ELEKTRİĞE İTİRAZ… Evler, işyerleri, fabrikalar, belediyeler, kamu kurumları, hastaneler, okullar, aklınıza gelen her yer elektrik abonesi. Elektrik faturalarında vergi üstüne vergi bindiriliyor, anlamsız bazı başlıklar altında vatandaş resmen kazıklanıyor. Türkiye’nin dört bir yanında elektrik dağıtım ve satışını özelleştirildi. Özel teşebbüs yüz milyonlarca dolar ödeyerek bu hakkı satın aldılar. Faturaları artık özel şirketler hazırlayıp parayı topluyorlar. Özelleştirme için ödedikleri çok büyük paraları ise vatandaşın sırtından çıkarıyorlar. Faturayı ödemezsen, anında elektriğini kesiyor. Faturayı inceliyorsunuz: elektrik tüketim bedeli 50 lira. Ama ilave rakamlar eklendiğinde fatura 85 lira oluyor. İlave rakamları incelediğinizde, 9 lira kaçak kullanım bedeli ödediğinizi görüyorsunuz. Yani başkalarının kaçak kullandığı elektrik parasını siz ödüyorsunuz. Dağıtım bedeli 9.5 lira. Satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, enerji fonu, TRT payı ve elektrik tüketim vergisi ekleniyor. Toplam 72 lirayı buluyor. KDV’de eklenince fatura bedeli 85 lirayı buluyor. Başkalarının kullandığı kaçak elektrik parasını, verginin de KDV sini ödeyen duyarlı bir vatandaş dün Ankara’da yargıya müracaat etti; “Elektrik faturalarına yansıtılan ilave ödemeleri yapmak zorunda değilim. Kaçak kullananı bulmak dağıtım şirketinin görevidir. Kaçağın parasını neden ben ödeyeyim?..” dedi. Kararı yargı verecek. KAŞINDI BUNLAR…
Cumayı kaçırmıyorlar… Hacca gidiyorlar… Umreye gidip gidip geliyorlar… Oruç tutuyorlar… Angus kesiyorlar… Din… İman… Allah dillerinden düşmüyor… Ama biri hem tefecilik yapıyor hem harama uçkur çözüyor, diğerinin zaten uçkuru yok… Dokunmaya ara verince azıttılar… Bunlar üçlü guruptu, erketeleri kara lokumcuydu onu sepetlediler… Ayrı bir gurup daha var. Lokumcu bu guruba katıldı. Keşkek, kaymaklı lokum derken Süleyman Ağanın koltuğuna girdi. 2.Dumlupınar’da bir işhanında özel buluşma yerleri var. Çok amaçlı kullanılan bir yer. Başa dönelim, tefeci Hüseyin’e… Adamın tefecilik yaptığını bilmeyen yok. İşin garip tarafı bu adama dokunan da yok… Sırtına yapışmış yıkım veballeri.. Öyle kamburla çıkıyor milletin huzuruna… Yüzsüz adam… Damat Paşaya gelince… Alacaklılar peşinde koşuyor, o karun gibi geziyor… 350 bin liralık arabaya biniyor. Sırtını dayamış sağlam duvara, kimse hesap soramıyor… Damat Paşa’nın da gurubu var. Yapılan işlerden hisse alıyorlar. İşi ayarlıyorlar, paslıyorlar Damat Paşa’ya.. Damat işi hallediyor, payları dağıtıyor… Hayırlı işler, bol kazançlar…