.
Bilende bilmeyende, ilgili olanda olmayanda yorum yapıyor, aklına geleni söylüyor.
Söyleniyor söylenmesine de...
Bunların çoğunluğunun ya Belediye Başkanımız Burcu Köksal ile bir derdi var, ya da durumdan vazife çıkartıp şirinlik yapma gayretindeler.
Bir kısım daha var ki...
İşte bunlara tam dikkat etmek gerekli.
‘İleri hesap’ peşinde olan bu kesimdekiler, tabiri yerindeyse ‘tavşana kaç-tazıya tut’ felsesiyle hareket eden ve maalesef bazılarının CHP’den, bazılarının da AK Partiden Milletvekilliği hayalleri var.
Ne diyelim...
Nasipse neden olmasın.
Afyonkarahisar’da geçmişte, Afyonkarahisar’lı olmayan birisi Belediye Başkanı bile seçilmedi mi?
Milletvekili bile seçilebilir.
**
Belediye cephesi, ‘İşimizi yaptık’
Biz gelelim ‘Mühür’ olayına.
Bugüne kadar bu konuda bir şey yazmadım.
Bekledim...
Tüm taşlar yerine otursun istedim.
Dün Belediye Başkanımız Burcu Köksal ve Yardımcıları Ömer Yıldız, ardından Erkan Uysal ile görüştüm.
Erkan Uysal ile ‘Teknik yönden’, Ömer Yıldız ile ‘İdari yönden’ bilgi sahibi oldum.
***
Şikayet olduğunda nasıl bir yol izleniyor?
Önce ‘İdari’ yönden öğrendiklerimi ve prosedürü aktarayım.
- CİMER üzerinden bir şikayet yapılmış.
- Bu şikayet CİMER tarafından Afyonkarahisar Valiliğine ulaştırılmış.
- Valiliğin önünde iki yol var.
Birincisi ya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne bu şikayet konusunu
Ya da ilgili Belediye Başkanlığına gönderecek.
- Valilik, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü yerine, gereğinin yapılması talimatıyla Afyonkarahisar Belediyesine gönderiyor bu şikayet konusunu.
- Afyonkarahisar Belediyesine, Burcu Köksal Belediye Başkanı seçildiğinden itibaren 240 kadar bu şikayet benzeri konu ulaşıyor.
Bu 240 şikayet konusunun önemli bir kısmı CİMER üzerinden Valilik kanalıyla gönderilenler.
Bir kısmı Cumhuriyet Savcılığı,
Bir kısmı da direkt Belediyeye müracaatla oluşan dosyalar.
- Belediyenin bu konularla ilgili Yapı Kontrol Müdürlüğü Kaçak İnşaat Servisi birimi gelen her şikayeti gidip yerinde inceleyerek kontrol ediyor.
- Tüm bu işlemler rutin olarak belli bir prosedür çerçevesinde yapılmakta.
- Bu aşamalar teknik konu olduğu içinde ne Belediye Başkanının, ne Yardımcısının, ne de Birim Sorumlusunun bir müdahale veya yönlendirme imkanı yok haliyle.
- Çünkü gelen şikayet konusu, resmi evraklar ile kayıt altında olduğundan ve şikayet konuları tek tek belirtildiği için, bu hususların sümen altı edilmesi, ya da görmezden gelinmesi veya kişiye göre hareket edilmesi de mümkün değil.
*
*Gazete Binası ile ilgili şikayetler ne idi ve neler yapıldı?
Gazete binası ile ilgili şikayetin bir kaç boyutu olduğu anlaşılıyor.
- Birincisi geceleri matbaa ile ilgili olduğu belirtilen yüksek ses konusu.
- İkincisi projede balkon olarak görünen yerde balkonun olmaması, balkonun kapalı mekan haline getirilmesi.
- Üçüncüsü de projede var olarak görülen bazı kolonların olmadığı yönündeki iddia.
Birinci ve ikinci maddelerdeki hususları zaten Sezer Küçükkurt kabul ediyor kendi köşe yazısında ve bunlar için gereğini yapmaya başladıklarını da belirtiyor.
Diğer husus...
Biraz teknik.
Bu teknik konuyu ve varsa öyle bir eksikliği Sezer Küçükkurt’un bilmesi imkansız.
O binada 25 yıl kadar önce bizim Gazete vardı kiracı olarak.
Matbaa ile ilgili gece gürültü konusunda bizde sıkıntı yaşadık.
