Memur-Sen, hükümetin memurlara sunduğu yüzdelik artış teklifini PTT önünde protesto etti ve “bu teklifi ciddiye almıyoruz, kabul etmiyoruz” dedi… İşte eylemin detayları!.. Memur-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir Sen Şube Başkanı Abdullah ÇELİK, PTT önünde zamla ilgili yapılan eylemde şunları söyledi: “Kamu görevlileri toplu sözleşme görüşmelerinde, kritik bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. 30 Nisan’da başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde, 8 ve 9 Mayıs tarihlerinde hizmet kollarının teklifleri üzerinde yoğun bir çalışma yapılmıştır.     Kamu İşveren Heyeti, hizmet kolunu ilgilendiren birçok teklifi genel toplu sözleşmenin kapsamına alırken, doğrudan kamu görevlilerini etkileyen ve haklı gerekçelerle toplu sözleşme masasına getirilen bazı tekliflerle ilgili olarak, mali ve sosyal hak kapsamında olmadığı yönünde görüş beyan etmiştir. Bu yaklaşım Kamu İşveren Heyeti’nin yeterince sorun çözme ve kamu görevlilerinin haklarını koruma ve geliştirme endeksli bir yaklaşım içinde olmadığını, aksine teklifleri reddetme anlayışı üzerine politika geliştirdiğini göstermektedir. Memur-Sen olarak, hizmet kollarının sorunlarına yönelik tüm teklifleri 21 Mayıs akşamına kadar masada tutacağımızı, kamu görevlilerine yeni hak ve kazanımlar sağlayıncaya kadar da mücadele edeceğimizi buradan deklare ediyoruz. Kamu İşveren Heyeti, hizmet kollarına ilişkin görüşmelerde takındığı “benim dediğim olur” dayatmasını, genel toplu sözleşme görüşmelerinde de sürdürmektedir. Maalesef ‘ekonomik büyümede Dünya ikincisi, Avrupa birincisi olduk’, ‘ekonomik gelişmede Avrupa’ya örnek ülke durumundayız’ diyen Hükümetin, Kamu İşveren Heyeti aracılığıyla kamu görevlilerine önerilen 2012 yılı için %3+%3, 2013 yılı için %2+%3 zam teklifi komiktir. Komik olduğu kadar da Türkiye’nin ekonomik gerçeklerini yansıtmamaktadır. Biz, toplu sözleşme masasında olduğumuzu sanıyorduk. Ancak, bu teklifle karşılaşınca bir an kendimizi Cem Yılmaz’ın gösterisinde gibi hissettik. Ekonomik büyüme ve istikrar noktasında gelişmiş ülkelere örnek oldukları iddiasındaki hükümet ve ekonomi yönetimi, kamu görevlilerine gelişmekte olan veya az gelişmiş değil, gelişmemiş ülkeler düzeyinde maaş zammı teklif etmiştir. Büyük Memur-Sen ailesinin, bırakın bu maaş artışı teklifini kabul etmesini, ciddiye alıp değerlendirmesi bile mümkün değildir. Bu çerçevede, 2.5 milyon kamu görevlisi ve 1.8 milyon kamu görevlisi emeklisi adına, en kısa zamanda Kamu İşveren Heyeti’nden yeni ve gerçekten değerlendirmeye değecek oranda maaş zammı teklifi bekliyoruz. Bu teklif, beklentimizi karşılamazsa, bizi bekleyen alanları ısıtmaya hazırız. Üretim ve örgütlenmeden gelen gücümüzü masada görmezden gelenler, alanlara çıktığımızda isteseler de istemeseler de o gücü görecekler ve kabul edeceklerdir. Hükümet, Kamu İşveren Heyeti kanalıyla masaya getirdiği 2012 yılı için %3+%3, 2013 yılı için %2+%3 zam tekliflerinde, hedeflenen enflasyonu dikkate aldığını iddia ediyor. Biz biliyoruz ki, enflasyon tahminlerinde, bazı yıllarda yüzde 100, bazı yıllarda ise yüzde 100’ü de aşan oranlarda sapma olmuştur. Bu nedenle hükümet dahil hiç kimse, hedeflenen enflasyonu baz alan bu komik teklifi kabul etmemizi ve dikkate almamızı beklemesin. Kamu görevlilerinin geneline yönelik diğer konulara ilişkin tekliflerle ilgili olarak masaya hiçbir teklif sunmayan Kamu İşveren Heyeti, toplu sözleşme masasının kapsamını fiilen daraltma kurnazlığı peşindedir. Memur-Sen olarak kamu görevlileri adına bu kurnazlığa geçit vermeyeceğiz. Hükümet bu teklifiyle, toplu sözleşmeyi imzalamak için kullanmak istediğimiz kalemleri Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru yapmak için kullanmamızı istiyor. Uzlaşma yerine kamu görevlilerinden uzaklaşmayı tercih eden siyasi iktidar, bir sonraki oturuma tekliflerini revize ederek gelmelidir. Buradan Kamu İşveren Heyetine geçmişte büyümeden verilmeyen paylarımızı yani alacaklarımızı da hatırlatmak isterim. 