Afyonkarahisar Ticaret Borsası Şehit Ömer Halisdemir İlkokulunda bir insanlık dramı yaşandığı iddia ediliyor. Yaşanan bu dram karşısında okul idaresinni ve ilgili sınıf öğretmeninin kılının kıpırdamadığı iddia ediliyor.
İŞTE O HABER...
"İş bilmezlerin ödüllendirildiğini, hoyratça ve hovardaca makam sahibi edildiğini cok duyduk çok gördük. Liyakatin umursanmadığını, adamına göre muamele edildiğini bilirdik lakin bu kadar da rafa kaldırıldığına hiç şahit olmamıştık.
Afyonkarahisar il merkezinde bulunan Ticaret Borsası Şehit Ömer Halisdemir İlkokulunda insanın vicdanını yaralayan bu kadarda olmaz, pes artık yahu dedirten, ihmaller yaşandığı iddia ediliyor.
Düşünün ki; ağır bedensel ve zihinsel engelli sekiz dokuz yaşlarında küçücük bir ana kuzusu, sabah saatlerinde okulun bodrum katında bulunan havasız güneş görmeyen sınıfdaki tahta sıraya annesinin babasının veya mustahdemlerin kucağında getirilip oturtuluyor ve hiç hareket etmeden akşama kadar vakit geçiriyor. Küçük yavrucak yürüyemiyor ki tenefüse çıksın, yürüyemiyor ki lavaboya gitsin, yürüyemiyor ki bodrum kattaki merdivenleri çıkıp güneş yüzü görsün, yürüyemiyor ki aç olsa veya canı birşey istese gitsin kantinden alsın.Bir de düşünün ki; Bu engelli çocuğa hayırseverin biri tekerlekli engelli sandalyesi alıvermiş, lakin okulda bu tekerlekli sandalyenin yürüyecegi engelli rampası kapalı ve demirle kapatılmış. Düşünün ki bu engelli çocuk tuvalete gitmeye kalksa gidemiyor ve zaten tuvalet çok çok uzakta üst katlarda olduğu için ulaşması mümkün olmayınca yavrucak tuvaletim gelmesin diye gün boyu hiçbirşey yiyip içmiyor.
Mülteci olmalarının verdiği mahçubiyetle, hakları olmasına rağmen okul müdürlüğünden veya milli eğitim müdürlüğünden ne engelli asansörü ne engelli rampası talep edemiyorlar. Bırakın engelli haklarını, okul müdürünün basit bir önlemiyle, meselâ çocuğun sınıfının tuvalete yakın düzayak bir sınıfa taşınmasıyla engelli yavrunun hayatının bir parça kolaylaşacağını bildikleri halde yabancılık mahçubiyetiyle talep edemiyorlar, Taliban'dan kaçmasaydık belki ölmüştük en azından burada yaşıyoruz deyip Okul yöneticilerinin ve öğretmenin duyarsızlığını görmezden geliyorlar Allaha şükrediyorlar.
Dram biter mi? Bu mahçup ve mağdur ailenin evlerinde kanser hastası yirmili yaşlarda akciğer hastası bir genç kız var, bu kızımızda her ayın yaklaşık yirmi gününü Ankara'da Onkoloji hastanesinde kemoterapi alarak geçiriyor ve Afyon'a dönüyor.
Bu aileye Allah sabır versin.
Haber ihbar hattımıza gelen haber şöyle bitirildi:
Aynı zamanda Allah ; durumdan öyle veya böyle haberdar olup kılını kıpırdatmayan, bu okula gidipte yerinde görmeyen ve gereğini yapmayan, okul idarecilerini ve engelli öğrencinin sınıf öğretmeni hakkında acil adli veya idari tasarrufta bulunmayan milli egitim müdürü Metin Yalçı'na vicdan ve insaf, okul idarecilerine ve öğretmene vicdan,izan, insaf ve insanlık duygusu nasip etsin."