Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, dün gece TBMM Genel Kurul
salonunda yaptığı konuşmada Ayasofya’nın cami statüsüne getirilip ibadete
açılması hakkındaki karar ile ilgili olarak “Fethin maddi sembolü hayra
erişmiştir; sıra, manevi sembollerinin vücut bulmasındadır” dedi.Uysal Baroların bölünmesi hakkındaki
düzenlemeyle ilgili olarak da “Önümüzdeki günlerde siyasal iklime yapılması
muhtemel operasyonel nitelikteki müdahalelerin öncesinde, adeta bir ‘mıntıka
temizliği’ mahiyetinde düzenlemeler yapılıyor” diye konuştu. Genel Başkan Uysal, Ayasofya ile
ilgili olarak şunları kaydetti:  “Aklın ve gönüllere erişmeye vesile adaletintekrar vücut bulmasına da vesile
olsun inşallah”“Bugün önemli bir gün, Ayasofya'nın
ibadete açılmasına vesile olan bir gün. Ezanın asli unsurunda okunması
noktasında karar alan Menderes'e, Hünkâr Mahfili'nde namaz kılınmasının önünü
açan Süleyman Demirel'e ve bugün bu karara imza atan Cumhurbaşkanı Sayın
Erdoğan'a minnet duygularımı, rahmetli olanlara da rahmet duygularımı ifade
etmek isterim.Bu vesileyle, fethin maddi sembolü
hayra erişmiştir; sıra, manevi sembollerinin vücut bulmasındadır.Bu karar, aylar süren kuşatmaya
vesile sebatın, bentleri aşmaya vesile aklın ve gönüllere erişmeye vesile
adaletin tekrar vücut bulmasına da vesile olsun Demokrat Parti Genel Başkanı
Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal konuşmasında baroların bölünmesi
hakkındaki düzenleme ile ilgili olarak da şunları ifade etti: “AKP, barolarla ilgili keyfî ve kötü
niyetli bir düzenleme yapıyor”“Bugün burada önemli bir yasayı
görüşüyoruz. Hakikaten, varlık sebebi olan temsil ettiği kitlelerin hak ve
hukukunu korumakla görevli Türkiye Büyük Millet Meclisi, zaman zaman bunun
hilafına düzenlemeler yapmıştır. Bugün de böyle bir düzenlemeyi yapıyor.Temel anayasal, demokratik değerlere
aykırı, Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı, keyfî ve kötü niyetli bir
düzenleme yapılıyor. Kanunun gerekçesinde açıklanan
amaçlara uygun olmayan, onun tam aksi istikamette ‘özel’ hedeflere yönelik,
kendilerine tâbi olmayanları etkisizleştirme amacı taşıyan bir düzenleme
yapılıyor. Endişem odur ki; önümüzdeki günlerde
siyasal iklime yapılması muhtemel operasyonel nitelikteki müdahalelerin
öncesinde, adeta bir ‘mıntıka temizliği’ mahiyetinde düzenlemeler yapılıyor. Türkiye’nin ‘sularının dışında her
yeri akan’ koskoca bir Yargı ve Hukuk Devleti problemi var. O nedenle, eğer
yargıda bir düzenleme yapacak isek HSK'nin yapısından başlayarak samimi bir
düşünceyi burada ortaya koymaya gerek vardır.

































Bugün devlette öyle bir delik
açıyoruz ki; üniter yapının, devletin unsurlarında ve organlarındaki teklik
fikrini delecek, yarına dair büyük olumsuzlukların da kapısını
aralayacaktır.  Siyasallaşan barolardan
şikâyet edip daha da bölecek, parçalayacak, siyasallaştıracak bir düzenleme ile
daha fazla etnik ve dini kimliklere dayalı, kompartımanlara ayrılmış bir toplum
ortaya çıkacaktır.”