AGP AFYON BULUŞMALARI Afyonkarahisar Gelişim Platformu (AGP) Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Yılmaz, Afyonkarahisar’daki sivil toplum örgütlerinin çok etkin olmadığını söyledi.
AGP Derneği’nin düzenlediği ‘Afyonkarahisar Buluşmaları’ toplantıları devam ediyor. Bu kapsamda, AGP Derneği yöneticileri, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) toplantı salonunda kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri ile bir araya geldi. Afyonkarahisar’daki sivil toplum örgütü temsilcilerinin ilgisinin az olduğu toplantıda, dernek üyeleri koltukları doldurdu. Toplantının açılışında konuşan AGP Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Yılmaz, sivil toplum örgütlerinin Türkiye’nin en büyük
eksikliklerinden biri olduğunu söyledi. Demokrasinin sağlam olabilmesi için sivil toplum bilincinin çok güçlü olması gerektiğine dikkat çeken Ünal Yılmaz, “Zaman zaman sivil toplum örgütleri dördüncü kuvvet olarak söylenir. Avrupa’da bunu biliyor. Ama henüz biz bunu bir türlü algılayamadık. Sivil toplum örgütlerini derneklerden ve sadece vakıflardan gördük” diye konuştu. “TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUM BİLİNCİNE ULAŞMAK HEDEFLENİYOR”
Türkiye’de her 866 kişiye bir dernek düştüğünü aktaran Yılmaz, Fransa ve Almanya’da her 40 kişiye bir dernek düştüğünü, her 10 Fransız’dan 4’ünün de mutlaka bir sivil toplum örgütüne üye olduğunu belirtti. Yılmaz, sivil toplum örgütünün, sistemin sigortası olduğunu, Türkiye’de de bu bilince ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Sivil toplum örgütlerinin maddi kaynaklar gibi birtakım sorunları olduğuna değinen Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ben sivil toplumun iki önemli özelliğini biliyorum. Bunlardan bir tanesi, yürütmenin yaptığı yanlışlara engel olmak adına çok güçlü bir sesle tepkisini göstermesi lazım. ‘Gösteriliyor mu’ derseniz bence şu anda eksik. Keşke sivil toplum örgütleri ‘şucu-bucu’ olmadan, önce ülkeyi düşünen, ülkenin menfaatlerini düşünen amaç doğrultusunda birleşebilseler; icranın, hükümetin yanlışlarının da önüne geçerler.” AFYONKARAHİSAR’DAKİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
Yılmaz, sivil toplum örgütlerinin diğer bir görevinin de hükümetin yapamadığı görevleri, halkın desteğini alarak en yakındaki kişiden başlamak kaydı ile en ücra köşedeki kişilere kadar götürerek yapmak olduğunu söyledi. Sivil toplum örgütlerinin en çok İstanbul’da olduğunun herkesçe bilindiğini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Sivil toplum örgütü, Afyonkarahisar’da da az değil. Ancak ses getirme noktasında maalesef çok etkin değil. Afyonkarahisar’da PTT önünde çeşitli basın toplantılarının ve eylemlerin olduğunu görüyoruz. Bunlar da çok kadit kalıyor. ‘Tamam biz sesimizi duyurduk’ gibi davranış var. Ben bunun pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Zaman zaman ben de katılıyordum. Bir sendikanın başkanlığını yürüttüğüm dönemde hükümete farklı çıkışlarımız oldu. Biz sivil toplumun gereğini yerine getirmeye çalıştık. Diğer
sendikalar da böyle bir çalışma içerisinde olsunlar.” AGP Derneği’nin gönüllülük esasına göre çalıştığını anlatan Yılmaz, “AGP Derneği’nin projelerini gördükten sonra çok heyecanlandım. Keşke her alanda dayanışmayı sağlayabilsek. İnanın Afyonkarahisar’ı yönetenler de daha çok dikkat ederler ve daha iyi hizmet ederler. Afyonkarahisar’da yerel yöneticiler de bizi destekliyor” diye konuştu.
Toplantı, AGP Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Yağmur’un, ‘Afyonkarahisar Buluşmaları’ konulu sunumunun ardından soru-cevapla sona erdi.