Daha sonra Gazeteyi oradan Alparslan Türkeş Bulvarındaki adresimize taşıdık.
Biz o binaya taşındığımızda matbaa katındaki ve diğer katlardaki kolonlar ne durumdaysa, bugünde öyle olduğunu biliyorum.
Binanın yapıldığı tarihten itibaren o binanın kolonlarında en ufak bir değişiklik olmadığı aşikar. Çünkü kolon kesilmesine ihtiyaç olacak bir yerleşim söz konusu değil.
Yıllar önce Sezer Küçükkurt o binayı satın almıştır.
Ayrıca onaylı mimari ve statik projelerinde var görünüp te, aslında binada o kolonların olup olmadığını da hiç bir mal sahibi bilemez.
Kimse satın aldığı veya kiracı olarak girdiği yerin gidip mimari ve statik projelerini inceleyerek o mülkün projelere uygun olup olmadığını da kontrol etmez ki.
Belediye ilgililerinin ifade ettiğine göre de sonradan kesilen bir kolon söz konusu değil.
Tahminler şöyle;
Bu bina belki de 50 yıllık bir yapı.
O tarihlerde ruhsat almak kolay.
Belirtilen kolonlar başından itibaren hiç konulmamış olabilir.
Binayı yapan taşeron veya ustalar çizimlere göre değil de, kendi bildikleri usullere göre yapmışlardır.
Gelelim üçüncü husus ile ilgili Belediyenin tespitlerine...
Yasa ve yönetmelik gereği Belediye ilgilileri böyle bir şikayette belirtilen yere giderek gözlemsel olarak değerlendirme yapmaktalar.
Afyonkarahisar Belediyesinin bu tür konularına bakan biriminde mimar ve inşaat mühendisleri görev yapmakta.
İşinin uzmanı teknik bir ekip var.
İşte o ekip Gazete binasına gidip gözlemsel olarak yaptıkları değerlendirmede;
- E3-E5-E7 aksları üzerinde bulunan kolonların 1. Katta
- E3-E5 aksları üzerinde bulunan kolonların ise teras katında görülemediği,
- Kolon ve kirişlerin onaylı projedeki duvarlar ve döşeme üzerinde bulunması gereken taşma ve dişlerinin yerinde olmadığı,
- Birinci kat ve teras katındaki mutfak alanının iptal edildiği,
- Mutfak önünde bulunan her iki kattaki balkon döşemesinin yapılmadığı,
- E3 ve E5 aksları arasındaki duvarın yerinin değiştirilmek suretiyle kapalı alana dahil edildiği,
- Onaylı mimari projesine göre teras katındaki açık terasın uygun olmadığını tespit ettiler.
Belediyenin raporu böyle...
*
Belediye ilgililerinin üzerinde durdukları önemli bir husus var...
Bu kolonlar ile ilgili iddialar üzerinde durulması gereken bir konu.
- Özellikle Marmara Depreminden sonra binaların deprem performansının yapılması ve teknik raporun hazırlanması önem arz ediyor.
- Binanın taşıyıcı sistemi kontrol edilmeli...
- Eğer taşıyıcı sistemle ilgili bir sıkıntı yoksa...
- Bu konuda rapor hazırlandıktan sonra, önceden yapılan değişikliklerine yönelik tadilat projesi ile tadilat ruhsatının alınması zor değil.
*
*Özel rapor ne diyor...
Belediyenin binayı ‘Mühür’lemeye mesnet bu raporundan sonra bir gelişme yaşandı...
O yerinde olmadığı belirtilen kolonların aslında var olduğuna dair iddialar da Sezer Küçükkurt tarafından Osmangazi Üniversitesinde görevli iki görevli Öğretim Üyesinin imzaladığı özel raporu basına servis edildi.
O özel rapora göre açık teras kısmının hafif malzeme ile kapatılması dışında projeye uygun olduğu belirtiliyor.
O hocalardan birisi hakkında ekşi sözlükte bazı ithamlar ve uygunsuz yorumlar olsa da, yine de konunun uzmanları olduğunu kabul ederek o raporu teknik yönden bilgili bir arkadaşımdan incelemesini istedim.
İlk bakışta söyledikleri...
- E5 ile E7 olarak ayrı verilen fotoğraflar aslında aynı fotoğraf.
Yani raporlama da bile itina gösterilmemiş.
- Belediye görevlileri ‘Gözlemsel’ olarak değerlendirirler.
