İnşaat girdi maliyetlerinde yaşanan fiyat artışları fiyatları yükseltti. Demir, tuğla ve çimentoda akaryakıt ve dövize bağlı yaşanan fiyat artışları yüzünden inşaatta gelecek planlaması yapılamıyor

 

Faiz indirimi sonrası dövizdeki artış inşaatta maliyetlerin katlanarak artmasına neden oldu. Başta çimento, tuğla ve demir fiyatlarındaki yukarı yönlü ivmelenmenin inşaat maliyetlerini artırdığı ve firmaları zorladığı belirtiliyor. Türkiye’de bir süredir yükselişini sürdüren demir, çimento ve tuğla fiyatları inşaat sektöründe maliyet artışı yaşanmasına neden oluyor. Son dönemde yapılan faiz indiriminin ardından ise inşaat sektöründe maliyetler katlanarak artmaya başladı. Dövizdeki yukarı yönlü hareket, başta demir olmak üzere inşaatta birçok girdinin fiyatını uçurdu. Müteahhitler hem demir fiyatları hem de çimento fiyatlarına yapılan zamların enflasyon ve dolar kurundan kaynaklandığını belirtti.

FİYAT KONUSUNDA BİR HAYLİ ZOR DURUMDA KALDIK

Afyonkarahisar Modern Sanayi Sitesi  YapıKooperatifi Başkanı Hakan Dilek, demir fiyatlarında fahiş artış yaşandığını belirterek, “Demir 1 yıl önce 3 bin TL iken yüzde 150 artışla 9 bin TL’ye kadar çıktı. Demir ve çimento’da yaşanan fiyat konusunda bir hayli zor durumda kaldık” dedi. İnşaat sektöründe toparlanma başlarken bu kez ‘demir ve çimentoya zam’ konusu tartışma yarattı. Konut üreticileri “Yüzde 30’u aşan zam sektörü olumsuz etkiler” derken, malzeme üreticileri maliyetlerde yaşanan artış nedeniyle demir ve çimentoda fiyat yükselişinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

DÜNYAYI KORONAVİRÜSLE DİZAYN ETME İÇERİSİNE GİRDİLER

Afyonkarahisar’ın en büyük kooperatifinin Başkanı Hakan Dilek, demir ve çimento fiyatlarında fahiş artış yaşandığını belirtti. Yaklaşık 3 yıldır kooperatif başkanlığı yaptığını belirten Başkan Dilek, ayrıca hammadde konusunda da hakikaten bir takım çok büyük sıkıntılar yaşadıklarına dikkat çekti.  Dilek, şunları söyledi: “Son 1,5 yılda koronavirüs vesilesiyle dünyayı dizayn etme içerisine girdiler. Biz bundan bir buçuk yıl önce demiri 4 ay 5 ay vadeli 3 bin liraya alırken bugün 9 bin TL’ye malzeme bulamıyoruz. Artı bununla beraber sırf demir olsa içimiz yanmayacak. Çimento geçen seneki fiyatları yaklaşık 15-20 TL arasında iken bugün torba fiyatı 25-30 arasında. Biliyorsunuz mazot 5 lira iken dört buçuk lira iken yapılan zamlar neden ile bugün 8.30’a kadar geldi. Dolar 5 Türk lirasına alırken 9 bin 900 Türk lirasına kadar geldi. Baktığınızda bunlar maliyettir sırf inşaat sektöründe baktığımız zaman yaklaşık 300 ile 400 kalem arasında karşılık gelen bir iş var yani.

ÜRÜNE YOLDA İKİ KERE ZAM GELİYOR

Bunun içerisinde nakliye, mazot, lastik, akü ne bileyim yerine göre de belki trafik kazaları bile burada yer alıyor. Bu işin durması demek 300 sektörün de yatması demek. Ülke ekonomisine çok büyük bir zarar sağlamaktadır. Bu konu ile ilgili şikayetimizin yeterli gelmediğini düşünüyoruz. Bu konu ile acilen çimentolar birliği var. Türkiye genelinde baktığımız zaman iyi bir fiyata satmak için bir araya gelip insanlar hammaddeyi çimento bulamadığını görüyoruz. Ayrıca hammadde sıkıntısı çektiğimiz PVC’ler var ve camlar var. Geçtiğimiz sezon bu maddeleri 14-15 liraya almadığımızda bizi hayli eleştiriyorlardı. Şimdi 45-50 liraya pazarını yapıyorsunuz, daha size gelmeden ürüne yolda iki kere zam geliyor.  Ben mesela şu anda bakıyorum, demir fiyatları normalde günlük saat iki buçukta belli olurken günde yaklaşık 3 kere fiyat değişikliğini görürüz. Bunun etkisini ne olduğunu neden olduğunu bilemiyorum.

