Bakanlar Toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yastık altında birikimi olan vatandaşlara seslenerek "İnsanımızın tasarruf alışkanlığında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Önemli bir kısmı da yastık altında duran varlıkların iktisadi işleyişe, istihdama ve üretime katkısı olmuyor. Milletime sesleniyorum, gelin biz verim, tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım. Bunun ne devlete ne milletimize faydası yoktur'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Toplantısı sona erdi. Beştepe'de basına kapalı yapılan toplantı, 3 saat 20 dakika sürdü. Toplantı'nın ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, yastık altında birikimi olanlara seslendi. "İnsanımızın tasarruf alışkanlığında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Önemli bir kısmı da yastık altında duran varlıkların iktisadi işleyişe, istihdama ve üretime katkısı olmuyor." diyen Erdoğan, "Milletime sesleniyorum, gelin biz verim, tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım. Bunun ne devlete ne milletimize faydası yoktur'' ifadelerini kullandı.

Maaşlara yönelik düzenleme mesajı da veren Erdoğan, "Bütçeyle ilgili çalışmaların semeresini gördükçe, kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü alacağız; bunu yılbaşı civarı neticelendirmeyi planlıyoruz." diye konuştu.

Vatandaşlara tasarruf çağrısı yapan Erdoğan, enflasyonu düşürecek her tedbiri alacaklarını söyledi.

Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

"BAE 'YE ZİYARETİMİZDE DEĞERİ 50,7 MİLYAR DOLARA ULAŞAN 13 ANLAŞMA İMZALANMIŞTIR"

Körfez turu da çok önemli bir adım oldu. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretler son derece verimli geçti. Suudi Arabistan'la yaptığımız 5 anlaşmayla iş birliğimizi daha da ileriye taşıdık. Savunma Sanayi alanında tarihimizin en büyük sözleşmesine imza attık. Katar'la mükemmel seviyede ilerleyen ilişkilerimizi yeni ortaklıklarla taçlandırma kararı aldık. BAE 'ye ziyaretimiz esnasında toplam değeri 50,7 milyar dolara ulaşan 13 anlaşma imzalanmıştır. Ülkemizin gurur kaynağı olan Togg'u muhataplarımıza hediye ettik. Togg'un liderlerden tam not aldığını memnuiyetle belirtmek isterim. Togg'u yakın zamanda diğer ülkelerin yollarında da göreceğiz.

 

"TÜRKİYE YÜZYILI'NI İNŞA ETMEK İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ"

Dün Hatay'ın anavatana katılışının 84. hem de milli mücadelenin dönüm noktalarından Erzurum kongresinin 104. yıldönümüydü. Gazi Mustafa Kemal'in başkanlık Erzurum Kongresi'nde milli sınırlar içinde vatanın bölünmez bütünlüğü, her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı milletin direneceği, manda ve himayenin kabul edilmeyeceğini 104 yıl sonra devlet ve millet olarak aynı ilkeler doğrultusunda Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için mücadeleye devam ediyoruz. Selçuklu'dan Osmanlı'ya, oradan Cumhuriyet'e kadar kurduğumuz varoluş mücadelesinin ağır bedelli ve kesintisiz yürümesi boşuna değildir. Sosyal fay hatlarımızda kırılmalara yol açmak için girişilen sayısız denemeleri hamdolsun milli birlik ve beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak hep akamete uğrattık. Küresel finans, üretim, tedarik, emtia krizlerinin ülkemize etkilerini de sırtlandık. Vakitlice tedbirler ve geliştirdiğimiz politikalarla bu süreçleri en haz hasarla atlatmayı başardık. Bugün 3. yıldönümüne ulaştığımız Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılmasını Anadolu topraklarını vatan yapma mücadelesinde önemlidir.

"180 BİN CİVARINDA KONUT VE KÖY EVİNİN İNŞA SÜRESİ BAŞLAMIŞTIR"

6 Şubat'ın meydana getirdiği felaket, fatura unutulabilir mi? Şehitlerimiz, gazilerimiz unutulabilir mi? Gerçekleştiği alan ve etkilediği nüfus bakımından tarihimizin en büyük afeti olan depremlerin üzerinden henüz 5,5 ay geçti. Afetin etkilediği şehirlerimizde acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı binaların enkazlarını tamamen kaldırdık. Orta hasarlı binalarla ilgili çalışmalar sürüyor. Bölgede 872 bin bağımsız bölüme sahip 311 bini aşkın binanın yeniden inşa edilmesi gerekiyor. 180 bin civarında konut ve köy evinin inşa süresi başlamıştır. Hızla inşa çalışmalarına geçilmektedir. Şu an itibariyle köy evlerinden hak sahiplerine teslim edilenler var. İnşallah sonbaharla birlikte konutları vatandaşlarımıza peyderpey teslim etmeye başlayacağız.

"KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİ 3 AY SÜREYLE UZATIYORUZ"

Vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda yerinde dönüşüm çalışmalarımızı başlattık. Projeye 83 binden fazla başvuru oldu. Depremden hemen sonra ilan ettiğimiz mücbir sebep uygulamasıyla afetzedelerimizin yükünü hafifletmiştik. Kısa çalışma ödeneğini 3 ay süreyle uzatıyoruz. Ödenekten 115 bin insanımızın istifade etmesini sağlayacağız.