- ‘Röntgen’ cihazı ile tespit ancak itiraz halinde ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından veya mahkemenin belirleyeceği bilirkişi tarafından yapılır ama burada binaya dıştan bakınca gözle görülen bir çıkıntı var. O çıkıntının üzerinde kolon olduğu iddia ediliyor. Kolon olsa bu gözlemsel olarak ta görülebilirdi ama, belki de kolon duvarın içindedir. Bunun en net anlaşılma yolu röntgendir.
- Binada eğer risk varsa bu inatlaşma haline getirilmemeli, orada bulunacak olanların can güvenliği öncelik olarak görülmelidir.
*
*Teknik netice...
Belediye yasal sınırları içerisinde gözlemsel olarak tespit ediyor.
Burada projeye uygunluk yok diyor.
Özel raporda imzası olan iki hoca ise sadece terasta hafif malzeme ile yapılan bir husus haricinde her şey projeye uygun diyor.
- Bu konunun nihai olarak tek çözümü; Sezer Küçükkurt’un resmi olarak itiraz etmesi ve konunun yetkili kişilerce ‘Röntgen’ neticesine göre raporlandırılmasıyla anlaşılacak.
*
Düşmanımın düşmanı dostumdur...
Böyle bir söz var ya, tam da bu olaya cuk diye oturmakta.
20 yıldır Afyonkarahisar Belediye Başkanlığını elinde tutan AK Partinin şimdi bunu CHP’ye kaptırmış olması, AK Partide bazı kişilerde maalesef bu bir travma yaratmış durumda ve Burcu Köksal’ı her fırsatta hedef tahtasına koymaktan çekinmemekteler.
AK Parti İl Başkanımız Turgay Şahin konunun en başından itibaren bunu Belediye Başkanımıza saldırmak için bir fırsat olarak gördü ve ‘Hep birlikte vuralım bu CHP’li Başkana’ diye başladı atışa.
AK Partili Milletvekillerimiz de bu konuda saf tuttular.
MHP Milletvekilimiz Mehmet Taytak ise birileri tarafından bu konunun parti içinde istismar edilmesini önlemek için gitti ve bilinen açıklamasını yaptı.
Sezer Küçükkurt’u yıllardır tanırım.
Sakinliği ile bilirim.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı ve MHP’den Belediye Başkan Adaylığı hususunda geçirdiğimiz süreçlerde çabalarımı en iyi kendisi bilir.
Bir süre ortaklığımızda oldu.
Birbirimizi hiç incitmedik.
Şimdi bu süreçte...
Keşke konuyu ‘Siyasi’ boyuta taşımasaydı, teknik olarak yapılacak neyse o noktada olsaydı demekten kendimi alamıyorum.
Çünkü tanıdığım Sezer Küçükkurt’tan böyle davranmasını beklerdim.
*
Burcu Köksal’ı dinledim.
Kesinlikle kendisinin böyle bir konuda dahlinin olmadığına inanıyorum.
Zaten yukarıda aktardığım süreç ile ilgili olarak ta bir Belediye Başkanının istese dahi teknik sürece dahil olabilme ihtimali yok.
Burcu Köksal en başından itibaren çeşitli vesileler ile bu konuda şunları söylediğini tekrarladı;
- Bu bina ile ilgili uygulama tamamen görevimiz gereği.
- Bu konuyu bize ileten ve gereğini yapmamızı isteyen Afyonkarahisar Valiliğidir.
- Valilik istese bu konuyu bize değil Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne verebilirdi.
- CİMER’e yapılan şikayet ve sonrasında Afyonkarahisar Valiliği tarafından Afyonkarahisar Belediyesine resmi olarak iletilen bu konuda gereğini yapmasak, mevzuat gereği görevi ihmalden soruşturmaya maruz kalırdık.
- İlgili teknik ekip görevini yapmıştır.
- Bazı yapılan yayınlarda Basın Özgürlüğünden bahsedilmektedir. Burada Gazete Yayınıyla ilgili Belediyenin bir engeli yoktur. Binaya mühür vurulmuştur, Gazeteye değil.
- Ayrıca arkadaşlarımız son derece nezaketli bir şekilde yapmaları gereken görevlerini yapmışlar, mühürleme işleminin gerekçesini binanın camına astıkları bilgilendirme ile tamamlamışlardır.
- İddia edildiği gibi iftira, kasıt ve zulüm asla ve asla söz konusu değildir.
*
*
Siyasi ayrımcılık yok...
