İTİBAR SAHİBİ BAŞKAN… Bu başkan ayrılıklara, kırgınlıklara dayanamaz. Ayrılıklar kırgınlıklar ona göre değil. Eski arabasını sattığı gün arkasından bakmıştı.. Odacısı “O bir demir yığını, senden ayrıldığını bilmiyor ki, öyle boynunu büküp bakma ama…” dediğinde utanmış, onlara motor kaputunu öperek vedalaştığını, sağ ön çamurluğu okşadığını söyleyememişti. Faks makinesini tamire götürdükleri gün burnunu çeke çeke, arkasından su dökmüş… Ya eski koltuğu çöpe attıkları gün?.. Yardımcısı, genel kurulda konuşacağını anlamış “Sakın ha…” diye akıl verdikten sonra, kulağına “Eski makam masasına yaptığın gibi, bunu da gece tekrar içeri taşıtma yine…” demiş… Anlatmaya çalıştığımız bu başkan, şöyle bir başkan: Bi tarihte, Fak-Fuk fonuna ait kömür taşıtılacak Tavşanlı’dan Sandıklı’ya.. Başkanın o tarihlerde kamyonu var, ihaleye girip kaybediyor, ama ne yapıp yapıyor, kaybetmesine rağmen işi alıyor… Tavşanlı’dan Sandıklıya nakledilen Fak-Fuk Fonu’na ait kömür, ilgili makamlarca fakir-fukaraya dağıtılmaya başlanıyor… Ancak, kömürü yakmak için bi araba odun gerekiyor… Fakir fukara, tezek yaksa daha karlı çıkacak… İlgili makama şikayetler yağıyor, fakir fukara dağıtılan kömürü iade etmek istiyor… İlgili makam derhal kömürü tahlil ettiriyor.. Çıkan sonuç rezalet; Kömürün Tavşanlı’dan alınan kömür olmadığı, piyasadaki en kalitesiz kömür olduğu, nakledilen kömürün değiştirildiği ortaya çıkıyor… Kömürün taşıma işini yapan kişi faka basıyor ve suçüstü yakalanıyor… İlgililer, nakliyeciye soruyor; “Bre vicdansız, fakir-fukara soğuktan donarken hiç mi vicdanın sızlamadı?” Adam, bin dereden su getiriyor, yüzü bile kızarmıyor… Olay bi şekilde kapatılıyor ama nasıl kapatıldığı sır olarak kalıyor… Bu adam, Sandıklı’da güya itibar sahibi… Bir partiye, maddi destek vererek yamanmış durumda… Ve hala daha, her türlü haltı işlemeye devam ediyor… Derneğe ait makam arabasıyla dana taşıyan, kuruma ait telefonu yıllarca yakınına kullandırıp, faturasını kuruma ödettiren bu adamın, fak fuk fonunun kömürünü değiştirip satmasına, hiç şaşılır mı?.. Bu adam ayrılıklara, kırgınlıklara dayanamaz. Ayrılıklar kırgınlıklar ona göre değildir. Yüzüne ne dersen de, kırılmaz, ayrılmaz… Ancak.. Böylesine bozuk karaktere sahip bir adama itibar gösterilir mi? İtibarlı görenlere aynı gözle bakılmaz mı? BAKAR-KÖR Aslında kör değil adamım. Kör taklidi yapıyor. Herkesin gördüğü gibi görüyor ama görmezlikten geliyor. Bakar-kör… Gördüğünü kabullense, açıkgözlere yanaşamayacak, partisine kaynak sağlayamayacak… Bu yüzden yaptığı; kör taklidi… Muhtemelen kendi çıkarı da var… Belki onun için bakar-kör… Ki, cüssesine bakmadan, ağırlığını tartmadan, açıkgözlere kol kanat germeye çalışıyor… Önce kendi önünü süpürmeli… Siz siz olun, bakar-kör gibi bakmayın, gerçekleri görün… ********* Sayın okurlar, yazılarımızı www.afyonzafer.net adresinden de okuyabilirisiniz. ********** Hayırlı Cuma’lar…