Emirdağ’ı kendine özgü kültürleri ile iç içe yaşayan özel bir İlçemiz. Tarihi diğer İlçelerimizde olduğu gibi eskilere dayanıyor. Adı; Cırgın veya Musluca olarak anılagelmiş, 1867’de Sultan Abdülaziz’e atfen Aziziye olmuş. Yamacında yer aldığı; 1116 yılında Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizanslılar arasında yapılan Bolybotum (Bolvadin) savaşında Komutanlardan Emir Mengücek’in çekildiği dağlara Emirdağ ismi verilmiş.1921’de Yunan’ın işgal ettiği ilçe, 22 Eylül 1922’de Kurtuluş Savaşında Yunan işgalinden kurtularak 1932’de güneyindeki dağlardan esinlenerek Emirdağ adını almıştır.

Emirdağ’ının yakınlarındaki Amorium Antik Kentin de yaşayan, dünyaca ünlü Aisopos (Ezop M.Ö. 620-560) İlk Çağın büyük filozofudur. İlkokuldan beri bizlere hayvan kahramanları konuşturarak, muhteşem masalsı diliyle insanlık ve davranış dersi veren, fabl denince ilk akla gelen isimdir Ezop. Bu yüzden geniş kültür hazinesine sahip Emirdağ... Emirdağ’ın Avrupa’da ki ününü duymayan yoktur. 1963 den itibaren yurt dışına taşınanlar o kadar çok ki; ‘’Emirdağ mı büyük Türkiye mi?’’ sorusunu sordurmuş Belçikalılara. 

Tarihin dünlerinden bugünkü Emirdağ’ın caddelerinden geçiyor, Kadın Kültür Evine doğru gidiyoruz. Bizi Kadın Kültür Evi Müdire vekili Sevcan Sönmez Hanım karşıladı. Uzunlamasına geniş bir kafeteryaya girdik. Masalarda oturan kadınların sohbetleri arasında, dışarısının soğuğuna rağmen içimizi ısıtan sımsıcak oturma gruplarından birine oturduk. Oturduğum yerden etrafı incelemeye başladım. Burası Kadın Kültür Evinin giriş katı. Kafeteryasında çay ocağı, her an çayın hazır olduğunun etkisini bırakıyor. Çayın yanında yenilecek pastalar, kurabiyeler iştah açısı bir şekilde yerini almış bekliyor. Kaymakam Beyin eşi Filiz Bilici Hanım ile tanıştık. Bize, Kadın Kültür Evi ve Kadın Kooperatifleri hakkında bilgiler verdi. ‘’Emirdağ’da kompleks bir yapı olarak bulunan Kültür Evi, kadınlar için cazip mekan haline geldi. Emirdağ Kadın Kültür Evinde sanat, spor, eğitim, kültür, dinlenme ve çocuk bakım alanlarındaki tüm hizmetler bölge kadınlarına ücretsiz olarak sunuluyor.’’ diyerek kısaca özetledi.

Kadın Kültür Evinin giriş katında kafeterya, çocuk oyun alanı, mescit, eğitim salonu ve çok amaçlı salon bulunuyor. Alt katta, Kadın Kültür Evlerinde şimdiye kadar görmediğimiz yüzme havuzu var. Buradaki kadınlar diğer Kadın Kültür Evlerindeki kadınlara göre biraz daha şanslı.  Çocuklar için de düşünülmüş havuz. Yüzme öğretiliyor yüzme öğretmenlerinin eşliğinde. Bunun yanı sıra saunası, çeşitli spor aletlerinin de bulunduğu fitness salonu, soyunma odaları, duşlarında bulunduğu bölüm, haftanın 6 günü sabah 08.00 akşam 20.30 arası kadınlarımıza hizmet veriyor. Kadınlara bu imkânlar dışında her gün eğitim programları düzenleniyor. Sağlık, hukuk, psikoloji, Kuran-ı Kerim, dini ilimler, zekâ oyunları, satranç gibi İl Müdürlüklerinin merkezi eğitimleri ile birçok alanda eğitim görüyorlar.  Bunların dışında kadınların sosyo-kültürel alanda da gereksinmelerini karşılamak için etkinlikler, (workshoplar) fikir üretme ve eğlenceler yapılıyor.

Biz; Kadın Kültür Evleri ile ilgili konuşurken; yerel basından arkadaşlar,( daha önce benimle söyleşi yapma isteğinde bulunmuşlardı. Ben de Emirdağ Kadın Kültür Evini ziyaret edeceğimden, söyleşiyi Emirdağ Kadın Kültür Evinde yapılmasının uygun olacağını düşündüm. Hem Emirdağ Kadın Kültür Evini tanıtmak hem de benimle söyleşi yapmak için)  geldiler. Birlikte çekim yapmak ve Kadın Kültür Evini,  Kadın Kooperatifini gezmek için bir üst kata çıkıyoruz. Üst kat olabildiğince büyük ve geniş ferah bir salon. Atölye olarak kullanılan yerler bölüm bölüm paravanlarla ayrılmış, bir kenarda yapılan ürünlerin sergilendiği köşe var. Hangisine bakacağını bilemiyorsun. El emeği göz nuru ile kadınlarımız tarafından yapılmış bu güzel ürünlerin arasında çekim yapıyoruz. Söyleşi; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve yeni yazdığım Efsane Kadınlar KADINANALAR romanı kitabımla ilgili. Sayın Valimiz Gökmen Çiçek Beyefendinin isteği ile 8 Mart’ta yayınlanacak olan Efsane Kadınlar KADINANALAR romanı üzerinde konuşurken aynı zamanda Emirdağ Kadın Kültür Evinin ve kadınlarımızı da ele aldık. 