Belediye Başkanımız Burcu Köksal ile konuşurken bazı örnekler verdi bu imar ile ilgili konulardaki uygulamalar hakkında.
Pek çok isim saydı hakkında işlem yapılan, ceza kesilen.
Hemen hemen her partiden kişi var bu listenin içerisinde.
AK Partililerden CHP’lilere kadar...
Hatta...
Cumhuriyet Halk Partisinden Afyonkarahisar Belediyesine Meclis Üyesi olarak giren bir partilisi bile varmış.
Söyledi ismini de...
Mustafa Kadem.
O’nun ortak olduğu iş yerine 4 milyon TL den fazla ceza kesilmiş Belediye tarafından.
Birileri tarafından ‘partizan davranılıyor’ ithamlarının tamamını, Belediyenin bir yılı aşkın süredir yaptıkları ve bu bariz örnekler boşa çıkartıyor.
*
*MHP’ye tavır söz konusu değil...
Burcu Köksal bir konuda yapılan propagandaya tepkili;
‘Yok neymiş efendim Sezer bey MHP’den Belediye Başkan adayı idi, onun öcü alınıyormuş... Daha neler... Benim MHP ile ilgili bir sorunum yok ki... Milletvekilliğim sırasında oluşan dostluklarım halen devam ediyor... Ankara’ya gittiğimde fırsat bulduğumda MHP’deki dostlarım, arkadaşlarım ile görüşüyorum... Afyonkarahisar’daki yönetimle de bir sıkıntım yok... Milletvekimiz Mehmet Taytak ile de törenlerde bir araya geldiğimizde görüşüyoruz... MHP’li Belediye Meclis Üyelerimizle de Belediye konularında istişarelerimiz oluyor... MHP’li iki Meclis Üyemize il dışına çıkarken ayrı ayrı vekaletimi vermiş birisiyim...’
*
Bana göre...
Bu konuda çok daha uzun yazmaya da gerek yok.
- Maalesef algı, olgunun önüne geçmiştir.
- Belediye ilgilileri görevlerini yapmışlardır.
- Yapılacak olan itiraz neticesinde konu teknik olarak ortaya çıkacaktır.
- Ayrıca Belediyenin Gazetenin çalışmasını engellemek gibi bir düşüncesi olsaydı, bunu o mühür işlemini cama yaparak yerine getirmesi beklenmezdi elbette.
- AK Parti maalesef bir kez daha sınıfta kalmıştır.
- Burcu Köksal’ın seçimlerdeki başarısı büyüktür.
- Tüm rakiplerinin toplamından daha fazla oy almasının, AK Parti Afyonkarahisar Teşkilatında yarattığı travma bu konuyla daha da belirginleşmiştir.
AK Partinin Burcu Köksal’dan rövanşı bu yolla alamayacağını en yakın zamanda idrak etmesi, Afyonkarahisar’ın siyasi geleceği için elzemdir.
- Burcu Köksal gayet sakin bir şekilde gelişmeleri değerlendirmiş, çevresindeki bazılarının gazına gelmemiştir.
- Yasin Köksal ve Burcu Köksal’ın bu konuda olayın ne öncesinde, ne de sonrasında olmadıkları, yapıcı oldukları aşikardır.
- Sezer Küçükkurt’ta önceden itibaren ifade ettiği konulardaki görüşlerini yinelemiş, bunları hakaret etmeden ifade etmeye özen göstermiştir.
Son söz...
Çamur at izi kalsın düsturuyla kimse bir yere varamaz.
Bundan Afyonkarahisar zarar görür.
Burcu Köksal ve Eşi ile ilgili yapıştırılmaya çalışılan karalar, iddia ötesine geçememekle birlikte, benim bugünde inanarak söylediğim ve her yerde de söyleyeceğim şu gerçeği de herkes iyi bilmelidir.
Onlar benimle aynı siyasi görüşte değiller ama, bildiğimiz-gördüğümüz doğruyu sadece ahirette söyleyecek değiliz.
Burcu Köksal ve eşi Yasin Köksal yanlış yapmaz ve yaptırmazlar, gözde yummazlar.
*
Not;
Gazeteci arkadaşlarımızdan Sadettin Ulusoy sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunmuş. AK Parti ve MHP yöneticilerine hitaben.
O konuda bilmediği bazı gerçekler var anlaşılan.
Sonraki ilk yazımda bilgilendireceğim kendisini ve bilmeyenleri...