AFYONKARAHİSAR KASAPLAR VE SUCUKÇULAR ODASI BAŞKANI İBRAHİM YÖRÜK ET SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİRME YAPTI
İŞTE O AÇIKLAMA:
2018 yılı biterken genel bir değerlendirme yapmak gerekirse; daha önceki
açıklamalarımızda da değindiğimiz bir takım hususların gerçekleştiğini
görüyoruz; gerek ekonomik olarak yaşanan daralma, gerekse geriden gelen
yanlış hayvancılık politikaları sonucu, hayvancılığımızı acınacak hale gelmiş,
getirilmiştir. İthal hayvan getirme politikası düzenli bir altyapı ile yapılmadığı
için, damızlık hayvanlarımız kesime gitmiştir. Bunun yansıması üretici de ve
tüketici de oldukça kötü hissedilmiştir.
Afyon'da bugün itibariyle dana karkas kesim fiyatı 27-28 TL civarındadır.
İnek kesimi ise 21-22 TL seviyesindedir. Bu fiyatlamalar, üreticinin ve sektörün
ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Sektördeki birçok bileşen bu veya bu gibi
nedenlerle batmıştır ya da batmak üzeredir. Üreticiden kesimciye, kesimciden
kasaba, kasaptan lokantaya ve halka kadar herkes bu daralmadan yılmış
durumdadır. %100 kapasite ile çalışan bir imalathane bugün %40 üretimle
piyasaya tutunmaya çalışmaktadır. Esnaf adeta yaşama savaşı verir hale
gelmiştir. Bununla birlikte bu esnafa mal sağlayan üreticiler de aynı kaderi
paylaşmaktadır. %100 kapasite ile yapılan üretimde kar edebilecek şekilde
yapılanan sektör %40 üretime hatta daha azına mahkûm edilmiştir.
Hayvancılık ortada para olmayan süt karşılığında yem et karşılığında yem
haline getirilmiş gayrı resmî bir takas ekonomisi ile kimin ne kazandığı
görülemez bir hale gelmiştir. Önümüzdeki 5-10 yıllık sürenin sermayesi dahi
tüketilmiştir. Bir üreticinin batması demek maalesef, uzun bir zincirin ilk
halkasının kopması demektir. Böylelikle zincirin her tarafında hissedilen bir
etkisi olmaktadır.
Arka arkasına gelen siyasi ve politik krizler idare edilememiş, gıda, et, süt
gibi stratejik alanlar birer birer küresel aktörlerin ellerine teslim edilmiştir.
Kesim sayıları inanılmaz oranlarda düşmüş, üreticiden başlayan zincir bütün
sektörleri içine alacak şekilde en son tüketiciye kadar ulaşmış bir batık tablo
haline gelmiştir. Kasap esnafının durumu diğer esnaflar gibi içler acısıdır.
Önceden yaptığı satışın yarısını bile yapamamaktadır. Afyon genelinde kesilen
hayvanın yarısı bile kesilmemektedir.
Maksatlı olarak hayvan hastalıkları ile ilgili söylentiler çıkartılmış. Bakanlık
ise bu konularda açıklamalarını hep ya çok geç yapmış ya da yapamamıştır. Bu
nedenle sektörün ve Bakanlığın güvenilirliği düşmüş. Meydan manipülatörlere
kalmıştır.
Hangi sektör yarıdan daha az kapasite ile çalışmaya dayanabilir ?
Hangi sektör bilinçli olarak kendisine yapılan saldırıları hoş görebilir?
Türkiye'ye dışarıdan yapılan saldırılar kadar maalesef içeriden de kendi
insanımıza saldıran bir topluluk türemiştir. Bu saldırıların temelinde insanların
evindeki ekmeğine göz dikmekten çekinmeyen dış güçler ve onların içerideki
hamileri vardır. Ne zaman eleştirilirse destekleme yaptığını söyleyen bir
bakanlığın eliyle içinden çıkılamaz hale getirilen et piyasası artık iyiden iyiye
alarm vermektedir. İş böyle devam ederse çocuklarımız torunlarımız eti sucuğu
artık masallarda dinleyeceklerdir. Devlet arka arkasına inşaat sektörüne yardım
etmeye çalışırken, et sektörü gibi yapılan müdahalenin sonucunun birkaç yılda
alındığı stratejik bir saha boş bırakılmıştır. Bunda şüphesiz idarenin sorumluluğu
büyüktür. İthalatı sadece fiyatları düşürmek için kullanan devlet, yapısal
reformları bir türlü oturtamamıştır. Hükümet elinde her türlü güç ve yetki
bulunmasına rağmen niçin çözüm üretmemektedir. Önce gıdanın pahalı olması
nedeniyle elini taşın altına koyan, sonrasında idare edilemeyen papaz krizi
nedeniyle oluşan kur baskısını yansıtmamaya çalışan kasap esnafı maalesef
artık kriz haline girmiştir. Sektörde ciddi sıkıntısı olan firmalar mevcuttur.
Evinde hayvan besleyen insanlar her gün bu hayvanların bakımı için emek ve
para harcamaktadırlar. Bu hayvanlar nasıl kesilecek, nasıl paraya dönecek ve
nasıl ekonomiye kazandırılacaktır? Tüm uyarılara rağmen yolun sonunda ki
duvara çarpılmıştır.