Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaz, “Hakkari Çukurca’da şehit düşen askerlerimizle” ilgili  yazılı basın açıklaması yaptı   Türkiye, son günlerde yeniden terör örgütünün eylemlerine sahne olmaya
başladı. Önceki gün, Osmaniye’deki 3 şehit haberinden sonra, acılı haber bu kez
Hakkari’den geldi. 17.08.2011 Tarihinde Hakkâri- Çukurca karayolunda PKK’lı teröristlerin mayınlı ve roketatarlı saldırısında yaralanan askerlerden bir kaçının da yaşamanı yitirmesiyle şehit sayısı 12’e çıktı.  Acı günler yaşıyoruz. Olayları doğru algılamak zorundayız. Diyarbakır’da, Beytüşşebap’ta verdiğimiz şehitlerin acısıyla yüreklerimiz yanarken, Hakkâri’den gelen 12 şehidimizin haberiyle bir kez daha sarsıldık. Bölücülüğe verilen ümitler ve yıkım projesi kapsamında atılan tehlikeli adımlar ülkemizi bölünmenin ve dağılmanın eşiğine kadar savurmuştur. Hükümetin fitne saçan, ayrımcılığı teşvik eden ve milli beklentilerle ihtilaflı politikaları kandan beslenen canilerin eline koz vermiş ve alçak eylemlerine ivme kazandırmıştır. Terörist başının yakalanmasıyla bitme noktasına gelen terör sorununun; “Kürt sorunu” olarak tanımlanmasıyla başlayan ve açılım tartışmalarıyla beslenen güdümlü siyaset sonucunda yeniden ortaya çıkması dikkatlerden kaçmamaktadır.  Bir tarafta bu vahşet sürerken, diğer tarafta PKK’lı militanlar yol kesmekte, kaymakam, polis, asker ve vatandaş kaçırarak tiksinti verici eylemlerine devam etmektedir.  Her terör eylemi sonrasında, terörist faaliyetleri kınamak yerine, terörle mücadele eden kurumları eleştirerek, adeta olanlardan güvenlik güçlerimizi sorumlu tutmaya çalışanlar; Oluk oluk şehit kanı akarken, oturdukları sırça köşklerden barış ve demokrasi naraları atanlar;
Dağdan inen teröristleri davul zurna eşliğinde karşılayanlar;
Devletin hakim ve savcılarını teröristin ayağına gönderenler;
Ekmeğini yediği, varlığını borçlu olduğu devletin kurumlarını içten içe yıpratanlar;
Terörle mücadele yerine teröristle müzakereye soyunanlar, bulundukları yeri bir kez daha gözden geçirsinler. Birçoğunun kalem tutan ellerine, şehitlerimizin kanları bulaşmıştır.
Bilinmelidir ki, onlarca yıldır bütün insani değerleri ayaklar altına alan, katliamlarıyla kanımızı donduran terör örgütüyle müzakere yapılması, canileri cesaretlendirmekte, destekçilerini umutlandırmakta, şehitlerimizin ise kemiklerini sızlatmaktadır.
Terörist başının yakalanmasının ardından faaliyetlerini donduran, 2002 yılında yok olma noktasına gelen terör örgütü, açılım süreci ile yeniden palazlandırılmıştır. Ne yazık ki, akan şehit kanları dahi açılım rüyasına yatarak terörü sonlandıracağını sananları, müzakere yaparak dağdaki teröristi yola getireceğine inananları,  gaflet uykusundan bir türlü uyandıramamaktadır.
Bugün gelinen noktada, teröristle müzakere yapanlar, bu yetkiyi asla bizlerden, bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlerimizden ve onların ailelerinden almamıştır. Terörle mücadele her zeminde ve her zaman, sürekli olarak yürütülmesi gereken çok yönlü bir faaliyet iken, terörle mücadeleye başlamak için Ramazan sonrasına randevu veren anlayışın bir an önce kendine gelmesi gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi bölücülükle ve uzantısı olan terörle mücadelede gerekli desteği vermeye hazır ve kararlıdır. AKP hükümeti, Ortadoğu’ya batının planlarını servis etmekten vazgeçerek dikkatini Irak’ın kuzeyine vermeli ve Kandil’i eşkıyanın başına yıkmak için zamanın geçtiğini görmelidir. Türk milleti, Başbakan ve hükümetinin bölücü terör ve siyasi çıbanbaşları konusunda daha ne kadar sabırla bekleyeceğini merak etmektedir. Milli vicdanların feryat ettiği bugünkü ortamda; sabır taşı çatlamış ve tahammül sınırı çoktan aşılmıştır. Bilinmelidir ki milletimiz, kanlı terör örgütü konusunda sabır değil, kökünün kurutulması için heyecan, irade, karar ve tavizsiz bir mücadele beklemektedir. Teröre ve teröriste tepki gösterenlerin kandan beslenenler olarak takdim edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Askerimize kurşun sıkan ellerin öpüldüğü, milletin meclisinde İmralı’nın sözcülüğünün yapıldığı, hainler konuşurken, vatandaşın susturulduğu, Mehmetler toprağa düşerken, şehit cenazesinde “şehitler ölmez” diyenlere soruşturma açıldığı, müttefik kılığındaki düşmanların kol gezdiği, teröristle mücadele eden kurumların yıpratıldığı bir ortam yaratanlar, şimdi eserleri ile övünüyorlar mı? İnanıyoruz ki, Türk milleti kendisine yapılan iyiliği de kötülüğü de hainliği de asla unutmayacak; kim olursa olsun teröriste ve bunların yardakçılarına hak ettiği cevabı mutlaka verecektir.
Bilinmelidir ki; her şehit haberinden sonra yetkililerin gelenek haline gelen sığ açıklamaları, artık Türk milletini tatmin etmemekte, acımızı dindirmemektedir. Sağduyumuzu kaybetmeden ama kimseye taviz vermeden, terörle mücadelede en etkin önlemler alınmalıdır.
Bu milletin sırtından nemalanıp, bu milletin evlatlarını vuranları; eli kanlı, his yoksulu sırtlanların eline silah, silahına mermi verenleri; katilleri alkışlayan şakşakçıları, mecliste oturan diyalogcuları, sokaktaki vurdumduymazları, terörü, teröristi, hainleri ve tüm destekçilerini lanetle kınıyoruz.
Bu topraklar için toprağa düşen, bir hilal uğruna, gençliğinin baharında batan tüm güneşlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun. Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyor, yaralıları da bir an önce sağlıklarına kavuşmasını niyaz ediyorum.   Kemalettin Yılmaz                                                                                                   MHP Afyonkarahisar milletvekili