Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:"Türkiye'de FETÖ'nün güçlenmesinde herkesin payı olabilir ama bu ülkede FETÖ'yü terör örgütü ilan edip ona savaş açan şahsım ve AK Parti'dir. FETÖ'nün bu ülkede anlaşamadığı, görüşemediği tek lider vardır, o da merhum Erbakan hocamızdır. İrtica ile mücadele kisvesi altında din düşmanlığı yapılmasına biz de, milletimiz de rıza gösteremezdik. Başbakanlığım boyunca Yüksek Askeri Şuralarda tek bir FETÖ'cünün dosyası gelmedi. FETÖ'yü bir terör örgütü olarak tanımlar ve mücadeleyi başlatırken zorluklarla karşı karşıya geleceğimizi biliyorduk. Ama tahmin edemediğimiz CHP'nin bir anda karşımıza en büyük FETÖ yandaşı olarak çıkmalarıydı. FETÖ'ye yönelik gerekli tedbirleri 2010'da almaya başladık. MİT kumpası bu yapının gerçek niyetinin anlaşılmasını sağladı.15 Temmuz gecesi şahsımdan bakanlarımıza, bürokratlardan medya temsilcilerine kadar herkesin peşine düştüler. Bir tek kişi FETÖ'nün özel korumasına, ilgisine mazhar olmuştur, o da Kemal Kılıçdaroğlu'dur. FETÖ'cülerin tanklarıyla burun buruna gelen genel başkanın önünde tüm yollar açılmıştır. Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı acaba Kemal Kılıçdaroğlu ertesi gün halkın önüne hangi sıfatla çıkartılacaktı? Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile ilişkisi 17-25 Aralık sürecinde hızlanmış, 15 Temmuz ile zirveye çıkmıştır. Devlet FETÖ'yü elbette her yerde izlemiştir ama CHP Genel Merkezi'ne yeterince bakılmadığı anlaşılıyor. Eğer 15 Temmuz yapılmasaydı hukuki alt yapısını hazırladığımız FETÖ'nün tasfiyesini başlatacaktık., "Dün yaşanan gelişmeler bize Gezi olaylarını bir kez daha hatırlattı. Taksim'deki Gezi Parkı'nda güya ağaç bahanesiyle başlayan olaylar kısa sürede büyüyerek devlete ve millete karşı sivil bir ayaklanma haline geldi" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir. Bunlar ciddi manada perde arkasında Soroz türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı malum içerideydi. Bir manevrayla onu beraat ettirmeye kalktılar. Onlarla beraber başkaları da bunların içinde. Bütün bu olaylar boyunca 46 kamu binası ile 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılamaz hale getirildi. Vatandaşlarımıza ait 326 iş yeri 201 araç yağmalandı. 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakılmıştır. Tüm bu maddi zararların da ötesinde 697 güvenlik görevlimiz yaralanmış ve 1 polisimiz de şehit olmuştur. Gezi olayların doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar iken dolaylı maliyeti ise yüzlerce milyar doları bulmuştur" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son ikazlarımızı yapıyoruz. Şu ana kadar maalesef arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Masada bizim istediğimiz yerin çok uzağında olunduğu bir gerçektir. Türkiye, İdlib konusunda kendi harekat planını uygulamak için her türlü hazırlığını yapmıştır. 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyoruz. Daha açık ifadeyle İdlib harekatı bir an meselesidir" dedi.