İNSANLAR ZATEN KARNINI DOYURUYOR

Ayrıca cam fabrikalarında da sorun var. Ülkemiz genelinde 8 tane büyük fabrika var. Evde bunlar da iç piyasada durdurmak için kendi makine ve teçhizatını tamir bakıma aldığı zaman istersen de dışarıya çalışır iş piyasayı uçurur. Ben buradan şu çağrı yapmak istiyorum. Satıcı ile alıcıyla önce iç piyasanın hızlı ve aktif olması lazım. Kalkınması lazım. Sanayi demek kalkınma demektir. Ben sanayi sitesi yapıyorum. Geçen seneki fiyatları bugün iş yerine veremiyorum. Bu da maliyetlerimiz arttırıyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır da hammadde üretemiyoruz. Bunun acısını ülkemiz çekiyor. Yani artık bunun üzerinde kimin eli varsa çekmesini istiyorum. Artık bu koronavirüsü de geçti yani. Ama bu konunun etkisi de bu kadar inşaat sektörü ya da sanayi sektörü etkiledi diye ben tahmin etmiyorum. Hangi güç ve kuvvet var ise bunun üzerinden bir an önce elini çeksin ki artık bizler önümüzü görelim. İnsanların hayali bir ev bir araba, bir iş yeri almak. Bunlara baktığımız insanlar zaten zor karnını doyuruyor.

MALİYETLERİ YANSITILMAK ZORUNDA

Özel sektörde kim işverenleri de düşündüğümde yarın bir gün çok büyük bir şekilde asgari ücrete mutlaka zam gelecek. Asgari fiyat şu anki fiyatlar yeterli mi değil. Ama baktığımız zaman işletme sahipleri de yerine düşündüğümüz zaman bu da ister istemez külfet doğuracak.  Önümüz zaten kış sezonunda yatacağız, yaz sezonunda bu kadar olmadı da kış sezonunda bunun gerekçesini ne olduğunu benim aklıma gelmiyor. Yani ben bugün 1 liralık olayı şu anda iki liraya sattığım zaman ertesi gün iki buçuk olunca zarar ettiğimizi görüyorum.  Ben bir Kooperatif Başkanı olarak ister istemez bunlar da kooperatif ortaklarına yansıyacağını düşünüyorum.”

DEMİRDE FİYAT BİLE VERİLEMİYOR

Öte yandan, Afyonkarahisar’da kalın demirin tonu 8 bin 350 liradan 8 bin 850 liraya, 8’lik demirin tonu 9 bin liraya yükselirken, inşaat sektöründe maliyet artışına neden olan yalnızca demir değil. Afyonkarahisar Uydukent bölgesinde yaptığı büyük inşaatlarla adından sıkça söz ettiren tanınmış bir inşaat firması sahibi, “Demirde fiyat bile verilemiyor. Parayla demir bulamıyoruz” ifadesini kullandı. İnşaat firması sahibi son bir ayda betonun metreküpünün 250 liradan 330 liraya yükseldiğin belirterek, “Ev almak isteyenler bugünlerde aldı, aldı. Yoksa zamlı fiyatlardan almak zorunda kalacaklar” diye uyardı.

TUĞLA FİYATLARI ÜÇE KATLANDI

Tuğla sektörü ise enerjiye gelen zamlardan yakınıyor. Boran Tuğla’nın sahiplerinden Beytullah Boran, bu yılın başında 40 kuruş olan 13,5’luk tuğlanın 70-75 kuruşa satıldığını belirterek, elektrik, akaryakıt ve kömürdeki yüksek fiyatların maliyetleri artırdığını vurguladı. Sezon başında 19’luk tuğlanın 1,5 liradan satılırken 2,5 liraya yükseldiğin kaydeden Boran, yığma tuğlanın 60 kuruştan 120 kuruşa çıktığını belirtti. Tuğla sektörünün en çok girdi olarak mazot, kömür, elektrik kullandığını kaydeden Beytulah Boran, “Girdi maliyetleri arttıkça fiyatları artırmak zorunda kalıyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: Hisar Gazetesi