“Bir musibet, bin nasihatten hayırlıdır” derler. Tıpkı geçen sene Afyon’da yaşanan ağır kış şartları ve bozulan yolların yarattığı musibetin, sonuçta Afyon’a Türkiye’nin en modern asfalt tesisini kazandırmasıyla bitmesi gibi..   Afyonkarahisar’ın şehir içi yolları meselesi için geçen yıl yaşanılan “ağır kış şartları musibeti” ve Başkan Çoban’ın başına gelen “yol mağdurları” muhabbeti nihayet mutlu sonla bittiğini artık hepimiz görmeye başladık.   Öyle ki hatta iş o boyutlara geldi ki, Afyonkarahisar Belediyesi 2012 yılında devreye soktuğu yeni asfalt tesisi ile hem Türk Standartları Enstitüsünden (TSE), hem de şehirde yaşayan, Afyonkarahisar’a yolu düşen vatandaşlardan kalite belgesini bile aldı.   *   Gerçekten Belediye’nin son bir yılda kat ettiği bu mesafe ve kalite takdire şayan bir hadisedir. Bir yıl önce yollarındaki çukurlara “ağaç dikmeye” vardırtacak kadar elim olan yol sorunu, neredeyse benzer ölçekteki illerin bile çok ilerisinde, birçok Büyükşehir’de bile bu kadar kısa sürede, bu kalitede çözebilme başarısı gösterilmiştir.   Başta Başkan Burhanettin Çoban olmak üzere, tüm Fen İşleri ekibine ve Belediye’nin tüm çalışanlarına teşekkür etmek, takdirlerimizi sunmak boynumuzun borcudur.   Belediye asfalt kalitesinde de, yol yapım hızında da sınıfı geçmiştir.   Tesis ürettiği asfaltın maliyetinden, yolları çizen araçlarına, yollardan eski asfaltı kazıyan ekipmanından, iş hızına kadar Türkiye Standartlarının altında değildir. Hatta üzerine çıktığı bile söylenebilir.   *   Yabancıların “Sezar’ın hakkı Sezar’a” dedikleri, güzel Türkçe’mizde ise “marifet iltifata tabidir” faslını bir kenara bıraktıktan sonra meramımıza gelelim.   Aslında Başkan Çoban’ın ve Afyon Belediyesinin bu başarıyı göstereceğine en fazla inananlardan birisi idim. Henüz meşhur “yol mağdurları” grubunu henüz kurulmadığı, Afyonkarahisar’a henüz bir damla karın bile düşmediği günlerde, geçen yıl Ekim ayında Gün FM radyosunda Basın Odası programında yol meseleleri konuşulup, Belediye kıyasıya eleştirilirken “Başkan Çoban yolların Fatih’i olarak tarihe geçer” sözünü sarf etmiştim. Hatta bu söz ertesi gün yayınlanan birçok gazetede yer bile almıştı. İnanmayan internet arama motorlarına o gün söylediğim cümleyi yazsın, 3 Ekim 2011 tarihindeki gazetelerde yer alan o beyanatımı görebilirler.   Neyse bu klasik “ben demiştim” muhabbetlerini de bırakıp esas konuyu ele alalım ve sorularımızı soralım:   Belediye asfalt üretimi ve yol yapımında geldiği bu kaliteyi ne zaman şehrin diğer hizmetlerine de yansıtamaz mı?   Afyon Belediyesi “kirli hava mağdurları” diye bir grup kursak, şehri doğalgazla donatıp, Türkiye’nin en temiz havasına sahip şehri yapamaz mı? Afyon Belediyesi Fen ekipleri gibi imar ve şehircilik işleri çaba sarf etse, kişi başına en fazla yeşil alanın olduğu bir şehir ortaya çıkartılamaz mı?   Afyon Belediyesi zabıtası ve trafik komisyonu “yollarımızı istiyoruz” diye bir grup kurulsa ve derdimizi anlatabilsek şehir içi trafiği ve kaldırımları yayalara tahsis edilmiş, uygar bir şehir meydana getiremezler mi?   Kısacası yol sorununu çözen Belediye kadrosu ve bu kadroyu yöneten Başkan Çoban herkesin hayalini kurduğu marka şehir Afyonkarahisar’ı meydana getirip, tarihe geçemezler mi?   Afyonkarahisar’ın en kronik sorunlarından olan içme suyu sorunu Akdeğirmen Barajı ile çözülmüştü. Modern Asfalt Tesisi ile yollar da çözülmek üzere.   Netice itibarı ile yol tamam, su tamam, şimdi çarşısı, meydanı, yeşil alanı, kültür merkezleri havası ve doğası ile bir Afyonkarahisar hayali kurmanın artık zamanı gelmedi mi?   Sizce Burhanettin Çoban bunları da başarabilir mi?   Açıkçası ben oldukça umutluyum. Başkan ve ekibi biraz daha gayretlenseler bu şehrin tarihine geçmeleri çok zor değil. Tabi ki bunun için en az 10 yıl, 15 yıl görev yapmaları gerekebilir.   Fakat düşüncem odur ki, onlar bu gayret ve heyecanı gösterirlerse eğer,   Vatandaş onlara gerekli zamanı ve krediyi verecek gibi.   Yeter ki gayret olsun, hedef olsun, çalışma olsun.   En önemlisi gözle görülür bir sonuç olsun.   Mesela asfalt gibi, yol gibi..