"BUGÜNKÜ SIKINTILARIN ÜZERİNDEN GELECEĞİMİZE KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Türkiye'yi büyütme hedefimizden geriye gidiş söz konusu olmayacaktır. Zamana ve şartlara göre kullanılan araçlar farklılaşsa da sonuçta varmak istediğimiz menzil değişmemiştir. Son haftalarda atılan adımların hem daha önceki gelişmelerin depremin artık ertelenemez hale gelen mali yükünü karşılayabilmek için düzeltmeler olarak görüşmesi şarttır. Bu adımların faiz kur ve enflasyon üzerindeki etkilerini orta vadede ülkemizin asıl hedeflerine yaklaşmasına katkı sağlayacak gelişmelere dönüştürebileceğimize inanıyoruz. Ülkemizin her meselesini 21 yılda çözmüşsek bugünkü sıkıntıların üzerinden geleceğimize kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye'yi istihdamı ve üretimiyle büyütme hedefinden en küçük bir geriye dönüş söz konusu değildir.

"İSTİHDAMI ARTIRACAK, ENFLASYONU DÜŞÜRECEK POLİTİKA İZLİYORUZ"

Hükümet olarak uyguladığımız ekonomi politikasını, dünyadaki benzer politikalardan ayıran çok önemli bir özellik vardır. Önceliklerimizin en başında istihdamın geliyor olmasıdır. Türkiye'nin maruz kaldığı onca sıkıntıya, saldırıya, felakete rağmen her alanda dimdik ayakta kalmasının gerisinde bu politika vardır. Ülkemiz ekonomisini sonuçlarla uğraşarak değil sebeplere inip onları ortadan kaldırarak büyüttük, geliştirdik. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. İstihdamı artıracak, enflasyonu düşürecek, finansal düzenlemeyi sağlayacak tedbirleri alacak, sonuçlandıracak, ortaya çıkan zenginliği milletimizin her bir ferdine yayacak politika izliyoruz. Önümüze çıkan zorluklar var. Her şeyden önce sadece arz talep ilişkisi üzerine kurulu iktisadi teorilerin ülkemizde tam karşılık bulamadığı bir gerçektir.

"YASTIK ALTINDA DURAN BU VARLIKLARIN KATKISI YOK, GELİN VERİM EKONOMİSİNDEN YANA OLALIM"

Küresel ekonominin dümenini elinde tutan güçlerin siyasi görüşlerin ekonomik mantığının önüne geçmesidir. Siyasi, ekonomik, askeri olarak güçlenen bir Türkiye fotoğrafı kimsenin işine gelmiyor. Bu yüzden de sürekli gizli, açık engellemelere, kural dışı uygulamalara maruz kalıyoruz. Kimi dönemlerde avantajımız olan esnek sosyal ve ekonomik politikalarımızın uzun vadeli politikaların ve kuralların kökleşmesini zorlaştırmasıdır. İnsanımızın tasarruf anlayışında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Yastık altında duran bu varlıkların iktisadi işleyişe dolayısıyla istihdama ve üretime katkısı olmuyor. Onun için gelin. Milletime sesleniyorum. Biz verim ekonomisinden yana olalım, israf ekonomisini bir kenara koyalım. Bu ne milletime ne de devletimize hiçbir faydası yoktur. Yükselen fiyatlar sebebiyle gayrimenkul ve otomobil piyasasını cazip hale gelmesi de üretim artışının hak ettiği yere ulaşmasını engelliyor. Bu gerçekler çerçevesinde tamamen siyasi kaygılarla yapılan sözde değerlendirmelerin ne ülkemizi ne milletimize ne de yaşanan sorunların çözümüne faydası vardır. Türkiye gibi rezerv para, petrol, doğalgaz gibi karşılıksız gelir kaynaklara sahip olmayan ülkenin tercüme değil telif iktisadi analiz ve çözüm yollarına ihtiyacı bulunuyor. Biz yaşadığımız tecrübeler ışığında ülkemizin önünde istihdam ve üretim dışında çıkış yolu olmadığına kanaat getirdiğimiz için kendi politikamızda ısrar ediyoruz. 21 yılda eğitim, sağlık, güvenlik, ulaştırma, enerji, konut başta olmak üzere tüm alanlardaki yaygın altyapı büyümemizin en önemli itici gücüdür.

"STOKÇULUĞUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN DENETİMLER ARTIRILDI"

Gün sonunda yüksek kazanç sağlamış gibi görünen bu süreç herkesin hanesine zarar olarak yazılacak sonuçlara gebedir. Hiç kimsenin bilerek ve isteyerek ne kendisine ne evlatlarına ne de ülkesine böyle bir kötülük yapacağına ihtimal vermiyorum. Şayet ihmali ve kastı olanlar çıkarsa devlet olarak biz de gereğini yapmaktan çekinmeyiz. Ticaret Bakanlığımız otomobil piyasasında görülen stokçuluğun önüne geçmek için denetimlerini artırdı. Kira fiyatlarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağımızla ilgili değerlendirmelerimiz sürüyor. Allah'ın izniyle enflasyon başta olmak üzere ekonomideki sıkıntıların üstesinden geleceğiz. Rabbim yolumuzu ve bahtımızı açık etsin diyor, sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.