Sandıklı’ya giderken Afyonkarahisar’da kar akşamdan yağmış ve etkisini azaltmıştı. Yola çıktığımızda kışın olabilecek havaların en güzeli idi. Sandıklıya yaklaştıkça kar hızını arttırdı, her yeri beyaza boyadı. Güzel bir manzara ile Sandıklı’ya girdik. Etrafı dağlarla çevrili, sandık biçiminde olduğundan bu ilçeye Sandıklı denilmiş. Adı ile ilgili pek çok rivayetler de var. Germiyanoğlularından Sahipataoğulları,  Sandıklı’nın Bizansların elinde bulunduğu 1115 yıllarında Bizans beylerinden birinin düğününe katılır. Hediye süsü verilen kırk deveye yüklenen seksen sandık içine seksen yiğit konur, herkes zevki sefa içindeyken sandıktan çıkan yiğitler Sandıklı’yı fetheder. Belki adı buradan kaldı.  Başka bir rivayette, Germiyanoğluları, Sandıklı’yı çeyiz hediyesi olarak Yıldırım Bayezid’e vermişler. 

  Sandık, özellikle kıymetli eşyaların saklandığı bir ögedir.  Sandıklı’nın sandığında neler yok ki; önce şifalı çamur banyosu ve kaplıcası, Yunus Emre ve hocası Tapduk Emre’nin Türbeleri,  efsaneler, Türkiye tarihinde adına ilk defa altın basılan İlçe olma özelliği, ‘’Kendi uçağını kendin al ‘’ kampanyasında ‘’Sandıklı uçağı’’ adı verilen uçakları en önde katılarak THK hediye edilmesi. Ağzına kadar tıka basa dolu olan Sandıklı’nın sandığında, en son Kadın Kültür Evi ve Kadın kooperatifi ile ilk açılan Kadın Kültür Evi olma özelliğini taşıyarak yerini alıyor.

Sandıklı’nın dar sokaklarına giriyoruz. Kar gidişimizi zorlaştırıyor. Yavaş yavaş ilerliyoruz. Öyle her istediğin sokağa dalamıyorsun. Belediye Başkanı trafiğe çözüm bulmuş, yollar tek yönlü ve kapanlar var. Dolaşa dolaşa kendimizi bir konağın önünde buluyoruz. Tarihi konak,  onarılarak Kadın Kültür Evi olarak tahsis edilmiş dünle bugünü birleştiriyor.  Konağa girdiğimizde bizi Kadın Kültür Evi müdiresi Hatice Ülgünar karşılıyor. Tarihi konağın girişinden itibaren etrafını merakla seyrederek ahşap merdivenlerden yukarı çıkıyoruz. Üç katlı bir konak, restore edilmiş, kadınlarımızın hizmetine sunulmuş. Her katındaki odalar hem geniş, hem otantik döşenmiş. Size yaşanmış dünlerden bir kesit sunuyor. Renkli kilimleri, halı yastıkları ve minderleri, duvarlarında, bir zamanlar kadınların giydikleri yöresel giysileri ile ne kadar da bizim kültürümüzü yansıttığını düşünüyorum. Duvarlarındaki gaz lambalarının günümüze uyarlanıp elektrikle aydınlanması çok hoş olmuş.