BANA NE…  Bugün keyfim yok… Suratımı astım… Böyle zamanlarda asık yüzümün  terliğe benzediğini, rahmetli kaynanamın ‘‘terlik suratlı’’ demesinden bilirim… Bütün sorulara sadece iki yanıtım var: ‘‘Bana ne?..’’ ya da ‘‘Sana ne?..’’ Ne üzerinde sarı-lacivertli kravatımı  takmak istiyorum, ne de mor-beyaz gömleğimi giymek… Ayakkabılarım tozlu kalsın… İnadına kötü hayaller kuruyorum… Seyahatte bile Tefeci Hüseyin’le aynı kompartımana düşme hayalini kuruyorum… Yine inadına inadına, aklıma Gazi Osman Paşa’nın Plevne’de erzaksız kaldığını getiriyorum… Bugün keyfsizim… Ne kahve kahve, ne çay çay… Hava kurşun… Güneşin bulutların arkasından hiç  çıkmayacağını düşünüyorum… Baharın asla gelmeyeceğini… Çiçeklerin açmayacağını… İnsanların ısınmayacağını… Çocukların gülmeyeceğini… Gazetelerin sayfalarından, televizyonların ekranlarından kan-revan eksik olmayacağını düşünüyorum… Çünkü farkına vardım: Bize egemen olan sevgi değil, nefret… Televizyonlarda bile kurşunlu-kanlı  nefret reyting yapıyor… Ben de suratımı asarım… Güzel, bol ışıklı, ılık günlerin geleceği güne kadar… TEKZİP… Sandıklı Belediye Başkanı’nın, bir yazımızdan dolayı mahkemeden aldığı tekzip kararını  yayınladık.  Hukuk’un verdiği karara saygılıyız.  Ancak, yayınlanan tekzip bizim iddialarımızı  içermiyor.  Biz, eski iddiaları tekrar sormaya ve yeni iddiaları gün ışığına çıkarmaya, yazmaya devam edeceğiz.  İlgili, hukuka gider tekzip kararı alırlarsa onu da yayınlarız.  Ayrıca; yandaş basından, hakaret, küfür dolu e-postalardan çekinmeyiz.