“Dış politikadaki yanlışlar sayesinde Güneydoğumuzda endişe verici olaylar yaşanmaktadır. Çok ciddi oyunlar oynanmaktadır. Topraklarımızdan kopmayı gerçekleştirmek için dış ve iç düşmanlar var güçleri ile çalışmaktadırlar. Hükümet ise bu zihniyete teslim olmuş durumdadır. Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ ise ”Neticesinden emin olmadığımız bir işe başka çaremiz kalmadığı için girdik.” Diyerek acı bir itirafta bulunmaktadır. Ama ne acıdır ki bu teslimiyet ve acı itiraflar acı ihanete dönüşmektedir. Elbet terörün bitmesini herkes istemektedir. Ama teslim olmadan olmalıdır. “ Terör bitsin ama ülkem bitmesin” sloganını düstur edinmeliyiz. Ancak, ne acıdır ki geri dönülmez bir yola girilmiştir. Son derece önemli olmasına rağmen bu tehlikeli oyun milletimize unutturulmaya çalışılmaktadır.
GÜNEYDOĞUDA DEVLET ACİZ BIRAKILMIŞTIR
Güneydoğudaki birçok bölgemizde PKK, özel güvenlik güçlerini kurmakta, yol ve kimlik kontrolü yapmakta, özel kaymakam atamakta, haraç kesmekte ve kendi maliyesini kurmaktadır. PKK’lıların nezaretinde sözde PKK şehitliğini törenle açmaktadır. Sözde PKK ve dört parçalı Kürdistan paçavraları her yere asılmaktadır. Bütün bunlar devletin aczi yetini göstermektedir. Bu bölgede yapılanlar da zaten devlete isyandır.
SIRADA HANGİ TERÖRİSTBAŞI İLE GÖRÜŞME VAR?
Suriye’nin Öcalan’ı olarak bilinen PYD’ nin başındaki eli kanlı katiller Salih MÜSLİM ve Irak Kürt bölgesi lideri Neçirvan Barzani özel misafir olarak gelmişlerdir. AKP böylece kurultayının onur konuğu olarak takdim ettiği ve” Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları ile karşılattığı hain Barzani’den sonra iki terörist başı ile daha masaya oturmuştur. Bu bir rezalettir! Sırada hangi terörist başı ile görüşülecek merak etmekteyiz. Sınır ötesine bayrağı diken ve tabiri caiz ise Işığı gören gelmektedir. Bir zamanların çapulcu dedikleri, şimdi devlet konukevinde ağırlanmaktadırlar. Bu pazarlıkların sonu sizce nereye varacaktır? Kuzey Irakta bir zamanların terörist başı sonradan devleti temsil etmedi mi? Türkiye’de de aynı şeyi yapmak istiyorlar.
Baştan bu yana ifade ettiğimiz gibi, Çözüm süreci çözülme süreci olarak devam etmektedir. PKK’nın bütün istekleri yerine getirilmektedir. Ama taviz verdikçe istekleri fütursuzca artmaktadır. Şimdi de bebek katilinin serbest bırakılmasını talep etmekteler ve hükümetin bu konuda geç kaldığını ifade etmektedirler. O zaman bir taahhüt olduğu akla gelmiyorsa işin içinde yine milletten gizli neler yapılmaktadır? Birleştirme yerine ayrıştırma ifadelerini dillerine dolayan başbakan ve ekibi bu kara süreçte hala inat etmektedirler. Belli ki verdikleri sözlerin altında ezilmekte ve çaresizdirler. Bu bir teslimiyettir.
Bu durumdan BOP’un sahibi Obama memnun, Barzani memnun, bebek katili memnun, dağdaki elebaşılar memnun, İsrail memnun, Ermenistan memnun, Rus memnundur. Bu kadar memnuniyetin içinde siz de memnun musunuz ey benim güzel milletim? Eğer memnunsanız ve bu tehlikeyi hala umursamıyorsanız devletimizin akıbeti konusunda büyük vebalde olduğunuzu unutmayınız!
Hani teröristler geldikleri bataklığa çekileceklerdi? Hoş çekilmiş olsalardı da yıllardır zaten yuvaları orasıydı. Çekildiklerini gören olmadığı gibi tutarlı bir açıklama da yoktur. Çekilmek yerine şehre ve daha stratejik yerlere indikleri malumdur. Yol kesmeye, adam kaçırmaya, karakola saldırmaya devam ediyorlar. Bunların hepsinin de millete unutturulması için elerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. PKK değil TSK bölgeden çekilmiştir.
EL İNSAF, EL VİCDAN!
Ömrünü terörle mücadeleye vermiş komutanları akıl almaz şekilde bebek katili ile eşdeğer halde cezalandıran yargı acaba dağdaki yılanbaşı eli kanlı Karayılan’a neden ses çıkarmıyor? Komutanlar sözde terör örgütü kurmuşlar da Karayılan cami derneği veya doğayı güzelleştirme derneği mi kurarak bunca insanın kanını içmiştir? El insaf, el vicdan demekten başka bir şey kalmıyor! Bu millet gün gelecek bu icraatlara dersini elbet verecektir. HÜKÜMETİN AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR
Bütün bunlara karşılık, her konuda fikir beyan eden devletin başındaki yetkililerden bu konularda çıt çıkmamaktadır. PKK her gün süre veriyor, tehdit ediyor, Erdoğan susuyor. Bu sessizlik hayra alamet değildir. Milletimizin kayıtsızlığı da bu oyunu kolaylaştırmaktadır. Necip milletimiz bu tehlikeyi dikkate almalı ve acilen dur demelidir.” Dedi.