2003 yılından bu yana ekonomi yüzde 48.3 büyümüştür. Ancak, hükümet 9 yıldır kamu görevlilerine büyümeden hiç pay vermemiştir. Bu yıl bu anlayışın yıkılmasını, kamu görevlilerine büyümeden pay verilerek bu iktidar döneminde bir ilkin gerçekleşmesini bekliyoruz. Kamu İşveren Heyeti’nin masaya getirdiği maaş zammı, Maliye Bakanlığı’nın kendi ekonomik verileriyle de örtüşmemektedir. Maliye Bakanlığı her yılbaşında, ceza ve vergilere o yıl için uygulanacak zamları açıklıyor. Diğer taraftan Vergi Usul Kanunu kapsamında bulunan vergilerdeki artış oranına ilişkin yeniden değerleme oranı, 2012 yılı için, yüzde 10.26 olarak belirlenmiştir. Buna rağmen, vatandaştan alınan bazı vergi ve harçlara yeniden değerleme oranının da üstünde yüzde 11 ila yüzde 15 arasında zam yapılmıştır. Vatandaşına kestiği cezaya, aldığı vergi ve harçlara, pasaport gibi değerli kağıtlara yüzde 15’lere varan zam yapan hükümet, kamu görevlilerinin maaş zammına gelince cimri davranmıştır. Hükümet getirdiği teklifle, yangından mal kaçırır gibi çıkardığı 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ortaya çıkardığı adaletsizliği ve mağduriyeti giderecek yeterli ve gerekli oranın da uzağında kalmıştır. Masaya, 666 sayılı KHK mağduru öğretmenleri, öğretim elemanlarını, hekim dışı personeli ve din görevlilerini memnun edecek, hükümetin hatasını telafi edecek bir öneri gelmemiştir. Hükümetten, en düşük memur maaşı ile en yüksek memur maaşı arasındaki makası açan bu hatayı düzeltmesini istiyoruz. Bir noktayı daha dikkatlerinize sunmak istiyorum. Tarihte ilk kez, kamu görevlileri 5 aydır zamsız maaş almaktadır. Memur-Sen olarak, gecikmenin sorumlusu olan hükümetin gecikmeden kaynaklanan mağduriyeti giderecek gecikme zammı farkını kamu görevlilerine ödemesi gerektiğine inanıyoruz. Maaş zammı teklifi belirlenirken, bu hususun da dikkate alınması gerekirdi. Ancak, maalesef bu hassasiyeti dahi göremedik. Buradan çağrıda bulunuyoruz. Hükümet artık kamu görevlilerinin maaş zamları gündeme geldiğinde mali disiplin, bütçe disiplini, ekonomik sınırlılık kavramlarını bir kenara atsın. Üst düzey sivil bürokratlara bir kalemde 772 lira, üst rütbeli askeri personele 336 lira veren, sermayeye tek kalemde 2 milyar liralık teşvik hediye eden hükümetten, kamu görevlilerini motive edecek, teşvik paketi oluşturacak teklifler istiyor ve bekliyoruz. Kamu görevlileri ihsan ya da lütuf beklentisi içerisinde değildir. Kamu görevlileri emeklerinin karşılığı olan ve yedi düvele övünerek anlatılan Türkiye ekonomisinin altından rahatlıkla kalkabileceği bir zam oranı teklifi beklemektedir. Bu teklifler için, dağ fare bile doğurmamıştır diyoruz. Hükümetten masaya dağın fare değil dağın aslan doğuracağı bir teklif bekliyoruz. Her iki tarafın tekliflerini karşılaştırdığımızda ortaya çıkan tablo oldukça ilginç. Bizim tekliflerimize göre Türkiye ekonomisi oldukça iyi durumda, hükümetin teklifini esas alırsanız ekonomimizin iflasına ramak kalmış durumda. Tekliflerimizin her birine evet diyecek mali imkan Türkiye bütçesinde mevcuttur. 2012 yılı bütçesinde faiz ödemelerine yaklaşık 50 milyar TL kaynak ayıran bir Hükümetin, emeğiyle, alın teriyle ülkesine hizmet eden kamu görevlilerine 2012 yılı için %16 2013 yılı için %14 veremiyorum demesi anlaşılır ve kabul edilir değildir. Takdir kamu görevlilerimizin ve milletimizindir. Memur-Sen, haklı teklifleri karşılanıncaya kadar mücadelesine devam edecektir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”