Emirdağ Kadın Kültür Evinin 8 Mart 2021 de ilk açıldığı da göz önüne alınırsa çok anlamlı, yerinde bir söyleşi olduğunu belirtebilirim. Böylelikle Emirdağ Kadın Kültür Evinin ve Kadın Kooperatifinin açılış yıldönümünü kutlamış olduk. Emirdağ Kaymakamı Sayın Osman Eren Bilici Bey ve eşleri Filiz Bilici Hanımın da katılımları ile tamamladığımız söyleşiden sonra eserlerin meydana çıktığı atölyelere doğru ilerliyoruz. Ahşap boyama atölyesinden başlıyoruz. Kadınlarımız dikkatli ve sabırla yaptıkları işlere dalmış, öz güvenleri ile kafalarındaki tüm olumsuz düşüncelerini atmış görünüyorlar. Hemen yanındaki Cam işleme atölyesine geçiyoruz.  Mavi alevin çıktığı özel ocağında pırıl pırıl parlayan camlar usta ellerde şekil almış, yüzük, kolye gibi aksesuarların yanı sıra minik biblolar göz dolduruyor. Camdan yapılmış kalemleri görüyoruz. Hani okul sıralarında yazı derslerinde kullandığımız divit kalemlerimiz vardı ya? Onun gibi ama hokkaya batırdığınızda uzun satırlar yazabilme özelliğine sahip kalemler. Çok zarif duruyor ve kolayca temizleniyor. Bu kalemleri yapmak da diğer cam objeler gibi el becerisi ve maharet istiyor.

Dikiş nakış atölyesinde, sanayi makineler eşliğinde kadınlarımız yine harıl harıl dikiyorlar. Masa örtüleri, runnerli takımlar, bebekler için sürpriz yastıklar, nevresim takımları seri üretime geçmiş adeta. Mum atölyesi, kilim atölyesi, bakliyat paketleme atölyesi hepsini bir çırpıda gezdiğimizi zannederken zaman geçmiş haberimiz yok. Gözümüzün önünde; biblolar, ahşap saatler, dekoratif tablolar, maket topak evler, LED tablolar, teraryumlar, anahtarlıklar, taş tozundan biblolar, yöreye ait sayalı bebekler, kokulu mumlar, dokunmuş yöresel kilimler, rengârenk bütün güzelliği ile duruyor. Emirdağ’a özgü kilim motiflerinin de patentleri alınmış. Dokunup üretimi yapılarak satışa sunuluyor. Kendimi bir fuar alanında zannediyorum. Bunun dışında yerli çiftçilerden aldıkları sekiz çeşit bakliyat ayıklanarak özenle paketleniyor. Tarım Kredi Kooperatiflerinin Marketlerinde satışa sunulduğu gibi Ulusal pazarlarda, Afyonkarahisar’da bulunan Kadın Kültür marketlerinde de satılıyor. Ayrıca tüm ürünler hepsiburada.com, Trendyol.com. albireke.com gibi internet sitelerinde de satılıyor. Özellikle 7. Ay çok önemli Emirdağ için. Çünkü gurbetçilerimiz bu aydan itibaren memleketlerine tatil için gelip, yörelerine ait bütün ürünleri,  hasretlikle toplayıp götürüyorlar.

 Kadın Kültür Evlerinin açılışından sürdürülebilirliğine kadar olan süreçte Sayın Vali Gökmen Çiçek Beyefendinin,  projenin mimarlarından değerli eşleri Sümeyra Çiçek Hanımefendi, Vali Yardımcısı Nurullah Kaya Beyefendi ve ekibinin yanı sıra Kaymakamları, Belediye Başkanları, eşleri ile beraber yaptıkları çabalarını ve çalışmalarını biliyoruz.  Bunun en güzel örneğini burada gördüm. Emirdağ Kaymakamı Osman Eren Bilici Bey’in ve eşinin, Kadın Kültür Evine ve Kadın Kooperatifine sahiplenişleri, benimseyişleri, o kadar içten ki; kendi çocuklarını büyütür gibi hassas ve duygusal yaklaşıyorlar. Her ürünün en iyisi yapılsın istiyorlar. Kaymakam Beyin eşi Filiz Hanım ilk Kooperatif başkanlığını yapıp görevini başka bir kadına bırakmış.’’ Çünkü bizler gidince yeni gelenlerin bu projeyi sahiplenmesi gerekiyor. İlk kurulduğunda görev almamın nedeni; kadınlarımıza yol göstermek, arkalarında ve yanlarında olduğumuzu göstermekti. Böylece daha güven verdiğimize inanıyorum. İlk zamanlar, Belediye Başkanımızın eşleri ve müdire Hanımla beraber kapı kapı dolaşarak köylere, mahallelere ulaşmaya çalıştık. İkna ederek kadınlarımıza duyurduk. Kadın Kültür Evlerinin önemini anlattık.  ’’ diyor. Daha sonraları da sık sık gelip kadınlarla görüşerek motive ediyorlar, eksikleri gideriyorlar. Kadın Kooperatifleri Başkanı Elif Akkaya Kocabaş, ‘’Üretim konusunda kadınların çok istekli’’ olduklarını söylüyor. Kafeterya da her gün değişik menü hazırlanarak gerekirse dışarıya da gönderiliyor.

Emirdağ’dan gidiyoruz. Dilimde Emirdağ türküleri, sessiz kendi kendime mırıldanıyorum. ‘’Dolandım da geldim Emirdağ’ından/ Kız üzüm yedim babanın bağından, asma bağından/ Katmer mi ediyon haşgeş yağından?/ Erit de kat yüreğimin yağından, gönül yağından…’’ Yüreğimizi bırakıp ayrılıyoruz bu güzel kültür, ozan dolu İlçemizden.